Nitekim erken gelen Salih golü, ardından karşı kaleye gitmeyi askıya alan Fenerbahçe, Tita'dan zorla yenen gol, korner, Gökhan Gönül'ün klasikleşen ön direkten tavşan çıkartma hareketi, ikinci yarıya serpiştirilen bir avuç pozisyon ve kazanılan 3 puan ile özetleyebiliriz karşılaşmayı.
STOCH, KRASİÇ, KESİMAL...
3 puan mühim, hele Antalya gibi ligin kalburüstü takımlarından birinden kaptıysanız puanları daha da mühim. Velhasıl ligin boyu kısalmışken biz de Fenerbahçe'den keyif veren futbol beklentimizi artık gelecek sezona bırakabiliriz.
Bugün "onsuz olmuyor" diye kıvranılan Webo, sakatlanınca yürekleri ağza getiren Belözoğlu devre arasında geldiler takıma. Tıpkı ilk devre neredeyse perte çıkacak Hasan Ali'nin yardımına Ziegler'in yetiştiği gibi. Kocaman günün birinde sezon başını planlarken ne düşündüğünü, sonra neden sezon başı gönderdiklerine daha sonra ihtiyaç duyduğunu, Webo gibi bir adam lazımsa neden sezon başında alınmadığını, madem Sow-Kuyt-Webo üçlüsü kafasındaki ideal tertipti, o zaman neden Krasic'i aldığını, Stoch'u neden satmadığını anlatırsa herkes rahat edecek.