1
Resmi ziyarette bulunduğu Slovakya'da Türk gazetecilerle biraraya gelen AB Bakanı Ömer Çelik önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye ile Rusya arasındaki sorunların çözülmesini istediğini belirtti.
Yakın gelecekte Suriye'deki krizin, Irak'taki istikrarsızlığın devam edeceği gözüküyor. Bu bizi daha fazla göç olayıyla karşı karşıya bırakabilir. Büyük bir Avrupa demokrasisi olan Türkiye'nin AB'ye tam üyelik süreci Türkiye'nin milli çıkarlar için gerekli olduğu gibi Avrupa için de gerekli bir süreçtir. Meseleyi sadece göç krizine indirgememek lazımdır, büyük resme bakmak gerekir. Türkiye ve Avrupa demokrasisi bir bütünü teşkil etmektir. Bu vizyon ve sağduyu ile Slovak başkanlığının yeni çalışmalara imza atacağını düşünüyorum.
CUMHURBAŞKANIMIZ BU SORUNUN ÇÖZÜLMESİNİ İSTİYOR
Bakan Çelik bir gazetecinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rus Devlet Başkanı Putin'e kutlama mesajını göndermesini hatırlatması üzerine şu cevabı verdi: "Rus uçağının düşürülmesi meselesinde teknik açıklama yapıldı. Dendi ki, "Biz angajman kuralları çerçevesinde kimliği belli olmayan uçağına müdahalede bulunduk". Rusya ile uzun bir tarihi ilişkimiz var. Aslında Rusya, AB ve Türkiye, bütün bu denklem tarih boyunca içiçe olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız da bu büyük ilişkinin zarara uğratılmaması gerektiğini ifade etti. Bugün gelinen nokta sayın Cumhurbaşkanımızın çizgisinin bir devamı niteliğindedir. Rusya ile çok yakın bağlar var dostça ilişktiler var. Dostluk çerçevesinde bu ilişkiler devam etmesi gerekir."
TÜRKİYE KARŞITLIĞI İSLAMOFOBİNİN ÖRTÜSÜ OLDU
Cameron AB adına konuşma yetkisi olmayan bir şahıs. Partisi adına konuşup konuşmama yetkisini bilmiyoruz. Türkiye'nin AB reform sürecinde Cumhurbaşkanımızın imzası vardır. Bu tip ifadeler vizyonsuz ifadelerdir, AB değerleriyle de uyuşmayan ifadelerdir. Bu tür ifadeleri İslamafobik, zenofobik kesimler kullanır. Aslında Avrupa düşmanlığı yapan Eurofobik kesimlerdir. Türkiye karşıtlığı artık bir şifre haline gelmiştir. Her ülke eleştirilebilir, ama Türkiye karşıtlığı artık İslamafobyanın örtüsü haline geldi. Bu tür konuşmaları yapanlar Eurofobik kesimlere destek vermiş oluyorlar.
İSLAMOFOBİNİN ALTYAZISINDA ANTİ SEMİNİZM VAR
İslamofobia meselesinin dinlerarası çatışmalar görüntüsünde olsa da aslında arka planında yabancı düşmanlığı, ırkçılaştırma, nefret söylemi var. Avrupa'da seçim zamanları aşırı sağa, ırkçılığa prim verildiği zaman bu netice çıkıyor Buna prim veren ana akım siyasetçiler kaybediyor aşırı sağ oyunu arttırıyor. Birtakım radikal teröristler İslam'ı ve müslümanlığı istismar ediyorlar. İslam radikal terörizme dönüştü demek işin esasını kaçırmak demektir. İslamofobiyle yeterince mücadele etmezsiniz onun alt yazısında anti semitizm vardır, Batı düşmanlığı, insan hakları değerlerine düşmanlık vardır. Buna kim prim veriyorsa aslında kendi toplumuna kötülük yapmış oluyor.
DAEŞ VE AVRUPA AŞIRI SAĞI TEK YUMURTA İKİZİDİR
Radikal terör argümanı kullanan değerlerle Avrupa'nın aşırı sağın hedefi aynı. Bunlar tek yumurta ikizi. Bunu görmezden gelirseniz kendi toplumunuzu zehirleyen bir yapıya izin vermiş oluyorsunuz. Bir işçi protestosunun içinde aşırı sağ semboller görmeye başlıyorsunuz. Onların genetiğini ele geçirmeye başlıyor. Daha sonra öğrenci eylemlerinde bu aşırı sağı görmeye başlıyorsunuz. Bütün bunlar çeşitli protestoların yatay ekseni haline gelmek üzerinde. Bunlarla mücadele edilmezse bir müddet sonra bunlar ana mecraları ele geçireceklerdir.