1
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
BU YARDIM BİZİM BÜTÇEMİZE GİRMEYECEK
Bize sığınan herkese kucak açıyoruz. Şu anda 2,5 milyon Suriye ve Iraklı'yı misafir ediyoruz. Akdeniz ve Ege'de batırılan botlardaki teknelerdeki mülteciler bizim ülkemiz topraklarına geliyor. Şu ana kadar 70 bin kişiyi toplayan bizim sahil güvenlik botlarımızdır. İşte bizim insani yaklaşımımız bu. Vaktinde yetişi de kurtaramadığımız çocukların, sahile vuran ölü bedenleri karşısında milletçe bizim yüreğimiz sızlıyor. Onların bir derdi var mı? Avrupa minik Aylan'dan sonra güya bu meseleyle ilgilenmeye başladı. Kimilerinin yürekleri hala yumuşamadı. AB'nin ülkemize taahhüt ettiği yardım bizim bu çabalarımızı sadece kolaylaştıracak. Kimse bir lütuf yapıyor tavrına girmesin. Türkiye yaklaşık 5 yıldır ciddi yardım almayan bu meselenin üstesinden kendi imkanlarıyla gelmeyi başardı. AB o yardımı yapsa da yapmasa biz kardeşlerimize sahip çıkmayı sürdüreceğiz.
ESED REJİMİYLE DAEŞ'İN ORTAKLIĞI VAR
Esed rejimini ayakta tutmak isteyenlerin eline ayağına bu meselenin kanı bulaşmaktadır. Şu an DEAŞ'ın Esed rejimiyle müşterekleri var. Petrolü rejime satan o. Rusya vatandaşı olan iki kişinin aynı zamanda Suriyeli vatandaşı olan bu kişiler petrolü alıyor hem rejime hem de dünyaya satıyor. Bunların resimleri yayınlandı, yayınlanıyor. Bu örgütle ciddi mücadele ortaya koymayanların aynı şekilde Suriye'de operasyonda cevval oldukları gösteriyor. Bunlar yavuz hırsız. Suriye halkının 5 yıla yakın yaşadığı acılar tüm insanlığın yüzünü kızartmaya yetecek boyuta ulaştı. Ilımlı muhaliflere yönelik 'eğit-donat' ve terörden arındırılmış güvenli bölgelerinin oluşturmasının ısrarcısıyız. Bir terör örgütüne karşı bir başka terör örgütünü kullanmak yeni sorunlara yol açmaktan başka hiçbir işe yaramaz. Suriye'deki soruna çözüm arayan herkesi bu gayretimize destek vermeye çalışıyoruz.
BİZİ O PAÇAVRALAR İLGİLENDİRMEZ!
Ülke içinde faaliyet gösteren terör örgütlerine karşı kararlı mücadele sürdürüyoruz. Temmuz'dan bu yana 185 görevlimizi şehit verdik. 195 sivil vatandaşımız hayatını kaybetti. İçte ve dışta yürütülen operasyonlarda etkisiz hale getirilen terörist sayısı 2 binin üzerindedir. İnancı, ülkesi ve milleti için gözünü kırpmadan ölüme giden bu kahramanlardan her biri coğrafya üzerindeki varlığımızın birer mührüdür. Tek millet, tek bayrak, tek devlet bu ilkemizden en küçük bir taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Bu millet kavramının içinde sadece Türk yok. 78 milyonun tamamıyla tek millet. Biz yaradılanı yaradandan ötürü sevdik. Bizi bir yerlerden uydurulup çıkarılan paçavralar ilgilendirmez. Burada 78 milyonun tek bayrağı vardır.
KADIN KILIĞINA GİRENLER KİM, BUNLAR!
Ya insanca oturursunuz, insanca yaşarsınız. Bu ülkede parlamentoya mı gireceksiniz. Var mı parlamentoda, desteklediğiniz birçok insan parlamentoda. Doğulu 100'e aşkın kardeşim parlamentoda siyaset yapıyor. Bunların derdi başka. Terör estiyor ondan sonra kalkıyor hükümeti, Beştepe'yi suçluyor. İnsan öldürenler bunlar, Diyarbakır'da camiyi yakanlar bunlar. Kadın kılığına giriyor, küçük çocuğu kullanıyorlar. Sivilleri kendine siper ediyorlar. Sokak girişlerine hendekler kazarak insanlara hayatı zehir edenler bunlar. Üstelik devletin iş makinalarıyla bunları yapıyorlar. Okullara ve camilere karşı özel bir husumeti olduğunu görüyoruz. Bunların gıdası maddi ve manevi cehalet.
BUNLARIN İKİSİ BİRBİRİNİN RUH İKİZİ
Tarihi Fatihpaşa Camii terör örgütü mensupları tarafından yakıldı. Bütün belgeler ortada. Milletimin mabedinin göğsüne mamahrem elini değmesin diye varını yoğunu ortaya koyarak bir kurtuluş savaşı verdi bizim ecdadımız. En çok sahabe mezarına sahip olan Diyarbakır'da bu hainler yeniden mabetlerimize el uzatmaya çalışıyor. Bu eylem en başta Kürt kardeşlerimizin kültürlerine, tarihlerine, medeniyetlerine saldırıdır. Verilen kavga Kürt kardeşlerimi haklarına kavuşturma değil, köklerinden koparma savaşı. Aynı zamanda bu kültürel soykırım teşebbüsüdür. Suriye'de, Irak'ta da camileri türbeleri yakıp yıkıyorlar, Diyarbakır'da da aynı. İki cani örgüt de birbirinin ruh ikizidir. Bölücü terör örgütü ve arkasındaki güçler bombayla, hendekle Türkiye'yle başa çıkamayacaklarını bilmiyorlar mı?Bu dil husumetin dilidir. Kürt kardeşlerimizin bu dilin ve anlayışını zihinlerini ve kalplerini zehirlemesine izin vermemelidir.
BU DEVLET SİZİ KENDİ BAŞINIZA BIRAKMAZ
Bölücü örgüt ve onun güdümünde hareket eden bölge insanına adeta kan kusturuyor. Bu duruma seyirci kalınması mümkün değildir. Devletimizin hukuk sınırları içinde bölgede etkili bir çalışma yürütüyor. Sokağa çıkma yasağı ilan edilerek bölgedeki militanlar birer birer temizleniyor. Burada durmak yok, aynı kararlılıkla devam edecek. Bu devlet sizi kendi başınıza bırakmayacak. Sürekli sizinle beraber oralarda olacak. Çünkü sizin huzurunuza kastedenlere karşı güvenliğinizi biz korumak durumdayız. Sarp dağ yamaçlarındaki, sınır ötesindeki kamplar silahlı kuvvetlerimiz tarafından yerle bir ediliyor. İnancınız namusunuzdur, bizim de namusumuzdur. Evladınız geleceğinizdir, özgürlük hakkınızdır. Seyahat hürriyetinize, ibadet hürriyetinize, ticaret hürriyetinize, siyaset hürriyetinize sahip çıkın. Terör örgütünün iradenize ipotek koymasına asla izin vermeyin.
SİZ DE DEVLETİN YANINIZDA YERİNİZİ ALIN
Devletin bu örgütü ilçenizden, mahallenizden söküp atmanıza yardımcı olun. İstikbalinize ve istiklalinize kasteden bu örgüte karşı devletin yanınızda olduğunu bilin siz de devletin yanında yer alın. Sizler her mahallenin, her köyün her şeyisiniz. Suriye'deki kardeşlerimizin yaralarını birlikte saralım. ıraklı kardeşlerimize birlikte destek verin, Balkan, Kafkas, Ortadou, Afrika, Asya'daki kardeşlerimizi hep birlikte kucaklayalım. Bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım ve hep birlikte Türkiye olalım. Türkiye terör örgütü bin defa da baş kaldırsa bin defa o başı ezmeye muktedir bir devlettir. Çünkü bu devletin arkasında gücünü bin yıllık ortak geçmişinden alan bir millet var, siz varsınız. Biz Balkanlar'daki ata yadigarı camileri ihya etmeye çalışırken, Diyarbakır'da cami yakan, ezan susturan bir örgütün bu ortak geçmişte, ortak gelecekte yeri yoktur, olamaz. Ben Kürt kardeşlerime güveniyorum, inanıyorum. Bölgedeki STK temsilcileriyle görüşmelerimi her düzeyde sürdüreceğim. Özlemini çektiğimiz milli birlik ve kardeşlik sürecini güçlü bir şekilde tesis edeceğiz.