Mircea Lucescu Galatasaray ve Fenerbahçe'nin transferlerini değerlendirdi

Mircea Lucescu, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin transfer hamlelerini yorumladı: Bu yıldızlar tam isabet.

1

Mircea Lucescu, Türkiye defterini yıllar önce kapatmış olsa da hâlâ Süper Lig’de mücadele ediyormuş kadar bilgili. Söyleşi boyunca öyle açıklamalar yaptı ki, ‘Türk futbolseverler Lucescu’yu neden bu kadar seviyor?’ sorusu tekrar tekrar yanıtını buldu. Çünkü her şeye çok hakim. Büyüklerin transferlerinden, Türkiye’de yapılan yeni tesislere; Başakşehir’in tarihi sıçrayışından, Terim-Arda krizine kadar ne varsa, hepsi Luce’de. Sanki hiç gitmemiş gibi, sanki çok yakında dönecekmiş gibi! Söz Mircea Lucescu’nun...

‘Maicon katkı sağlayacaktır’

“Türkiye’de yerli yabancı çok kaliteli futbolcu var, daha iyileri de geliyor. Belhanda’yı Dinamo Kiev’den iyi biliyorum. Çok yetenekli bir futbolcu. Çok yumuşak bileklere sahip. Driplingleri çok etkili. Ayrıca karakterli bir futbolcu. Agresif de bir yapısı var. Galatasaray’a büyük katkı sağlayacaktır. (Sneijder’in ayrılma ihtimalinin yüksek olduğunu hatırlattığımızda ise şaşırmış bir ifadeyle...) Yalnız, Sneijder’in oyuna direkt katkısı ile Belhanda’nınki aynı değil. Sneijder bitirici vuruşları çok etkili olan bir oyuncu. Belhanda ise etkili driplingleri ile ceza sahası etrafını karıştıran, rakip defansı bozan bir oyuncu. Gomis’i 5 yıl önce St Etienne’de oynarken ben de istemiştim. Gol yollarında çözüm sunabilecek karakterde bir futbolcu. Maicon konusunda çok fazla bilgim yok. Ancak Brezilya, yaratıcı futbolcu kadar, sağlam stoperleri de bünyesinden çıkaran bir ülke. Kuşkusuz Galatasaray’a çok katkı sağlayacaktır.”

‘Türkiye’deki atılımlar büyük olay’

Mircea Lucescu, Türkiye’deki tesisleşme hamlesinden de haberdar. Kurt hoca, “Ülkenin dört bir yanına yepyeni statlar yapıldığını görüyorum, duyuyorum. Yeni tesisler, pırıl pırıl gençleri ve ardından büyük zaferleri getirir” diyor.

“Ukrayna ve Rusya’da çalıştığım dönemde Türk Futbolu’nu hep takip ettim. Türkiye’ye kalpten bağlıyım. Orada çok dostum var. İnsanların futbola olan tutkuları, iyilikseverlikleri beni her zaman derinden etkilemiştir. Futbol atmosferi en iyi ülkelerden biri Türkiye’dir. Müthiş bir sportif yenilenme içinde olduğunuzu okudum. Ülkenin dört bir yanına yepyeni statlar yapıldığını görüyorum, duyuyorum. Çok büyük bir olay bu.”

‘Statlar kaliteyi artırır’

“Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor, Bursaspor ve ismini hatırlayamadığım takımların harika statlarda oynamaları kaliteyi daha da artıracaktır. Yeni tesisler, pırı pırıl gençleri ve ardından büyük zaferleri getirir.”

‘Başakşehir saygıyı hak ediyor’

Valbuena’yı da Dinamo Moskova’dan tanıyorum. Yaratıcı bir oyuncu. Çok rahat adam eksiltebiliyor. Futbolun ofans yönünde de defans yönünde de rol alıyor... Aykut Kocaman da takdir ettiğim bir futbol adamı. Her zamanki gibi iddialı bir şekilde yarışın içinde olacaklardır. Aykut Kocaman demişken; Başakşehir’in geçen yıl yaptıkları büyük bir saygıyı hak ediyor. Yönetimini ve teknik adamı Abdulah Avcı’yı tebrik ediyorum.

Şifre: İyi bir taktik organizasyon

Luce’nin, Türk futbolundaki organizasyon için bir reçetesi var: “Avrupa ile başa çıkmak istiyorsan kaliteli yabancılara ve iyi bir taktik organizasyona sahip olmalısın. Galatasaray UEFA Kupası’nı nasıl aldı hatırlayın.”

“Türk futbolu sert ve agresif. Takımların kadrolarına baktığında güç dengeleri eşit. Mantaliteleri mücadele üzerine kurulu. Bakın, ben Türkiye’de çalışırken, oyuncularıma ‘Koşun, mücadele edin’ dediğimi çok hatırlamam. Sahada her şeylerini verirlerdi, hâlâ da öyle. Ancak Türkiye Ligi kolay bir lig değil. Çok iyi bir taktik organizasyonun yoksa başarıya ulaşamazsın. Oyunu iyi organize edersen kazanırsın. Bireysel futbol artık dünyada yok ama Türkiye’de hiç yok. Avrupa ile başa çıkmak istiyorsan kaliteli yabancılara ve iyi bir taktik organizasyona sahip olmalısın.”

‘Suat, Emre ve Okan’

“Galatasaray UEFA Kupası’nı nasıl aldı hatırlayın. Suat, Emre ve Okan nasıl korkunç bir pres yapıyordu. Defansta Bülent, Popescu, forvette Hagi. Hızlı ve taktiğe sadık çok iyi bir takımdı.”

Lucescu Türkiye'de neler yapmıştı?

49 farklı rakibe karşı çıktığı resmi maçlarda; en çok galibiyeti 9 karşılaşmada 7 kez mağlup ettiği Denizlispor’dan aldı. Galatasaray’ın başında 2 kez yendiği rakibini, Beşiktaş ile 5 kez devirmeyi başardı.

2002-2003 sezonunda Beşiktaş’ın başında hem Galatasaray’ı hem Fenerbahçe’yi 4 derbide de gol yemeden yenen ilk teknik direktör oldu.
Türkiye kariyerinde Lucescu’nun en çok mağlubiyet aldığı takım ise Lazio idi! 2002-2003’te Beşiktaş’a ilk kez UEFA’da çeyrek final oynatan Luce; İtalyan temsilcisine iki maçta da yenilmiş ve Avrupa’ya veda etmişti. Bir sonraki sezon Şampiyonlar Ligi gruplarında İnönü’de rakibine bir kez daha mağlup olmuştu. 2001’de de Galatasaray ile Roma Olimpiyat Stadı’dan 1-0’lık sonuçla dönmüştü.
En nötr sonuçlarını ise; 9 resmi maçta Galatasaray ve Beşiktaş teknik direktörü olarak 3’er galibiyet, beraberlik ve yenilgiyle ayrıldığı Fenerbahçe derbilerinde yaşadı.
En gollü maçı; 2 Mart 2003’te Beşiktaş-Göztepe: 7-3 (Süper Lig)
En farklı galibiyeti; 19 Ağustos 2000’de Galatasaray-Erzurumspor: 7-0 (Süper Lig) ve 29 Kasım 2000’de Galatasaray-Vanspor: 7-0 (Türkiye Kupası)
En farklı yenilgisi; 2 Kasım 2001’de Bursaspor-Galatasaray: 5-0 (Süper Lig)
En gollü beraberliği; 7 Şubat 2001’de Fenerbahçe-Galatasaray: 4-4 (2-3 pen.) (Türkiye Kupası)
Lucescu, Türkiye’de Galatasaray ve Beşiktaş teknik direktörü olarak çıktığı 197 maçta 71 farklı futbolcuya görev vermiş.
71 futbolcu arasında en çok forma giyen isim ise 98 karşılaşmada oynayan Sergen Yalçın olmuş.
Rumen teknik adamın ilk 11’de en çok kullandığı isim 61 kez ideal kadroda yer bulan Emre Aşık.
Beşiktaş’ın deneyimli stoperi Ronaldo Guiaro 57 maçta 90 dakika sahada kalarak, Lucescu’nun bu istatistikte bir numaralı değişmez ismi oldu.
Mircea Lucescu’nun en çok görev verdiği isim Sergen Yalçın olurken, en çok oyundan aldığı futbolcu (28 kez) da yine Sergen’di.
Serkan Aykut; Lucescu döneminde oyuna sonradan giren isimler arasında 22 maçla ilk sırada yer alırken, en çok forma verdiği Sergen Yalçın 21 karşılaşmayla bu istatistikte de ilk 2’de.

Fanatik