Mbaye Diagne: Avrupa'nın en golcüsü olmak istiyorum

Süper Lig'in flaş ekibi Kasımpaşa'nın yıldız golcüsü Mbaye Diagne, Antalya kampında konuştu. 17 maçta 20 gol atarak ligi kasıp kavuran Senegalli yıldız, çarpıcı açıklamalar yaptı.

İkinci yarı hazırlıklarıyla ilgili konuşan Diagne, "Kamp çalışmaları iyi gidiyor. İdmanlar zevkli ve faydalı geçiyor. İyi çalışıyoruz. Kuvvete yönelik sıkı çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Sadece futbolcular değil, kulüp olarak iyi bir ekip ruhu oluştu. Hal böyle olunca biz de sahaya en iyisini yansıtabiliyoruz" dedi.

"MUSTAFA DENİZLİ'NİN KARİYERİ BAŞARILARLA DOLU"

Paşa'nın tecrübeli teknik direktörü Mustafa Denizli'ye ayrı bir parantez açan Senegalli yıldız, "Mustafa Denizli iyi bir hoca… Daha öncesinde fazla tanımıyordum tabi ama şimdi tanımaya başladım. Şimdiye kadar da gayet güzel ilişki kurduk. Bize hem tecrübelerinden katkı sağlıyor hem de yardımcı oluyor. Kariyeri başarılarla dolu bir isim… Bu da bize pozitif bir etki olarak yansıyor" ifadelerini kullandı.

"SADECE TÜRKİYE'DE DEĞİL,

"Bu kadar gol atmaktan dolayı gerçekten çok mutluyum ve bundan gurur duyuyorum. İnşallah Gomis'in geçen yıl attığı gol sayısını geçerek hem gol kralı olacağım hem de rekoru ele geçireceğim. Ancak sadece Türkiye'de değil, Avrupa'da en çok gol atan oyuncu olmak için uğraşıyorum. Altın Ayakkabı'yı almak isterim. Şimdiye kadar 20 gol attım. Bu şekilde devam edersem neden olmasın. Bunu başarabilirim." dedi.

İlk olarak Kasımpaşa'nın Evkur Yeni Malatyaspor'u 3-0 mağlup ettiği maçta yaptığı ve gündeme oturduğu maskeli gol sevincinin sırrını da paylaşan Diagne, bunun altında iki nedenin yattığını dile getirdi.

İlk olarak ırkçılığa karşı bir duruş olarak taktığını söyleyen golcü oyuncu "Gollerden sonra taktığım maskenin bir anlamı var. Bunu ırkçılık yapan insanlara karşı takıyorum. Sadece futbolda değil, tüm dünyada ırkçılık yapılıyor. Örneğin son dönemde İtalya'da Koulibaly'ye karşı bu yapıldı. Ben de buna tepki olarak maske taktım. İkinci olarak da 'King Kong' zaten bildiğiniz gibi çok güçlü bir figür… Ben de onun maskesini takarak, 'Kral benim' mesajı vererek gücümü göstermek istiyorum" ifadelerini kullandı.

İşini yaparken eğlendiğini dile getiren Senegalli futbolcu, "Eğer bir şeyi doğru düzgün yapmak istiyorsanız, yüzde 100 eğlenmelisiniz. Ama zaten işini ciddiyetle yaparsan sonrasında eğlenceye kendiliğinden dönüyor. Bu yüzden işimi eğlenerek yapıyorum" yorumunda bulundu.

Başından geçen ilginç bir olayı da paylaşan Diagne, "Tanımadığım biri benimle fotoğraf çekinmek istedi. Ardından bana gülerek 'Nerede oynamak isterdin?' diye sordu. Ben de gülerek 'Barcelona' cevabını verdim. Bana göre bu çok aptalca bir durum… Ben Kasımpaşa'nın oyuncusuyum ve böyle saçma bir soruya ben de saçma bir cevap verdim o kadar… Sonra bunun haber olarak paylaşıldığını görünce çok şaşırdım" dedi.

İkinci yarıya dair açıklamalar yapan yıldız futbolcu "Ligin bitmesine daha 17 maç var. İnşallah ligin ilk yarısında yaptığımız gibi ikinci yarıda da istikrarımızı sürdürebilirsek, hedefimize ulaşabiliriz. Tabi umarım sakatlık vs gibi olumsuz etkenlerle karşılaşmayız. Tüm futbolcular olarak bu ligde çok iyi işler yapabileceğimize inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

Süper Lig'le ilgili konuşan Diagne, ligde büyük bir rekabet içinde olduklarına vurgu yaparak "Ligde çok büyük bir rekabet var. Birçok takımın puanı birbirine çok yakın… Şu anda konsantre olmamız gereken tek şey, fazla hata yapmamak… Çünkü bu ligde kim daha çok hata yaparsa, kesinlikle başarılı olamayacak" dedi.

İtalya günlerinden de bahseden Senegalli golcü "9 yaşımdayken İtalya'ya gitmiştim. Orada Balotelli dikkatimi çekiyordu. Zaten bizim fiziğimiz ve mevkimiz aynı… Hatta stilimiz de aynı… Onun tarzını çok sevdiğim için ona benzemeye çalışıyordum. Şu andaki performansım ondan daha iyi bir noktada olabilir. Ancak tabi ki bu onun çok iyi bir oyuncu olduğu gerçeğini değiştirmez." yorumunda bulundu.

Türkiye'yle ilgili de konuşan Diagne, ailesinin onunla birlikte İstanbul'a geldiğini, onların da İstanbul'u çok sevdiğini dile getirdi ve sözlerini şöyle tamamladı:

"Birçok ülkede yaşadım ama Türkiye'de herhangi bir sorun yaşamadım. Buraya hemen adapte olmayı başardım. İlk geldiğimde hiçbir şey bilmiyordum. Sadece Ankara'da yaşayan bir arkadaşımdan bilgi aldım. O da bana çok güzel bir lig ve İstanbul'un harika bir şehir olduğundan bahsetti. Ardından Kasımpaşa'nın teklifini kabul ettim. Sonra da Allah'a şükür ki her şey çok iyi gelişti. Burada geldiğim için de çok mutluyum, hiç de pişman olmadım. Bu yüzden burada devam etmek istiyorum. Ailem benimle birlikte İstanbul'a geldi. Onlar da burayı çok sevdi ve artık buradaki yaşama tamamen alıştılar" (Habertürk)