ÖZEL! Eczabışa Dynavit'in kaptanlarından Şebnem Simge Aköz AKŞAM'a konuştu

Eczabışa Dynavit'in kaptanlarından Şebnem Simge Aköz, CEV Kupası şampiyonluğunun ardından duygularını ve merak edilenleri Akşam'a anlattı. Şebnem Simge Aköz, “Boyum uzamayınca, voleybol hayatım bitecek diye düşündüm. Semra hocanın sözleri bana dokundu. Hayatımın dönüm noktası oldu. Şimdi Avrupa'da üçüncü kupamı kazandım. Eczacıbaşı ile bu başarıyı elde ettiğimiz için çok mutlu ve gururluyum.” ifadelerini kullandı.

AKŞAM Özel Röportaj

Şafak Gözmen

İşte 'Atom Karınca' Simge Aköz'ün açıklamaları: "Eczacıbaşı'nın her zaman hedeflediği, her kulvarda şampiyonluk amacıyla kazanılmış 80 muhteşem kupadan sadece biri. Ve bunun gibileri olacaktır eminim Eczacıbaşı tarihinde. Biz sadece bu başarıyı elde ettiğimiz için mutlu ve gururluyuz. Umut ediyorum ki önümüzdeki yıl FIVB Dünya Kulüpler Şampiyonluğu olur. Çünkü Eczacıbaşı çok prestijli bir kulüp. Ve böyle uluslararası turnuvalarda yer alması gereken de bir kulüp.

HEDEF ŞAMPİYONLUK

Geçen sene 4.bitirdiğimiz için CEV'de oynadık. Önümüzdeki sene için de hedefimiz Şampiyonlar Ligi'ne katılabilmek. Bu noktada da Türkiye'deki mücadelemiz devam ediyor. İlk 4 takımdan biriyiz biz de... PlayOff'lar başladığı anda önümüzdeki sene için hedefimiz hem şampiyonluk hem de Şampiyonlar Ligi'ne katılabilmek. Avrupa'da üçüncü kupamı kazandım.

ONUN KOKUSU VAR

Duygularımı şöyle tarif edeyim. Burada Perihan ablamız vardı. Kulübün annesi gibi. 10 yaşında geldiğimde de bu kulüpte onun kokuları vardı. 16 sene sonra kapıdan girdiğimde de aynı sıcaklığı o aynı havayı hissettim. Küçükken de çok bünyesinde olmak istediğim bir kulüptü, hedefimdi burada olmak. Bunu başardığım için çok mutluyum, şanslıyım da aynı zamanda. Çünkü çok kırılma anları yaşadım o 16 senede. 16 sene sonra tekrar burada olmak çok iyi hissettiriyor.

HAYATIMI DEĞİŞTİRDİ

Ben voleybola smaçör olarak başladım. O zaman yaşıtlarıma göre boyum oldukça uzundu. Fakat zaman ilerledikçe arkadaşlarım beni geçmeye başladı ve ben mevcut boyumda kalmaya devam ettim. Bu noktada 'smaçör olamayacağım, sporcu olmayacağım, voleybol hayatım bitecek. Ne yapacağım ben' diye endişeler taşıdım. Aynı zamanda okul hayatım da devam ediyordu ve seçim yapmak zorundaymışım gibi hissettim ve bu büyük baskı yarattı. O noktada devam edemeyeceğime inandığım bir dönemdi. Kulüp yöneticim Semra hoca beni yakaladı soyunma odasında ağlarken dedi ki 'Sen çok yetenekli bir çocuksun, çok istekli bir çocuksun, smaçör olamasan dahi, biz seni libero olarak deneyelim' dedi. Sadece o bana dokundu. Aslında bir çocuğun da hayatını değiştirdi."