Bir ilk gerçekleşecek! Türkiye kendi fırlatma üssünü kuruyor

Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. İsmail Demir, ''Kırklareli'nde İğneada'da fırlatma, Kefken Adası'nda ise izleme tesisi inşa ediyoruz. Gelecek sene ilk uydumuzu kendi sistemimiz ile fırlatacağız'' dedi.

NTV'nin yayınına konuk olan Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Milli Muharip Uçak ve Kızılelma başta olmak üzere savunma sanayideki son gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.

TÜRKİYE KENDİ UYDU FIRLATMA ÜSSÜNÜ KURUYOR

Prof. Dr. İsmail Demir, Türkiye'nin kendi uydu fırlatma üssünü kuracağını belirterek şu şekilde bilgi verdi:

"Kırklareli'nde İğneada'da fırlatma, Kefken Adası'nda ise izleme tesisi inşa ediyoruz. İlk uydumuzu gelecek sene, kendi sistemimiz ile İğneada'dan fıraltacağız. Tesisin kurulum faaliyetleri başladı. ArGe'si ise Roketsan tarafından gerçekleştirildi."

F-16'LAR TÜRK UÇAĞI OLACAK

İsmail Demir, 'F-16 Modernizasyon Projesi 'Özgür' ile F-16 uçakları Türk uçağı olacak.' dedi. Demir'in bu sözü sosyal medyada büyük ilgi gördü.

İsmail Demir, Amerikan yapımı F-16 uçaklarının modernizasyonuna ilişkin dikkat çeken bir açıklama yaptı. Demir, "F-16 malum bizim hazır aldığımız bir sistem. Onların ÖZGÜR'leşmesi demek, bizim savunma sanayiinde ana prensibimiz olan dışa bağımlılıktan kurtulmanın bir adımı. F-16 Modernizasyon Projesi 'Özgür' ile F-16 uçakları Türk uçağı olacak" dedi.

"ÖZGÜR"LEŞTİRİLEN İLK F-16'LAR HAVA KUVVETLERİNE TESLİM EDİLDİ

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Savunma sanayimizin yerli ve milli sistemlerle 'ÖZGÜR'leştirdiği ilk F-16'larımızı teslim ettik. Bundan sonra F-16'larımız çok daha ileri kabiliyetlere sahip, modernize olmuş şekilde Hava Kuvvetlerimizin hizmetine devam edecek. 'Türkiye Yüzyılı'na armağan olsun." ifadelerini kullandı.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Türk savunma sanayisi, uzun yıllardır envanterde bulunan ve etkin olarak kullanılan F-16'ların yapısal ve aviyonik modernizasyonlarını milli ve yerli olarak yapabilir seviyeye geldi.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından yürütülen F-16 Yapısal İyileştirme Projesi ile envantere ilk giren F-16 Blok-30 uçaklarının yapısal ömrü 8 bin saatten 12 bin saate çıkarılıyor. Söz konusu proje, F-16 Blok-40/50 uçaklarına da uygulanacak. Bu sayede uçakların yapısal olarak 2040'lı yıllara kadar etkin kullanılması sağlanacak.

Ayrıca yapısal iyileştirmelerin yanı sıra uçaklara milli ve yerli imkanlarla geliştirilen aviyonik kabiliyetler entegre ediliyor. Bu sayede uçaklar "Viper" seviyesine ulaşacak. Özellikle görev bilgisayarı milli olduğu için savunma sanayisi tarafından geliştirilen/geliştirilecek tüm teknolojik kabiliyetler uçaklara entegre edilebilecek.

UÇAKLARA YENİ KABİLİYETLER

Proje kapsamında milli mühimmat ve füzeler, Milli Görev Bilgisayarı ve milli radar sayesinde uçaklardan atılabilecek.

Bu kapsamda, ilk aşama olan Milli Görev Bilgisayarı geliştirilmesi aşaması tamamlandı. İkinci aşamada, Milli AESA Burun Radarı, Milli Elektronik Harp Süiti, F-16 Radar Kesit Alanı Azaltım Projesi, Milli Atalatsel Navigasyon Cihazı, Milli Çok Bantlı Sayısal Telsiz, Milli Data Link, Milli Dost Düşman Tanıma Sistemi, Kaska Monteli Gösterge Sistemi, Milli Uçuş Kontrol Bilgisayarı Geliştirme Projesi kabiliyetleri uçaklara entegre edilecek.

Aviyonik kabiliyetlerin yanı sıra Milli Görev Bilgisayarı sayesinde milli mühimmat ve füzelerin uçaklara doğrudan montajı yapılabilecek.

Blok-30 ile başlayan modernizasyonların Blok-40/50'lere de uygulanacak olması dolayısıyla savunma sanayisinde geliştirilen/geliştirilecek tüm aviyonik, mühimmat, pod ve benzeri kabiliyetler Hava Kuvvetleri ile koordineli şekilde uçaklarda kullanılmaya başlanacak.

HAREKAT SAHASINDA ÜSTÜNLÜK SAĞLAYACAK

Milli haberleşme sistemleri ile F-16 uçakları, İHA/SİHA'lar, diğer uçaklar, kara ve deniz platform ve unsurlarıyla iletişim kurabilecek. Milli AESA Radar ve Milli Dost Düşman Tanıma Sistemi ile uçaklar, harekat sahasında üstünlük elde edecek.

Özellikle son yıllarda yaşanan siyasi ve askeri gelişmeler, uçaklar konusunda yurt dışına bağımlılık oluşturan unsurlara çözüm bulunması gerekliliğini ortaya koydu. Bu açıdan ÖZGÜR Projesi, bir modernizasyon projesinden çok, bir zorunluluk olarak ele alındı.

ÖZGÜR Projesi sayesinde F-16'lar çok daha ileri kabiliyetlere sahip, modernize olmuş şekilde Hava Kuvvetleri hizmetine devam edecek.