Yüce Divan görevi Yargıtay’a verilmeli

Dünyadaki yargı sistemlerini inceleyen SETA, AYM’nin görevlerinin yeniden düzenlemesi gerektiğini, Yüce Divan görevinin de Yargıtay’a verilmesi gerektiğini öneriyor.

Hakkı Kurban

Siyaset, yeni anayasa ve başkanlık sistemine odaklanırken, yüksek yargının yeri de tartışma konusu. Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfı, yüksek yargı paketiyle ilgili gelişmelerin gölgesinde “Yeni Anayasada Yüksek Yargı” raporu hazırladı. SETA’dan Cem Duran Uzun tarafından yapılan araştırmalar sonucu hazırlanan raporda, yüksek yargı kurumlarıyla ilgili çarpıcı önerilerde bulunuldu. Raporda, analizler ışığında şu öneriler öne çıktı: 

Üye seçimi değişmeli 

- AYM’deki Yüce Divan ve siyasi partilerin mali denetimi görevleri mahkemeden alınmalıdır. Yüce Divan görevi Yargıtay’a (Ceza Daireleri Genel Kurulu) ve siyasi parti mali denetim görevi ise Sayıştay’a verilmelidir. 

- AYM üyelerinin seçiminde, devlet başkanı (Cumhurbaşkanı ya da Başkan) ve TBMM’ye üye atama yetkisi paylaştırılmalıdır. 
- Yargıtay ve Danıştay üyelerinin seçiminde 1982 Anayasası’nın mevcut hükümleri temel olarak korunmalı ve üyelere 12 yıl gibi bir görev süresi sınırı konulmalıdır. 
  
AYM yeniden yapılandırılabilir 

- Zamanın gerisinde kalmış olan Askeri Yargıtay’ın ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kaldırılmalıdır. 
- Danıştay’ın kaldırılması ve yargı birliğine geçilmesi, yargı sisteminde radikal bir değişiklik olacağından ancak iyi hazırlanmış bir reformun parçası olması halinde düşünülebilir. 
- AYM’nin görev ve yetkileri yeniden ele alınmalıdır. Bireysel başvuru sebebiyle artan iş yükü ve bir insan hakları mahkemesine doğru evrilmesi değerlendirilmelidir. 
- Sayıştay, görevleri, üyelerinin nitelikleri ve kararlarının kesin oluşu sebebiyle bir 
yüksek mahkeme olarak düzenlenmelidir. 

Vesayet sisteminin önemli ayağı 

Rapor hazırlanırken, farklı yönetim modellerinin uygulandığı ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya, İtalya’daki yüksek yargının yapısı incelendi. Siyasi partilerin, yeni anayasa önerileri ve geçmiş anayasalardaki hükümler de analiz edilerek hazırlanan raporda, “Türkiye’nin en temel anayasal sorunlarından birisi olan vesayet sisteminin önemli bir ayağının yargı ve özellikle yüksek yargı olduğu görülmüştür” ifadeleri yer aldı.