Çinliler, Türk futbol kulüplerini radarına aldı. Çinli milyarderler, uluslararası danışmanlık şirketleri aracılığıyla nabız yokluyor. Son dönemde futbolda ciddi yatırımlar yapan Çinliler, Türkiye’den de kulüp satın alarak ağını genişletmek istiyor.
İngiltere, İtalya, Fransa, İspanya, Hollanda, Çek Cumhuriyeti liglerinden kulüp satın alan Çinliler, bu ağa Türkiye’yi de dahil etmek istiyor. Türk futbol kulüplerinin dernek statüsü ile yönetilmesi ise satın alma işlemlerinin önündeki en büyük engel olarak karşılarına çıkıyor. Bu ilgiden bahseden İngiliz Blackbridge Cross danışmanlık şirketi CEO’su Alexander Jarvis, “Çinlilerin futbol yatırımı başladı ve birçok kulüp satın aldılar” dedi.
Aynı şeyin Türkiye için de gerçekleşmesi gerektiğini söyleyen Jarvis, şu açıklamalarda bulundu: “Türkiye’de birçok kulübün yapısı dernek statüsü nedeniyle buna müsait değil. Bu durum bir an önce değişmeli. Sektörü büyütmek için en önemli hamle, yabancı yatırımcıların futbola girmesi. Birçok konuda Avrupa futbolunda ilkleri yaptığımız gibi, bu harika ülkede de ilk yabancı yatırımcı girişimini yapmak istiyoruz. Türkiye’nin bizim ve yatırımcılarımız için çok ilgi çekici bir ülke olduğunu belirtmeliyim.”
Bu ilgiyi doğrulayan ve Çinliler’in Galatasaray’ı da satın almak istediğini açıklayan Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek de, “Resmi olarak kulübe ulaşmış yazılı bir teklif yok ama gayri resmi olarak bazı girişimler var. Galatasaray’ın satılması yönündeki düşünceleri kesinlikle reddediyorum. Gelen tüm teklifleri elimin tersiyle ittim. Bu tip konuşmalara dahi girmedim” dedi.
Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş de kulüplerin şirket yapısına geçmesini destekleyerek, “Altyapı ancak o zaman gelişebilir. Şu anda devlet olmazsa futbol oyunu olmaz. Borç çok. Mali yapı şirket gibi olmalı” ifadelerini kullanmıştı.
Dernek statüsünde faaliyet gösteren kulüpler sahip oldukları vergisel avantajların yanı sıra, devlete ait kuruluşlardan yardım alabilme; taşınmaz edinebilme; izin almaksızın yardım ve bağış toplayabilme haklarına sahip. Futbol kulüpleri, oluşturdukları bu yapı sayesinde dernek olmanın avantajlarını kullanabiliyor. Ayrıca, kurdukları veya ortak oldukları şirketler sayesinde, derneklerin sınırlı olarak yapabildiği veya hiç yapamadıkları geniş çaplı ticari faaliyetlere girişebiliyorlar.
Ülkemizde spor kulüplerimizin doğrudan borsaya açılabilmeleri için şirketleşmeleri ve belirli bir sermaye yapısında olmaları gerekiyor. Bugünkü yapı itibariyle spor kulüplerimiz genelde dernek şeklinde örgütlenmiş durumdalar. Bu modelin özellikle sağladığı vergisel ve yönetsel avantajlar, kulüpleri yeni şirketler kurarak, yeni gelirler elde etmeye yöneltti. Kurulan yeni şirketlerde hakim ortak olarak varlığını devam ettiren kulüpler, kurdukları bu şirketlere bir süre sonra gelirlerini devir ve temlik ederek, onları borsaya açtılar.
Borsaya açılan şirketler genelde gelir ağırlıklı bir model kapsamında yapılandırıldı. Yani, gelirler bu şirketlere kulüplerce devir ve temlik olunurken; giderler kulüp bünyesinde bırakıldı. Beşiktaş Spor Kulübü ise bu modelin dışında futbol şubesinin tüm aktif ve pasifini devir ettiği bir Sportif AŞ kurarak, borsaya açıldı. Borsaya açılan Sportif AŞ’ler genel olarak, spor kulüplerine; uyguladıkları yüksek temettü dağıtım politikasıyla, aktif kalemlerinden transfer ettikleri şirket fonlarıyla, kulüp adına bankalardan kredi kullanarak ciddi finansman desteği sağlıyor.
Kulüpler endüstriyel futboldan daha fazla pay alabilmek, uluslararası markalaşabilmek, kredibilite olanağı yaratabilmek, kurumsallaşarak profesyonelleşebilmek için şirketleşmeye yönelseler de geleneksel dernek örgütlenme yapılarını devam ettiriyorlar.
AVRUPA'YA ÇİN DAMGASI
Çinli milyarderler Avrupa’daki yatırımlarını artırarak, dünyanın en popüler futbol liglerinden kulüp satın almaya devam ediyor. Çinlilerin satın aldıkları kulüpler şöyle:
Aston Villa: Çinli iş adamı Tony Xia ,95 milyon dolar satın aldı.
Wolverhampton: Çin merkezli Fosun International, Wolverhampton Wanderers’ın hisselerinin tamamını 53 milyon dolara satın aldı.
West Bromwich Albion: Çinli Yunyi Guokai şirketi İngiliz ekibine ait hisselerin yüzde 88’ini 191 milyon dolara satın aldı.
Birmingham City: hong kong’lu işadamı carson yeung, 71 milyon dolar karşılığında kulübün sahibi oldu.
Manchester City: Çin şirketleri CMC ve CITIC’den oluşan konsorsiyum 265 milyon dolara yüzde 13’lük hissesin satın aldı.
Nice: Çinli iş adamları Chien Lee ve Alex Zheng, ABD’li ortaklarıyla birlikte Nice’in yüzde 80’lik hissesini 21 milyon dolara satın aldı. Kulübün yüzde 20’lik payı ise Fransız başkanı Jean-Pierre Rivere’de kaldı.
Auexerre: Çinli gıda ambalajı şirketi olan ORG, Auxerre’in yüzde 60’ını 8 milyon dolara satın aldı. Kulübün yüzde 40’ı ise AJA Futbol Birliği’nde.
Sochaux: Çinli grup Ledus, Fransız ekibini 7 milyon dolar karşılığında bünyesine kattı.
Granada: Çin’in önemli şirketlerinden Desports, İspanyol kulübü 40 milyon dolar karşılığında satın aldı.
Espanyol: Çin borsasında 3 milyar Euro’luk bir değeri bulunan Rastar Grubu’nun sahibi olan iş adamı Yansheng, 72 milyon dolar karşılığında kulübün yüzde 56’lık hisselerinin sahibi oldu.
Atletico Madrid: Çin’in en büyük gayrimenkul şirketi Dalian Wanda’nın sahibi olan Wang Jianling, Atletico Madrid’in yüzde 20’lik hissesini 48 milyon dolara satın alarak kulübe ortak oldu.
AC Milan: İtalyan devi yapılan anlaşma sonucu 552 milyon dolara dolara Çinli yatırım grubu Sino- Europe Sports’a satıldı.
Inter: İtalya’nın bir diğer devi Inter Milan’ın yüzde 68,55’i, Çinli perakende devi Sunning Commerce Group tarafından 287 milyon dolara satın alındı.
Slavia Prag: Çeklerin en önemli kulüplerinden Slavia Prag’ın yüzde 99,96’sı Çinli grup CEFC’ye satıldı. Ancak satışla ilgili miktar açıklanmadı.
Ado Den Haag: Çinli şirket United Vansen, ekonomik anlamda büyük sıkıntılar yaşayan Hollanda ekibi Ado Den Haag’ın yüzde 98’lik hissesini 8 milyon dolara satın aldı.
Dünya Gazetesi