1
Türkiye’nin tehditlerle boğuştuğu bir dönemde, makul karşılayamazdık. İstiklalimize saldırılırken, istikbalimizle ilgili oyunlar tezgâhlanırken cumhuriyetin kuruluş felsefesini yüksek bir şuurla müdafaa etmeliydik. Ülkemiz için sorumluluk almalıydık.
Elbette bir olmalıydık. Türk milleti ortak paydasında buluşmalıydık. Ayrılığa dağınıklığa gerek yoktur. Mevzu bahis vatandır. Ters düşmeye yer yoktur. İttifak kurabilmenin kanuni altyapısı hazırlanmış ve hayata geçirilmiştir.
"MİLLETİMİZ 24 HAZİRAN'DA ŞAMARI İNDİRECEKTİR"
Varsın başkaları ihanet ittifakıyla avunsun. FETÖ ittifakından medet umsun. Varsın başkaları zillet ittifakına umut bağlasın. Biz cumhur diyeceğiz, cumhuriyet diyeceğiz, biz Türkiye’nin ittifak ve iradesiyle hepsini şaşkına, alayını sudan çıkmış balığa çevireceğiz. Şarlatan anket şirketlerinin hangi karanlık servisleri yaptığına bakmayınız. Oy oranımızı az göstermek için kudurmuş gibi çalışan kokuşmuşlara milletimiz 24 Haziran’da şamarı indirecektir.
"YUNANİSTAN, TÜRKİYE'NİN SİNİR UÇLARIYLA OYNAMAKTADIR"
FETÖ'cüleri himaye eden Yunanistan Türkiye’nin sinir uçlarıyla oynamaktadır. Bu son gelişmeler FETÖ ile Yunanistan’ı işgal planında hem eşitlemiş hem de sabitlemiştir. Ege adalarını istilaya yeltenen Yunanistan Türk milletini sabrını daha fazla zorlamamalıdır. Menbiç konusunda ABD ile varılan uzlaşma umutları yeşertmiştir.
"TERÖRİSTTEN CUMHURBAŞKANI ADAYI BİLE ÇIKMIŞTIR"
Görüyorsunuz teröristten cumhurbaşkanı adayı bile çıkmıştır. Ortaklaşa af çağrısı yapmışlardır. Hatta CHP'nin trajikomik cumhurbaşkanı adayı Demirtaş'ın ziyaretine bile gitmiştir. Aday İnce, şerefli Türk generalinin apoletlerini sökme aklını acaba teröristlerden mi almıştır? Edirne cezaevinde kulağına fısıldanan bu mudur? Bunlara acırsak acınacak duruma düşeriz. Gevşersek bedel öderiz.
CHP kahraman Türk komutanlarının apoletlerini sökmek için hazırlık yaparken, cumhur ittifakı teröristlerin kanlı dişlerini tek tek sökecektir. CHP, PYD YPG'ye terörist diyemezken, cumhur ittifakı hainleri kâbusla tanıştıracaktır.
"OYUNLARI BOZACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan'ın tekrar seçimi elzemdir. Bunun yanında MHP'nin çok güçlü şekilde TBMM'de temsil edilmesi tarihi ve milli bir mükellefiyettir. Diyoruz ki insanımız için her şeye değer, haydi hep beraber... Ülkemiz için her şeye değer, haydi hep beraber, yine hep beraber. Başaracağız, oyunları bozacağız. Başaracağız, 24 Haziran'da yeniden doğacağız. Biz kardeşiz, biz Türk devletiyiz, Türk milletiyiz.
"15 TEMMUZ BİR DÖNÜMDÜR"
Bizim sevdamız Türkiyedir. Bizim sevgi ve bağımlılığımız; kökeni, yöresi neresi olursa olsun tüm kardeşlerime yetecektir. 15 Temmuz kanlı ve hain darbe girişimi neticesinde 251 vatan evladı şehit olmuş, 2 bin 194 vatan evladı da yaralanmıştır. Ülkemiz ve milletimiz açısından 15 Temmuz bir dönümdür. Hiçbir şeyin eskisi gibi olması beklenemezdi. Türkiye'nin acilen yeni bir atılım ve ilerleme sürecine girmesi lazımdı. 7 ağustos Yenikapı ruhuyla oluşan milli birlik ve beraberlik şuurunun diri tutulması amacıyla büyük bir sorumluluk üstlendik. Siyasi gündemde kronik çekişme konusu olarak duran temel sorunları bu anlayışla ele almak, geleceğimizi planlamak durumundaydık.
"GEREĞİNİ YAPTIK"
Bunlardan en önemlisi de hükümet sistemi tartışmalarıydı. 1982 anayasası Cumhurbaşkanı'nın yetki ve sorumluluklarını klasik parlamenter sistemden farklı olarak daha geniş biçimde düzenlemiş ve bu durum çift başlılığın oluşmasına neden olmuştu. Anayasanın barındırdığı darbe ruhu, bugüne kadar yapılan 18 değişikliğe rağmen giderilememişti. Krizleri bitirecek bir hükümet sistemine duyulan ihtiyaç gözardı edilemezdi. Biz de bunun gereğini yaptık. MHP millet yararına olduktan sonra her zaman uzlaşmadan yana olduğunu göstermiştir.
"CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNE GEÇMEK MECBURİ HALE GELMİŞTİR"
15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası, Türkiye'nin ekonomik, sosyal mukavemetinin artırılması, devletin bekasını tehdit eden unsurların engellenmesi hayati bir önem arz ediyordu. MHP olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirdik. Alınması gereken tedbirleri aziz milletimizle paylaştık. Türkiye'nin içinde bulunduğu yüksek iç ve dış tehditler, bölgemizde cereyan eden şiddetli kaos ortamı, küresel vahşetin Türkiye üzerinde kurduğu baskılara karşı yönetim sistemimizden kaynaklanan açmazların giderilmesi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişi mecburi hale getirmişti.