1
Kaldırım kenarlarında görmeye alışık olduğumuz bavullar, çantalar, satıcılarla hararetli pazarlıklardan eser yok. Otellerde rezervasyonlar yarı yarıya iptal edilmiş durumda.
Yaklaşık bir yıldır Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilim ve döviz krizi zaten Laleli esnafını olumsuz etkilemişti.
Türkiye’nin 24 Kasım'da hava sahasını ihlal ettiği gerekçesi ile bir Rus savaş uçağını Suriye sınırında düşürmesinin ardından ise deyim yerindeyse, Laleli sokaklarında in cin top oynuyor.
2012 yılından itibaren her yıl yaklaşık 1 milyar dolar artarak 2014 yılında 8 milyar 600 milyon dolara çıkan bavul ticareti için 2015 yılında iyimser olmak güç.
İlk tepki: Savaş çıkacak, nasıl döneceğiz?
Peki Laleli esnafı ve çalışanları ne durumda? Bunun yanıtı bulmak için yanı başındaki üniversite kampüsünde okuduğum yıllarda cıvıl cıvıl zamanlarına tanıklık ettiğim Laleli’ye geliyorum.
Laleli; Türklerin, Rusların, Moldovyalıların ve Ukraynalıların bir arada ekmek parasının peşinden koştukları bir yer.
Ruslar ve Türkler arasında ikili ilişkiler değişmemiş olsa da herkes kaygılı.
Ana cadde üzerindeki bir dükkanda görüştüğüm Leona 18 yaşında. Üç yıldır ailesiyle birlikte İstanbul’da yaşıyor.
"İlk duyduğumuzda 'Tamam, savaş çıkacak' dedik. 'Nasıl gideceğiz, Rusya’ya nasıl döneceğiz?' diye düşünmeye başladım. Burada dükkandakiler 'Uçaklar gelir, alır sizi' dediler. İlk hafta sıkıntılı geçti bu anlamda ama şu an normal" diyor Leona.
Evde sadece haber kanalları izlediklerini söylüyor. Hangilerini izlediklerini sorduğumda "Rusya, Türkiye, Avrupa kanallarını izliyoruz. Ama kim doğru söylüyor bilmiyorum" diye yanıt veriyor.
'Kabus gibi' bir sabah
Rus uçağının Türkiye tarafından düşürüldüğünü öğrendiği sabahı "Kabus gibiydi" diyerek özetliyor.
"Çok kötü bir duyguydu. Kabus gibi bir şeydi. O sırada Çinlilerin dükkanındaydım Rusya’da. Çinliler sevinçten o an zıplamaya başladı. Bizim dünyamız karardı ama. İşimiz etkileniyor. Korkumuz bu. Biz de insan çalıştırıyoruz" diyor.
'İşler bıçak gibi kesildi'
Romanya, Polonya, İran, Tunus, Mısır gibi ülkelere de mal gönderdiklerini belirtiyor. Yine de iyimser olduğunu söylemek güç. Yıldırım, eğer böyle devam ederse 2016 yılında dükkanını kapatmayı düşüneceğini söylüyor.
Bir başka esnaf, "Burada durulmaz artık" diyor.
Pek çok dükkanın kapısından giriyorum. Herkesin konuşmak için bolca vakti var. Ben onlara sordukça onlar da bana soruyor. Bu krizin nerede biteceğini anlamak istiyorlar.
Kuyumculuk yapan Münir Şahin krizin ne zaman biteceğini öngöremese de bunun kalıcı bir zarar verdiği görüşünde: "İşler bıçak gibi kesildi, Ruslar artık gelmiyor. Geçen sene de biraz durgunluk vardı. Ama bu belli bir süre sonra iş rayına oturacaktı. En son bu olayın olması çok daha kalıcı bir zarar verdi. Bu olayların düzelmesi biraz zor" diyor.
'Ruslar Laleli olmadan yapamazlar'
Ama Laleli’ye sinmiş kötümserlikten uzak olanlar da var. Tam otobüs durağına doğru yürürken bir dükkanın camına asılmış "Rusça bilen eleman aranıyor" ilanı gözüme çarpıyor.
İçeri girip dükkanın işletmecisi Raşit Yalçın ile konuşuyorum. "Gerçekten Rusça bilen elamana ihtiyacınız olacak mı bundan sonra da?" diye soruyorum.
Yalçın, "Biz onlarsız, onlar bizsiz olmaz. Gelecekler diye inanıyoruz. 35 kişilik bir müşteri grubumuz var. Önce iptal etmişlerdi. Sonra gelmeye karar verdiler. Onlar Laleli’siz olamazlar. Bakın, İstanbul demiyorum, Laleli’siz yapamazlar” diyor.
Beklentiler ister iyimser ister kötümser olsun, Laleli’ye sinen belirsizlik havasını değiştirebilecek tek bir şey var. O da iki ülkenin liderlerinin ağızlarından çıkacak birkaç olumlu cümle. Eğer bu gerçekleşmezse, 90’larda kurulan bu büyük serbest pazarın yok olmasa bile karakter değiştireceğini öngörmek zor değil.
Kaynak:BBC Türkçe/ Rengin Arslan