Fatih Terim'den 'Kaos Futbolu'

Aksam.com.tr yazarı Bahri Çiftçi son günlerde çok konuşulan 'Kaos Futbolu' ile ilgili bir yazı kaleme aldı...

BAHRİ ÇİFTÇİ

TV'de Milli Takım konuşuluyordu. Dinlemiyordum. Alpay Özalan bir şeyler anlatıyordu, "Kaos futbolu" deyince kilitlendim. Söylediği sözlerin ne öncesini ne sonrasını anladım. Sadece kaos futbolu...

Nedir bu kaos futbolu?

Hani Mehmet Demirkol'un her milli maç öncesi ve sonrası 5-10 yıldır bıkmadan usanmadan, sürekli tekrarlayıp, ballandıra ballandıra anlattığı bu kaos futbolu ne arkadaş? Alpay Özalan bile kaos futbolu diyor, kaos kuramından bahsediyorsa önemli bir şey olmalı. Maç sırasında sahada kaos olur mu?

Önce kaos kuramını basitçe anlatalım:

Değişkenler o kadar çoktur ki sonuç önceden kestirilemez. Bunun basit bir örneği Türkiye'dir. Türkiye'de sürekli kaos ortamı vardır. Değişkenler tahmin edilemez kadar çok olduğu için yarın ne olacağını önceden kestiremezsin. Hiçbir şey kesin değildir.

Örneğin 27 Mayıs'ta bir ağaç yüzünden olayların patlayacağını, fidan gibi gencecik insanların öleceğini (bu olayları planlayanlar dışında) kimsenin bilmesi mümkün değildi.

Peki futbolda kaos olur mu?

Önce futbolun değişkenlerini alt alta yazalım:

1-Futbolcular (Sahada 11'er, kulübede 7 ya da 12'şer)

2- Kulübedekiler (Teknik direktörler, yardımcı antrenörler, menajerler, doktorlar, malzemeciler vs)

3-Hakemler (4'ten 6'ya kadar)

4-Temsilciler, gözlemciler

5-Yöneticiler

6-Taraftarlar

Değişkenler belli peki önceden tahmin edilen sonuç ne?

Basit: Top kale çizgisini geçerse gol olur. Bu kadar basit.

Golü kim atar?

Sahadaki 22 futbolcudan herhangi biri.

Milli Takım'ın Euro 2008'deki geri dönüşün tarihini yazdığı maçların tamamında böyle oldu. Golü sahadaki futbolculardan biri attı. Yani önceden gol atması muhtemel olan bir futbolcu. Semih, Nihat fark etmez.

Eğer Euro 2008'de golü Fatih Terim atsaydı o zaman ortaya kaos çıkardı. Çünkü Fatih Terim değişkenlerden biri olmasına rağmen önceden tahmin edildiği gibi sadece teknik direktörlük yaptı. Yani teknik direktör, teknik direktörlüğün, futbolcu da futbolculuğun gereğini yerine getirdi. Maç başlamadan önceki değişkenler tahmin edilen sonuçları ortaya çıkardı.

O zaman Euro 2008'de Türkiye'nin kaos futboluyla maçları kazandığını söyleyenlerin kaos kuramının ne olduğundan haberleri yok, bol keseden sallıyorlar. Türkiye'nin sadece kaos futboluyla milli maç kazanacağını söyleyenler de yanılıyor. Çünkü sahadaki herhangi bir futbolcunun gol atması, değişkenlerden biri olduğu için önceden tahmin edilebilir. Herhangi bir futbolcunun asıl görev bölgesi dışına gitmesi de futbolun tahmin edilebilir değişkenlerinden biridir.

Size kaos futbolundan bir örnek vereyim mi?

Aşağıdaki haberi duymuşsunuzdur, izlemişsinizdir:

"Brezilya'da 4. ligde Aparecidence ile Tupi arasında oynanan karşılaşmanın 70. dakikasına 2-2 girildiği sırada Aparecidense'nin masörü Romildo Fonseca da Silva, Tupili oyuncunun şutu gole giderken kaleye müdahalede bulundu ve topu iki kez çizgiden çıkardı. Hakemin golü saymaması üzerine saha birden karıştı. Tupili oyunculardan büyük tepki çeken masör Da Silva, kendisini soyunma odasının koridorlarına zor attı. Kalan 20 dakikada da skor değişmedi. Golü sayılmayan Tupi takımı yetkilileri, maçın ardından mahkemeye başvuracaklarını açıkladı."

İşte kaos budur. Masörün kaleden gol çıkarması.

Türk Milli Takımı için kaos futbolu teorisi çöktüğüne göre, kaos kuramından beslenenlere yeni bir kuram önereyim: "Oyun kuramı."

Oyun kuramı ne mi? Onu da kaos kuramını dillerinden düşürmeyenlere sorun. Belki biliyorlardır!