Veysel KOÇ / DİYARBAKIR
Türkiye, 24 Ağustos'ta ÖSO ile Suriye'nin Türkiye sınırında bulunan Cerablus kentine girerek DAEŞ'i bölgeden temizledi. Ancak bu başarı bölgede terör koridoru kurmak isteyen YPG/PYD’nin yanı sıra birçok kesimi de rahatsız etti. Terör örgütünün Türkiye’deki siyasi uzantıları HDP "Türkiye Rojava'yı işgal edecek, Suriye'de sivil Kürtler öldürülüyor, Kürtlerin kazanımları baltalanıyor" diyerek algı oluşturmaya çalışıyor. Bu kapsamda kahvehane ve esnafı dolaşan terör örgütünün siyasi uzantıları 6-8 Ekim 2014'te olduğu gibi halkı sokaklara çıkarak eylem yapmaya çağırıyor.
Asla izin vermeyeceğiz
Güvenlik kaynaklarını doğrularcasına terör örgütünün yayın organlarına açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise Türkiye'nin Menbiç’e müdahale etmesi halinde ülke içinde 6-8 Ekim olayları gibi bir karşılık bulacağını söyledi. Bölge halkı ise hem 6-8 Ekim'de yaşanan olaylar hem de şehir merkezlerine kazılan hendek ve barikatlar sonucu binlerce ailenin evinden olmasıyla gerçek yüzünü gördüğü terör örgütü ve siyasi uzantılarına artık prim vermiyor. Menbiç üzerinden yeni bir provokasyon tehdidinde bulunan Yüksekdağ'ın 14 Ağustos'ta Ağrı'da yaptığı mitinge çoğu sivil polis yaklaşık 100 kişi katılmıştı. Yapılan kamuoyu araştırmalarına göre ise "15 Temmuz'da yapılan başarısız darbe girişimi sonrası Türkiye üzerine oynan oyunları gören bölge halkı böyle bir kalkışmaya asla izin vermeyiz" diye konuştu. ?
Provokasyon HDP’yi bitirir
HDP’nin 6-8 Ekim benzeri bir provokasyona kalkışmasının kendisini tarihin çöplüğüne atması anlamına geleceğini belirten Ay-Der Başkanı Ferzende Lale “Masum insanlar katledildi, işyerleri, bankalar, okullar yakılıp yıkıldı. Hendekler, barikatlar evsiz barksız bıraktı. Böyle bir eylem HDP'nin sonu olur" dedi.
Kürtler adına konuşmasın
Yüksekdağ’ın açıklamasına sert tepki gösteren Çözüm- Der Genel Başkanı Av.Ercan Ezgin ise daha önce de çeşitli gerekçelerle halkın sokağa çağrıldığını belirterek “HDP'nin hendek ve barikat siyaseti Kürtlere zulümden başka birşey getirmedi. Bizim adımıza konuşmasın" dedi.
Çağrı yapana operasyon
Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı Süleyman Nazlıcan ise terör örgütünün Suriye'deki kazanımlarını kaybetmemek için her yola başvurabileceğini söyledi. Halkı sokaklara ve şiddet eylemlerine davet edenlere yönelik hükümetin bir operasyon başlatması gerektiği ifade eden Nazlıcan, "Çünkü halkımız huzur ve barış istiyor" dedi.
Necmettin Taşkıran: HDP’nin çağrısıyla halkın sokaklara çıkacağına inanmıyorum. HDP’lilerin tuzu kuru. Onların yaptığı çağrılara uyup eylemlere katılanlar zararlı çıkıyor. Bu yüzden son kimse o çağrılara kulak asmıyor.
İsmail Badem: 6-8 Ekim ve Sur olaylarıyla memleketimizi ne hale getirdiklerine bakın. Bir de çıkıp utanmadan yine halkı sokaklara çağırıyorlar. Yüksekdağ gitsin kendi memleketine bu çağrıları yapsın. 20 senedir taş üstüne taş bırakmadılar, hizmet desen yok!
Hamit Güzel: Kürtler artık kendi memleketlerinde huzur ve barış istiyor. Hendek ve barikatlardan en çok Kürtler zarar gördü. Kürt halkının artık kendileri için kan ve gözyaşı getirisi olmayan siyasetçilere kulak asamamalıdır.
Kimse tehdit etmeye kalkmasın
Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın önceki gün yaptığı “Menbiç’e yapılacak bir operasyon 6-8 Ekim olayları gibi karşılık bulur" tehdidine İçişleri Bakanı Efkan Ala’dan çok
PYD'nin Suriye politikası çöktü
Tarihi itiraf HDP’li Altan Tan’dan geldi. Tan, Arap Baharı'ndan sonra Türkiye'nin Ortadoğu politikasının yanlış olduğunu ileri sürerek, Kürt siyasetinde de yanlışlar yapıldığını şu sözlerle ifade etti: PKK'nın, PYD’nin Suriye politikası da çöktü. Yani bir Kürt koridoru kurup Hatay’a, İskenderun’a veya Lazkiye’ye kadar uzanma, ABD'nin de buna destek vereceği hesaplandı. Yeni bir Kürt siyaseti, Suriye ve Türkiye siyaseti ortaya koymaları lazım. Çözüm budur.