Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, C¸ekmeko¨y Belediyesi “Merhamet ve Adalet” konulu kısa film yarıs¸ması gala gecesi ve ödu¨l to¨reninde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de DAEŞ terör örgütüyle mücadele ettiğini söyleyenlerin hiç biri, ne bizim kadar örgüte zaiyat verdirmişlerdir ne de bizim kadar bedel ödemişlerdir. Bir yandan canlı bombalarla, diğer yandan Kilis’e yönelik saldırılarla canımızı yakan bu örgüte karşı mücadelemizde bizi yalnız bıraktılar. Ankara ve İstanbul’da patlayan bombalara verilen tepkilerle, Paris’te, Brüksel’de yapılan eylemlere verilen tepkiler arasındaki fark, adaletsizliğin somutlaşmış halinden başka bir şey değildir” dedi.
BUNLARDA MERHAMET YOK
Türkiye’nin gönlünü ve sınırlarını, mazlumlara ve mağdurlara açarken, üç maymunu oynayanların, konu kendileri olunca ilk iş olarak kapılarını kapattığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İşte bunlarda merhamet yok, adalet yok. Bunlarda diktatörlük var, zulüm var. Biz meseleyi kaynağında çözmeyi, Suriye’de güvenli bölge oluşturarak insanları göç etmeye zorlayan sebepleri ortadan kaldırmayı teklif ettiğimiz halde, meseleyi ısrarla başka yönlere çekmeyi sürdürdüler.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hazreti Ömer (El adlü esasül mülk) diyor. Mülkün esası, temeli adalettir. Bazıları bunu mal mülk anlamında anlıyor. Aslı o değil. Oradaki mülk ifadesi devlettir. Yani devletin esası adalettir, temeli adalettir. Eğer adalet yoksa o devletin ayakta durması mümkün değildir. Onun için adalet üzerine kurulu bir devlet... İşte hedef bu olmalı” ifadesini kullandı.
Tehlikeli gidişat değişmeli
“Biz ülkemizi diğer insanlara tahakküm etmek için büyütmeye, güçlendirmeye, geliştirmeye çalışmıyoruz.” ifadesini kullanan Erdoğan, “Gayemiz, insanoğlunun istikbalini tehdit edecek düzeye ulaşan bu tehlikeli gidişatı değiştirmek, mazlumların ve mağdurların umut kapısı haline gelebilmektir.” dedi.
İnsan hayatını hiçe sayan çarpık zihniyet
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı’nda iş güvenliği konusunda önemli mesajlar verdi, işverenleri uyardı. Kayıpları yüzde 98’inin gerekli tedbirlerin alınmamasından kaynaklandığı belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben burada meselenin imkan, para, teknoloji veya düzenleme eksikliği olduğu kanaatinde değilim. Bu utanç verici manzaranın ortaya çıkmasının esas nedeni insana yönelik çarpık bakış açısıdır. İnsanı sadece bir üretim aracı olarak gören mevcut anlayış, insanı araçsallaştırarak insan hayatını değersizleştirmektedir. Bir fabrikanın üretim sürecinde makineyle insanı aynı değerde gören anlayışı ben asla kabul etmiyorum. İnsana bu şekilde yaklaşanlar üretim maliyetlerini düşürmek, kar marjlarını artırmak için insan hayatını hiçe sayan adımları atmaktan elbette çekinmezler” ifadelerini kullandı.
‘Hoşçakal anne’ şiiri ağlattı
Programda Anneler Günü nedeniyle kürsüye davet edilen İbrahim Sadri, “Hoşçakal anne” isimli şiirini okudu. Bu sırada duygulanan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gözyaşlarını tutamadığı görüldü. Erdoğan şiiri okuduktan sonra kürsüden inen İbrahim Sadri ile tokalaştı.
HEPSİ KENDİ ANNEM GİBİ
Erdoğan yayımladığı anneler günü mesajında ise “Anne özlemini yaşamımın her anında hisseden biri olarak, ülkemdeki her bir anneyi kendi annem gibi görüyorum. Annelerin hayır dualarının, en önemli güç kaynaklarımızdan biri olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Annelerimiz, ülkemizden, milletimizden, çocuklarından hayır dualarını eksik etmesin” dedi.