EUROBASKET 2013’teki büyük hezimet sonrası 12 Dev Adam’ın geleceği merak ediliyor. TBF Başkanı Turgay Demirel, 12 Dev Adam’ın geleceği hakkında AKŞAM’a çarpıcı açıklamalarda bulundu. Başkan Demirel, F.Bahçe Ülker’in yeni koçu Zeljko Obradovic gibi bir hocayı herkesin isteyeceğini söyledi:
Basketbol camiası merakla onu bekliyor. Türkiye’nin yeni koçu kim olacak?
MESSİNA DEFTERİNİ GEÇEN YIL KAPATTIK
Peki muhtemel adaylar kimler. Malum, yaz başındaki gibi aynı isimler, kulislerde yine cirit atıyor! Messina, Zeljko Obradovic, Ergin Ataman, Oktay Mahmuti...
OBRADOVİC İKİ İŞİ BİR ARADA İSTERSE!..
İnsanın aklına ‘Tanjevic, F.Bahçe ve Milli Takım formülü’ gibi bir formül geliyor. Bu Zeljko Obradovic ile yine denenebilir mi?
- Geçen yıl Obradovic ile de görüştük. O zaman bize, milli takım çalıştırmak istemediğini söylemişti. Şimdi Türk basketbolunda yeni bir misyon üstlendi. Herkesin ondan beklediği, en üst düzeyde basketbol oynatması ve kulübümüzü başarıya ulaştırması. Bu sorumluluğu yerine getirirken, farklı bir şeyler düşünür mü?.. Sırp ve Yunan Milli Takımları’nda olduğu gibi bir pozisyonda, yani hem kulüp takımı, hem milli takım yeniden çalıştırır mı? Bilemeyiz ama Türkiye’yi tanıdıktan, buradaki şartları gördükten sonra, belki düşünceleri farklı gelişebilir. Öyle olsa, bizim için uygun. Çünkü Obradovic, her zaman istediğimiz bir hoca. Tek sorun, milli takım istemiyor.
BİR NBA HOCASI A MİLLİ TAKIM’I İSTİYOR
Milli Takım için ismi geçenler arasında, G.Saray Antrenörü Ergin Ataman da var?
- Milli Takım’ın yeni antrenörü yerli de olabilir. Mutlaka yabancı, ya da yerli gibi bir düşüncemiz yok. Antrenör yerli, ya da yabancı, bir kulüp takımı da çalıştırıyorsa, o zaman kulübünün de rızası olması gerekli. Ancak yeni antrenör, gündemimizde ilk sırada değil. Güne gelince, halledilecek. Şu an gündemimizde, sadece Wild Card konusu var. Onu hedef belirledik. Sonra, sıra koç konusuna gelecek. Hem Türk Milli Takımı’na antrenör olabilmek için teklif verenler var.
Bu teklif nereden ve kimden geldi?
- ABD’den... Hem de kariyer sahibi olan biri... NBA’de ve ABD Kolej Ligi’nde yıllarca başantrenörlük yapmış biri. Federasyona mesaj gönderdi. ‘Ben Türk Milli Takımı’na antrenör adayı olmak istiyorum’ diyor. İşte bizim farkımız.
İLK İŞİMİZ WILD CARD'I ALMAK
“Wild Card’ı alarak Dünya Şampiyonası’na gitmek istiyoruz. Avrupa’da basketbol seviyesi yüksek, birçok
ülke bizim gibi elendi. Wild Card için Rusya, İtalya, Yunanistan, Almanya gibi rakipler var. Ama alacağız.”
Dünya Şampiyonası için vizeyi nasıl alacağız?
- Wild Card’la tabii... Wild Card, bize yabancı değil. 2005 Avrupa Şampiyonası’nda da sıralamaya girememiş ve dünya şampiyonası vizesi alamamıştık. Wild Card’la 2006 Dünya Şampiyonası’na katılmış ve o zamanki en iyi derecemiz olan dünya altıncılığına da, Japonya’daki o şampiyonada ulaşmıştık.
Wild Card’ı alma şansımız var mı?
- Olmaz mı?.. Yedincilik gibi, dünya sıralamasında yükselen bir trendimiz var. Bu Wild Card almamız için güzel bir karne notu. Ancak garantisi yok. Avrupa’da basketbol seviyesi yüksek, birçok ülke bizim gibi elendi. Rusya, İtalya, Yunanistan, Almanya... Görüntü o ki; FIBA, Wild Card vermekte zorlanacak. Biliyorsunuz, Avrupa Şampiyonası’na katılacak ülkeler, kıta şampiyonalarında belirleniyor. EuroBasket 2013 Slovenya’da devam ediyor. Dünya Şampiyonası’na ev sahipliği yapacak İspanya dışında, Avrupa Şampiyonası’nda sıralamaya girecek ilk 6 ülke, dünya şampiyonasına direkt gidecek. Bunun dışında 4 ülke için de, FIBA’nın tercihi gerekiyor. Bu da ‘Wild Card’ ile olacak. Dünya basketbolundaki önemli ülkeler, kıtalarda dünya şampiyonasına katılacak listenin dışında kalmışsa, onlara ‘Wild Card Metodu’ ile bir davet yapılıyor. Bu şekilde şampiyonaya katılma hakkını elde ediyorlar. Bu yıl Çin ve Brezilya’nın da Dünya Şampiyonası dışında kalması ile bu 4 tane Wild Card’ın ikisini onlara kullandırtma düşüncesi var. Hem Güney Amerika’dan, hem Asya’dan bir ülkeye Wild Card kullandırırlar diye düşünüyorum. Bu nedenle, bu defa Avrupa kıtasına 3 kontenjan tanımazlar diye düşünüyorum. ‘Wild Card’ için elimizden geleni yapmaya ve şimdilik kaçırdığımız, ‘Dünya Şampiyonası Trenini!’ yakalamaya çalışacağız.
Bu treni önce kaçırıp, sonra yakaladığımız bir Wild Card maceramız daha olmuştu. Orada bizim gibi kaçıran ‘Dev Ülkeler’ de vardı galiba?
- Aynen öyle... 2005’te Avrupa Şampiyonası Sırbistan-Karadağ’da düzenlenmişti. Biz ilk 8’e giremediğimiz için, 2006’daki Dünya Şampiyonası’na direkt gidememiştik. Orada ev sahibi Sırbistan tarihi hezimet almıştı. Ev sahibi olmak başarıyı getirmiyor.
Madalyalar dereceler muhalefete yetmiyor
Tam 21 yıldır, Basketbol Federasyonu Başkanlığı yapıyorsunuz. Sıkı da bir muhalefetiniz var. Madalyalar, olimpiyat dereceleri yetmiyor. Muhalefetiniz hep karşınızda.
- Uzun süreli görev yapmak, daha bir istikrar, dolayısıyla da başarı getirir. Biz bu 21 yılda Türk Milli Takımları’yla, kulüp takımlarımızla, Kadın-Erkek, altyapıdan-üstyapıya, Avrupa ve Dünya, şampiyonaları’nda her renk madalyalara uzanmasını bildik. Bu spor tarihimizde, takım sporlarında ulaştığımız, en yüksek nokta oldu. Tenkitler olacaktır. Sadece işimizi yapıyoruz.
FİNLANDİYA ÇÖKÜŞ OLDU
Tanjevic ile Slovenya’ya gitme planınızı sorguladınız mı?
- Tanjevic’in 2009-10 yıllarında yarattığı milli takım, basketbol tarihimizin en başarılı milli takımı oldu. Dolayısıyla, o istikrar devam etsin diye, hocanın göreve devamında karar vermiştik. Ama rahatça yenebileceğimiz Finlandiya’ya kaybedince, o moral çöküntüsü ile bu kötü sonucu aldık. Bizim gibi hayal kırıklığı yaşayan devler de oldu. Rusya gibi...
Bir gün tenise geri döneceğim
Turgay Demirel’in perde arkasını çok da bilmiyoruz. Hobileriniz neler. Müzik, enstrüman, ya da başka sporlarla aranız nasıl?
- Tabii ki, müzik dinliyorum. Kitap okuyorum. Genelde çalışmaya ayırıyorum zamanımı. Yalnız 2-3 yıldır, Business Lig’de, Federasyon takımında basketbol oynuyorum. Yeniden de tenise başlamayı, bir gün hayal ediyorum. Yakında başlarım.
HEDEFİM FIBA BAŞKANLIĞI
“Şu anda FIBA Başkanlığı vekaleten yürütülüyor. Ben 10 ay sonra yeniden yapılacak seçimlerde adayım.”
- FIBA Avrupa Başkanlığı denemeniz vardı. Geçen seçimde kazanamadınız. Bir deneme daha olacak mı? Aday mısınız?
- Evet, aday olacağım. Burada, benim başkanlığa aday olmayı istememden çok, Avrupa ülkelerinin beni, aday gösterme isteği önemli. 2010’da bir seçim yapılmıştı. Kanadalı genel sekreterin, küçük ülkelerle birlikte, kendi yönetiminde, bir FIBA Avrupa yaratma isteği vardı. Farklı netice çıktı orada. Ben de bu konularda, pazarlık yapmadım. Tavrım belli idi. Beklenmedik şekilde hiç basketbol ülkesi olmayan bir ülkenin temsilcisi başkan seçildi. Avrupa’ya fayda getirmedi. Şu an başkanlık, vekaleten yürütülüyor. 10 ay sonra bir ihtimal, seçimler olacak. Adayım.
Türkiye’ye ilkleri yaşattık
Dünyada ‘İlkler mi?’ neler bunlar?
- Arka arkaya erkekler Dünya Şampiyonası’nı, Kadınlar Dünya Şampiyonası’nı, dünya tarihinde, art arda ilk defa organize edebilen ülke olduk. İşte bunlar, yılların getirdiği istikrar ve tecrübe ile kazanılıyor. Sadece ülke sporu kazanıyor. Uzun süre bunu yapmak da çok büyük fedakârlık. Uzun yıllarını basketbola vermiş biri olarak, gayretle sürdürüyoruz.
KİTAP YAZACAĞIM!..
- Bir kitap yazmayı düşünüyorsunuz galiba?
- Evet düşünüyorum... Çok şey yaptık ama yapamadığımız şeyler de var tabii... Özellikle, oyuncu temsilciliği konusunda... Bu işin daha disiplinli olması ve alt yapılardan yetişen oyuncuların yetişmeleri sırasında, yıldız olabilme özelliklerini kaybettikleri çok olayımız var. Yıldız oyuncu olabilecek oyuncuları, yıldız oyuncu olma seviyesine çıkartamadık. Bu sadece federasyonun değil, kulüplerimizin, ailelerin ve onların temsilcilerinin de sorunu. Yaptıklarım kitap olacak.