1
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Türk milletinin dünyada girişimcilik ruhu en güçlü toplumlardan biri olduğuna inanıyorum.
İnsanlarımızın ruhunda var olan girişimcilik mayasını doğru yöntemlerle daha da geliştirmemiz gerekiyor. Biz her şeyi el yordamıyla yapmaya çalışan bir milletiz.
180 MİLYAR DOLARI BULDU
Kongremizin girişimciler için bir milat olacağına inanıyorum. Geçtiğimiz yıllarda yaptığımız reformlarla ülkemizi sınıf atlattık. Sadece 2006 yılından 2017 yılına kadar 180 milyar dolarlık uluslararası yatırım çekmiş bir ülkedir. Bu her şeyden önce bir güvendir.
İLK 10'A GİREN YATIRIMLAR VAR
Yaptığımız bütün yatırımlar dünyadaki bütün projeler arasından ilk 10'a girer. İşte şu an bunlardan en önemlisi bu yıl sonuna doğru açılışını yapacağımız havalimanımız. İlk açılış itibarıyla yıllık yolcu potansiyeli 90 milyon olacak, 2023'te de ikinci etabı bitecek ve 150 milyon hatta 200 milyona kadar yıllık yolcu kapasitesine ulaşabilecek.
Biz, ufuk açtık ama girişimcilik ruhunu verdiğimiz girişimcilerimizi teşvik ettiğimiz, onlara adımı attırdığımız 5 tane girişimcimizi bir araya getirmek suretiyle onlar yaptı. Biz devlet olarak tüccarlık yapmayacağız artık ticaretin içerisinde olmayacağız. Bu alanı tamamıyla girişimcilerimize bırakıp, onlar vasıtasıyla büyümeyi sürdüreceğiz.
Geçtiğimiz yıl elde ettiğimiz yüzde 7.4 büyüme oranıyla G20'de birinci OECD ilkeleri arasından ikinci sırada yer aldık.
1 TRİLYON LİRAYI AŞACAK
Kamu ve özel sektör yatırımlarının tutarı ilk defa 1 trilyon lirayı aşacak. Bu da 4 katlık bir artışa denk geliyor. Bu nereden nereye göstermesi bakımından çok önemli. Bugün Türkiye GSMH bakımından dünyanın 17. sırasında yer alan büyük bir ekonomi. Burada güven ve istikrar var.
Kendi girişimcimiz üçüncü dünya ülkelerinde kendilerine pazar bulma imkanı yakaladılar. Turist sayımız 13 milyondan 36 milyon gelirimiz ise 26.3 milyar seviyesine çıktı. Turizmde darbe girişimleri sebebiyle sıkıntılar yaşadık ama onları da aştık. Bu yıl turizmde beklentimiz çok yüksek turist sayısında 36 milyonu yakalayabiliriz. Şu an özellikle ciddi manada başka işaretler geliyor.
Döviz rezervlerimiz 17.5 milyar dolardan 130 milyar dolara kadar çıktı. Son dönemde bu rakam maalesef 110 milyar dolara indi. Kamu stokumuzun milli gelire oranını yüzde 8.5'e kadar indirdik. Ama bununla yetinemeyiz.
GENÇ NÜFUSA İHTİYACIMIZ VAR
Genç ve dinamik nüfusa ihtiyacımız var. Bu nüfusa sahip olmazsak yaşlanacağız. Yaşlı bir nüfusla da bir yere varmak mümkün değil. Her şeyin temelinde insan yatıyor. İnsan varsa emek, sermaye, yatırım var. Diğerleri insanın türevi. İnsanın türevi olduğuna göre yatırımı öncelikle insana yapmamız lazım. Genç nüfusa Türkiye'nin ihtiyacı var. İnsandan çekinmeyelim. Bu girişimciliğin ruhunda da insan var. Girişimci insanlara ihtiyacımız var. El ele verip yetiştirmek zorundayız.
Türkiye sadece Asya ile Avrupa'nın geçiş noktası değildir. Çok geniş bir alanda milyarlarca nüfusa hitap eden bir coğrafyadır. Daha çok yatırım yaparak, daha çok üreterek, daha çok istihdam oluşturarak yolumuza devam etme kararındayız. Girişimcilere ve yatırımcılara çok önemli destek ve teşvikler sağlıyoruz.
Önce yatırım ortamının iyileştirilmesi ile ilgili sonrasında da stratejik yatırımlar ile ilgili önemli adımlar attık. İlk etapta toplam yatırım tuttarı 135 milyar lirayı bulan 23 projeye teşvik belgelerini verdik. İhracata 6 milyar lira katkı sağlayacak. Aynı zamanda 34 bin doğrudan 134 bin de dolaylı bir istihdam çıkaracaktır. Bu teşviklerin iş dünyamıza hayırlı olmasını diliyorum.
Bu düzenlemeler ile şirket kuruluşundan banka ipoteklerine kadar birçok kolaylıklar sağladık. Devamı var, tamamlandığında da hayata geçireceğiz.
KUR BASKISINA KARŞI ALTIN ÖNERİSİ
Dünyada siyasetin ve ticaretin odak noktaları değişiyor. Bölgesel ve yerel odaklı yaklaşımlarla hareket ediliyor. Dünyanın tek merkezden yönetilemeyeceği yavaş yavaş anlaşılmaya başlandı. Yabancılar, siyaseten de ülkemizi idare etmeye çalışıyorlardı. IMF mesela... Ruhunda vesayetçilik var. Dünyanın garip ülkelerin, inim inim inletiyorlar. 2013'te 23,5 milyar dolarlık borcumuzu IMF'e ödedik. Ondan sonra 5 milyar avro borç istediler bizden. Şaşırdılar baktılar "Türkler bu parayı verecekler" ve bu borcu almaktan vazgeçtiler. "Niye borçlanmaları dolarla yapıyorsunuz?" dedim, "Altınla olsun borçlanma" dedim. Dolarla dünya kur baskısı altında kalıyor. Altın tarih boyunca hiçbir zaman baskı unsuru olmadı. "Altınla bu adımı atalım" dedik.
Ben girişimci ruhunu insanlık için kullanan siz değerli dostlara bunu da hatırlatmak istiyorum. Teknik anlamda elbette destek alınabilir ama sınırının çok iyi belirlenmesi gerekir.
GELİN YENİ BİR BARIŞIN TEMELİNİ ATALIM
Biz diyoruz ki gelin bu dünyada yeni bir barışın temelini atalım, rastgele bombalar yağdırmayalım. Bedelini şöyle bir çıkardığımız zaman, büyük rakamların kullanıldığı ve aşırı derecede sefaletin sürdüğü bir dünya reva mıdır? Lafa gelince barış! Nasıl barış? Olmaz olsun böyle barış!
Biz 31 milyar dolar Türkiye'deki mülteciler için harcama yaptık. Dünyadan size bir şey gelmedi mi? AB'nin bize verdiği söz 3+3 milyar euro bizim hesaplara geçen, UNESCO vasıtasıyla Kızılay ve AFAD'a geliyor. 1.850 milyar euro. Gelen bir şey yok. Gelene bakarım. Gelse de gelmese de biz o mültecileri evimizde özellikle misafir etmeye devam edeceğiz.
Milyarlarca dolar kullanılıyor. Trump'ta ifade etti. Milyarlar konuşuldu. İlk Irak'a vurdukları zaman, Obama aynı şekilde devam... Artık bu noktada deneyimli bir tecrübe kitabımız oluşuyor. İnşallah bunları kaleme alacağız. Tecrübe edilmiş olarak ortaya koyacağız. Bu girişici ruhunda çok farklı şekilde yoğursun.
Kimseyi zalimlerin insafına ya da denizde boğulmalara terk etmeden herkese kapımızı açtık. Bu insani tutumumuzdan asla taviz vermedik. Ülkemize gelen mültecilerin sebebi olan, ülkemize gelen tehditlerin kaynağı durumunda terör örgütlerin üzerine kararlılıkla gittik