Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, İstanbul'un 2020 Olimpiyatları'na ev sahipliği yapma hakkını kaybetmesinin ardından sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Kılıç, şunları söyledi:
''Olimpiyat adaylığımız dün itibarıyla geride kalmıştır ama Türkiye , olimpik harekete olan inancını bugünden itibaren de korumaya, geliştirmeye, güçlendirmeye devam edecektir. Türkiye bir spor ülkesi olacak. Olma yolunda, en ufak bir tereddüdünüz olmasın. Stadyum projelerine daha hızla devam edeceğiz. Attığımız her adım bu ülkenin gençleri için atılmaktadır. Harcadığımız her kuruş bu ülkenin genç sporcuları için."
DOPİNG BİR ZEHİRDİR
Önümüzdeki aylarda gerekirse yeni yasalar da çıkararak, sadece sporcuyu değil, silsile içerisinde dopinge, yasaklı maddeye bulaşmasına neden olan herkesi cezalandırma yönüne gideceğiz diyen Bakan Kılıç, "Yasaklı maddelerin Türkiye 'ye girişini, satışını, erişimini kolaylaştıran herkes bunun bedelini ödeyecek. Biz meseleye sadece madalya ve anlık başarı çerçevesinde yaklaşmıyoruz. Bizim için spor her şeyden evvel sağlıklı milyonların yetişmesine yönelik en önemli köprüdür. Doping bir zehirdir." dedi.
Bakan Kılıç konuşmasına şu şekilde devam etti: "Yasaklı madde kullanımına kesinlikle göz yumulmayacaktır. İstanbul'un finale çıkmasında herkese yürekten teşekkür ediyorum. Birinci turdan ikinci tura Olimpik hareketin 49 oyuyla çıkma İstanbul'un olimpiyat yapabilen bir kent olduğunun teyididir. Üzülmüş olabiliriz, elbette üzüleceğiz. Ama üzülmüş olmamıza rağmen bize destek veren oy veren IOC üyelerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Türkiye spor yolunda, olimpik hareket yolunda canla başla çalışmaya devam edecek.
Japon ve İspanyol basını kendi ülkelerine sahip çıktılar. Kazanamamanın pek çok nedeni vardır. Tek bir faktöre bağlamayı doğru bulmuyorum. Doping meselesinin bu kadar önemli bir etken olduğunu düşünmüyorum. Doping dünyanın meselesi. Biz insanın yaradılış kanununa aykırı olduğu için dopingle mücadele ediyoruz. Yeni bir adaylığın gündeme geleceği tarih 2015 yılının ikinci yarısı olacaktır. Yeni bir olimpiyat adaylığı konusunda şimdiden bir şey diyemem."
DUYGUDAŞ OLABİLMEK LAZIM
Bir ülkenin milli hedefleri olur. Bazı konularda duygudaş olabilmesi lazım. Hangi görüşte olursanız olun bazı konularda duygudaş olunabilmesi lazım. Olimpiyat oylaması yapılıncaya kadar ' Türkiye olimpiyat almasın' diye fikir geliştirenleri biz o zamana kadar çok önemsemedik. Olimpiyat Türkiye 'nin partilerüstü bir hedefi. Olimpik hareket bütün renkleri farklılıkları birleştiren bir harekettir.
Acaba aynı duygularda kenetlenememiş olmaktan da alamamış olabilir miyiz? Türkiye 'nin imajını bozacak fotoğrafları dünyanın dört bir tarafına servis etme konusundaki birbiriyle yarışmacı tutumundan dolayı alamamış olabilir miyiz? Bundan dolayı herhangi bir kesimi suçlamayı düşünmüyoruz. Bu ülkenin gücüne ve vizyonuna herkes inansın.
MUTLU OLMALARINI HAZMETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL
Olimpiyat oylaması yapılıncaya kadar, aleyhte yazıp çizenler, içeriden birtakım fikirler geliştirenler, sağa sola elektronik posta gönderenleri o güne kadar önemsemedik. Olimpiyat alamadığımız gün sevinmelerini, mutlu olmalarını, bu ekibe liderlik yapan biri olarak hazmetmemiz mümkün değil. Keşke bu tepkileri siz koysaydınız. Cumhuriyet ne kadar ortak değerimizse, vatan o kadar ortak değerimiz. Bu ortak değerin heyecanlarını yükseltecek birtakım etkinlikler vardır. Altıncı kez aday oluyoruz.''