Atletico Madrid ile Real Madrid'in Santiago Bernabeu'da kozlarını paylaştığı Copa del Rey Finali'nde gülen taraf Madrid'in kırmızıları oldu. Ekim 1999'dan bu yana Real Madrid ile oynanan 25 maçın hiçbirini kazanamayan Atletico Madrid, öyle bir galibiyetle seriyi sonlandırdı ki rakibinin evinde kupayı kaldırarak 14 seneyi tek maçla unutturdu.. Sezona 3 kupa hedefiyle çıkan Jose Mourinho ise son 10 senede ilk kez bir sezonu kupasız kapattı.
İNGİLİZ OYUN
Maçın ilk dakikasından itibaren beklenen şekilde Real Madrid'in oyun üstünlüğü kendini hissettirdi. Bundaki en önemli sebep, hiç şüphesiz, Atletico Madrid'in Avrupa'nın 5 büyük liginde büyük takımlar tarafından artık neredeyse kullanılmayan klasik 4-4-2'siydi. Orta sahanın merkesinde Xabi Alonso-Khedira ve Modric üçlüsü ile oynayan Real Madrid, Mesut'un da ortaya deplase olmasıyla Gabi-Suarez'den oluşan Atletico Madrid orta sahasını hem sayıca hem de oyun olarak sürklase etti.
Nitekim, ilk 10 dakikalık süreçte Real Madrid çok fazla yüklenmeyip rakibini tarttığı esnada bile oyunu rakip sahaya yıktı. Atletico Madrid, yine 4-4-2'nin bir getirisi olarak savunmada kaptığı toplarda bile çıkamadı. Real Madrid, rakip yarı sahada baskı yapmasa bile 4-5 oyuncusunun oluşturduğu kalabalık sayesinde Atletico'yu uzun top oynamaya zorladı ki ilk gole kadar olan bölümde Atletico'nun oynadığı uzun topların hiçbiri Falcao veya Diego Costa ile buluşmadı.
SADECE ARDA VE KOKE
Orta sahadaki sayıca üstünlüğün bir başka getirisi de Atletico Madrid'in hücumda kanatlara hapsolması ve göbekteki sahipsiz her topun Real Madrid tarafından kapılması oldu. Ender ve etkisiz gelişen Atletico Madrid atakları, Arda ile Koke'nin önderliğinde gelişmek zorunda kaldı. Real Madrid ise bu durumu savunmadan uzun topla çıkarak değerlendirdi. Atletico Madrid'in de ileride baskı yapmamasıyla Diego Lopez bile maçın 5'inci dakikasından itibaren topu oyuna sokarken daima uzun oynadı.
AKTİF DİNLENME
Orta sahada kapılan bir topla başlayan kontratak, Atletico Madrid'in oyun kurmakta zorlandığının bir başka göstergesi oldu ki her ne kadar Miranda, Ronaldo'nun ayağındaki topu kornere göndermeyi başarsa da Özil'in ortasında kafayı vuran Ronaldo takımını öne geçirmeyi başardı. Ronaldo, golde muhteşem yükselip topu ölümcül yere gönderirken; Ronaldo'yu marke eden Godin, hava topuna yükselmeyi bile başaramadı.
Golün ardından Atletico Madrid, topa daha fazla sahip olan ve rakip yarı sahada oynamak isteyen ekip olsa da pozisyon bulamadı. Hücumda yaratıcılık konusunda sadece Koke, Arda ve santrforlara şişirilen uzun toplara bağlı olan Atletico, deyim yerindeyse kanatlara sıkıştı. Real Madrid, 15 ile 35'inci dakikalarda aktif dinlendi. Fakat beklenmedik bir anda ve beklenmedik bir şekilde 35'inci dakikada golü buldu. Ronaldo'nun ayağındaki topu tereyağından kıl çeker gibi alan Miranda, Falcao'yu gördü. Kolombiyalı yıldız, hem topu önüne aldı hem de Khedira ile Albiol'un aklını aldı ve Diego Costa'ya da bitirmek kaldı. Golün ardından Real Madrid, üstünlüğü ele geçirmek için tekrar yüklense de soyunma odasına eşitlikle gidildi.
SİMEONE'NİN ÖNLEMLERİ
İkinci 45 dakika, tıpkı maçın başındaki gibi Real Madrid üstünlüğü ile başladı. Lâkin Atletico Madrid'in savunma ve orta saha hatlarını daha yakın kurarak alan daraltmasıyla Modric, Tottenham'daki box-to-box karakterine büründü ve kaleden uzaklaştı. Bunun yanı sıra Diego Costa ve Falcao ikilisi, pozisyonun müsaitliğine göre Sergio Ramos ve Xabi Alonso'ya da pres uygulayarak Real Madrid'in geriden oyun kuran isimlerini devre dışı bırakmaya çalıştı. Mesut'un da kenarda kalmasıyla birlikte Atletico Madrid, 45-60 arasında topu Real'e vermesine rağmen pozisyon vermeyerek istediğini de fazlasıyla aldı. Dahası, 53'te gelişen atakta Coentrao'ya kart göstertti, 59'da ise Filipe Luis ile ciddi tehlike yarattı.
FUTBOL TANRILARI 14 SENE YETER DEDİ
Real Madrid, 60'tan itibaren baskısını ciddi şekilde artırarak oyunu Atletico Madrid 3'üncü bölgesine yıkmaya başardı. Hatta bu bölümde Mesut'un 43'te direkten dönen topuna 2 direkte patlayan şut daha eklendi. Özellikle 61'deki pozisyonda direkten geri gelen şutun ardından Mesut'un şutunu da Juanfran çizgiden çıkardı. Bir bakıma futbol tanrıları 1999'dan bu yana ilk kez bir Madrid Derbisi'nde Atletico'nun yanındaydı. Fakat bu iki pozisyona ve oyunun yaklaşık Atletico Madrid kalesinin önündeki 35 metrelik alanda oynanmasına rağmen Kırmızı-Beyazlılar, müthiş alan daralttı ve Real Madrid'e başka pozisyon vermeyerek neden bu sezon La Liga'nın en az gol yiyen takımı olduğunu kanıtladı.
İNANILMAZ MÜCADELE ÖRNEĞİ
İnanılmaz bir mücadele örneği gösteren Atletico Madrid foması giyen oyuncular, tabiri caizse Diego Simeone'nin oyunculuk yıllarından enstantane sundular.
REAL OYNADI ATLETİ ATTI
Uzatma bölümü, tam anlamıyla Diego Simeone'nin isteyeceği bir biçimde gelişti. Topa sahip olan ekip Real Madrid olsa da Atletico Madrid son derece tehlikeli pozisyonlara girdi. Önce Diego Costa, karşı karşıya pozisyonda Diego Lopez'i geçemedi. 98'de ise Essien, son anda ters kademeye müthiş girerek olası bir golü önledi. Bir başka dikkat çekici istatistik ise Atletico'nun 98 dakika boyunca geliştirdiği hiçbir atakta ofsayda yakalanmamasıydı. 98 dakika boyunca kusursuza yakın bir performans sergileyen, hiçbir kademe hatası yapmayan, sürekli kanadından bindiren ve buna rağmen savunmada hiç açık bırakmayan Essien, kendisinin sebep olduğu kornerde adamı Miranda'yı kaçırıp Diego Lopez de boşa çıkınca Brezilyalı stoper Koke'nin müthiş ortasına ön direkte kafayı vurdu ve takımını öne geçirdi.
KALEDE ADETA DEVLEŞTİ
Atletico'nun öne geçmesinin ardından ise sahneye 20 yaşındaki dev eldiven çıktı: Thibaut Courtois! Önce 104'te Higuain'in yakın mesafeden volesini inanılmaz çıkardı. Daha iyi bir kurtarış olmaz derken ise 109'da Mesut'un şutunda devleşerek adeta kalesine etten duvar ördü. Belçikalı kaleci, deyim yerindeyse "25 maçlık seri burada son bulacak" dedi. Courtois dışında maçın sonuna damga vuran başka olay ise Ronaldo'nun kırmızı kartı ve çıkan kavga oldu.
ARTIK REFORM ŞART
Özellikle oyunun son 6-7 dakikalık bölümü gösterdi ki sezona 3 kupa hedefiyle çıkan ve hiçbir şey kazanamayan Jose Mourinho'nun Real Madrid'in de ciddi derecede yeniliğe ihtiyacı var. Pepe ile girdiği ağız dalaşının ardından Albiol'u 11'de başlatan ve egosu yüzünden doğrudan takımına 1 gol yediren Mourinho başta olmak üzere birçok ismin durumu, sezonun sona ermesinin ardından Real Madrid tarafından gözden geçirilecektir.
FİLDİŞİ'NDE DIDIER DROGBA İSYANI
FENERBAHÇE'DE EMENIKE - KRASIC TAKASI
AZİZ YILDIRIM'IN ÇORBACIDA İKNA ZİRVESİ
ÜNAL AYSAL'DAN ÇARPICI QUARESMA AÇIKLAMASI
ERTUĞRUL SAĞLAM VE TRABZONSPOR
VOLKAN VE SABRİ İÇİN ŞOK AÇIKLAMA