Ömer Çelik, katıldığı canlı yayında Türkiye'nin İsveç'in NATO'ya üyeliğini hemen kabul ettiği algısının yanlış olduğunu belirtti.
Çelik, İsveç'in üyeliğinin henüz kabul edilmediğini ve bunun belirli adımlar sonucunda gerçekleşeceğini dile getirdi. Çelik, "Türkiye, İsveç'in NATO üyeliğine evet demedi, NATO üyeliğinin önünü açmaya evet dedi. Meclis bunu takdir edecek." dedi.
Çelik, İsveç'in Türkiye'ye terörler mücadele, AB'ye üyelik ve güvenlik ihtiyaçlarının giderilmesi konularında yüksek taahhütler verdiğini vurgulayarak, "İlk defa NATO Genel Sekreteri, terörle mücadelede özel koordinatör atayacak." açıklamasında bulundu.
Ömer Çelik konu ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
Türkiye, İsveç'in NATO üyeliğine evet demedi, NATO üyeliğinin önünü açmaya evet dedi. Cumhurbaşkanımız eski üçlü muhtıranın 4. maddesine atıf yapan bir metin çıktı. Türkiye'ye dönük olarak savunma sanayi yaptırımları tamamen kalkacak. Bu zirvede ilk defa NATO Genel Sekreteri, terörle mücadelede özel koordinatör atayacak. Türkiye diyor ki, 'bana karşı taahhütlerin içerisine girdin, ben de bu iyi niyete karşı önünü açıyorum, ama bu süreç sonuçlanmış değil'. Yüce Meclis imza attığı metindeki terörle mücadele ile ilgili olarak, AB süreciyle ilgili olarak İsveç mükellefiyetini yerine getirmiş mi getirmemiş mi? Meclis bunu takdir edecek. Bu zirvede terörle mücadele konusunda yüksek bir taahhüt çıktı. Türkiye'nin AB süreciyle ilgili çok güçlü bir taahhüt ortaya çıktı. Güvenlik ihtiyaçların karşılanması konusunda açık ya da gizli ambargosunun kaldırılması şeklinde taahhüt ortaya çıktı.
BİDEN, TAM DESTEK SÖZÜ VERDİ
ABD Başkanı Joe Biden'ın Türkiye için verdiği mesajın çok güçlü olduğunun altını çizen Çelik, "Biden'in verdiği mesaj güçlü. Ama biliyorsunuz ona kongre karar veriyor. Biden 'Ben kişisel olarak böyle düşünüyorum, bunun kongreden geçmesi için elimden gelen çabayı sarf edeceğim' dedi." diye konuştu.
Ömer Çelik süreç için, "Cumhurbaşkanımızın terörle mücadeledeki tavrı çok net. Bu süreç içerisinde, Meclis'e gelinceye kadar süreç içerisinde tüm parti grubumuzla birlikte şuna bakacağız. Devletin ilgili birimleri 'Evet İsveç mükellefiyeti yerine getirmiştir' diye bir arzda bulunup, sayın Cumhurbaşkanımız 'Bizim açımızdan tatminkârdır' derse biz 'evet' deriz. Bu sayın Cumhurbaşkanımızın ortayla koyduğu irade ile tescillenecek. Kendi devletimizin kurumları ve Cumhurbaşkanımızın tutumu bizim açımızdan belirleyici olacak. Bizim bunun önünü açmamız onay verilmesi anlamında otomatik bir irade anlamına gelmiyor. Bunu demek istiyor sayın Cumhurbaşkanımız." açıklamasında bulundu.