Erdoğan, El Cezire İngilizce'nin internet sitesinde yayımlanan "Afrika: Türkiye'nin dostu, hemşehrisi ve ortağı" başlıklı makalesinde, Türkiye'nin, Afrikalı dost ve müttefikleriyle çeşitli alanlarda daha yakın işbirliği içinde olmak istediğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'den siyasetçi ve iş adamlarının Uganda, Kenya ve Somali'ye yaptıkları tarihi ziyarette, bölgesel müttefiklerle yakın işbirliğini teşvik etmeye, ortak sorunlara çözüm üretmeye ve karşılıklı yararlı fırsatları keşfetmeye çalışacaklarını kaydetti.
Dünyadaki pek çok kişinin Afrika kıtasını aşırı yoksulluk, şiddetli çatışma ve genel olarak umutsuzlukla bağdaştırdığını ifade eden Erdoğan, Türk halkının farklı bir görüşte olduğunu ve Afrika'nın daha iyisine layık olduğuna inandıklarını yazdı.
Üç ana avantaj
Makalede, Afrika'nın üç ana avantaja sahip olduğunu belirten Erdoğan, bu avantajları şöyle sıraladı:
"İlk olarak, Avrupa ve dünyanın diğer bölgeleri giderek yaşlanırken, Afrika kıtası genç ve enerjik nüfusa sahip. Dünya bölgedeki yerel ve ulusal hükümetlerle işbirliği içinde olursa, gençlerin kendi toplumlarında olumlu etki yaratmaları için yollar oluşturabiliriz.
Aynı şekilde, Afrika kadınları ekonomik ve sosyal hayatta daha aktif olma potansiyeline sahip. Dahası, Afrika çok geniş doğal kaynaklar bahşedilmiş bir kıta. Diğerlerinin yanı sıra Uganda ve Kenya sadece geniş petrol rezervlerine değil, aynı zamanda bereketli topraklara ve düzenli yağışa sahip. Açık olmak gerekirse, yıllar süren sömürge yönetimi ve sömürüler, yerel halkı kendilerine ait olandan mahrum etse de Afrika'nın geri kalanı da farklı değil. Dünya açgözlülüğü bırakır ve Afrika halkına yardımcı olmaya odaklanırsa, kıta ekonomik güç merkezi haline gelebilir.
Son olarak Afrika halkı, kıtayı potansiyel olarak kalkındıracak girişimci ruha sahiptir. Yıllarca yaşanan sömürü ve çeşitli zorluklara rağmen kıta, her daim yeniliklerle hayatta kalacak bir yol bulmuştur. Afrika, uluslararası arenada daha belirgin bir rol üstlendiğinde girişimcilik ruhu gelecek nesiller için daha güvenli bir gelecek inşa etmeye yardımcı olacaktır."
Türkiye'nin çabaları
Türk hükümetinin, 2002’den bu yana Afrika uluslarının potansiyellerini keşfetmeleri ve doğru istikamette adımlar atmaları için çok çalıştığını ifade eden Erdoğan, kıta ile uzun zamandır ihmal edilen bağların yeniden canlandırılması yönündeki adımlar kapsamında bölgedeki müttefik ve dostlarla daha yakın işbirliği için 2005'te Afrika inisiyatifi başlatıldığını hatırlattı.
Gelecek yıllarda, Türkiye'de İstanbul'da ve Ekvator Ginesi'nin başkenti Malabo'da olmak üzere iki Türkiye-Afrika ortaklık zirvesinin gerçekleştirileceğini aktaran Erdoğan, zirvelerin Afrika insanlarına sıcak karşılamaları için teşekkür etmenin yanı sıra uzun vadeli ortaklıklara bağlılığın tekrar vurgulanması anlamına geleceğini kaydetti.
Erdoğan ayrıca, zirvelerin gerçekten Türkiye'nin Afrika ile ilişkilerinde dönüm noktası olarak kayda geçeceğini bildirdi.
"Türkiye'nin insani yardım modelini karşılıklı saygı oluşturuyor"
Erdoğan, makalede şunları yazdı:
"Aynı zamanda, Türk yetkililer ve sivil toplum kuruluşları (STK) acil sorunlarla ilgili yerel halklarla birlikte çalışmaya devam ediyorlar. Yıllar boyunca Türkiye, kalkınma merkezli insani yardım modeliyle, kuraklığın vurduğu binlerce Somalilinin tekrar ayağa kaldırılması dahil, milyonlarca insana yardım etti.
Somali, 2011'den bu yana Türkiye'nin kalkınma yardımlarından yararlanan ilk üç ülkeden biri. Çabalarımız, Doğu Afrika'nın en büyük tıbbi tesisi konumundaki Türk-Somali eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin geçen sene tamamlanmasıyla devam ediyor. Türkiye'nin Somali'nin geleceğine devam eden bağlılığının göstergesi olarak önümüzdeki (Somali) ziyaretimde Mogadişu'da Türkiye'nin en büyük diplomatik misyonu olan yeni büyükelçiliği açacağım.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başbakanlığı (TİKA) kıta genelinde aktif olmaya ve daha iyi sağlık hizmetlerinin sağlanması, tarımın teşvik edilmesi, çevrenin korunması ve ticaretin kolaylaştırılması için yüzlerce insani proje ve kalkınma projesini gerçekleştirmeye devam ediyor. Aynı zamanda 4 bin 500'den fazla Afrikalı öğrenci, Türkiye'nin prestijli üniversitelerinde devlet ve STK burslarıyla okumaya devam ediyor. Türkiye'nin kalkınma ve insani yardım modelinin odağını karşılıklı saygı oluşturuyor."
Derin ortaklık
Son yıllarda, Türkiye'nin Afrika ülkeleriyle ikili ilişkilerinin geliştiğine vurgu yapan Erdoğan, "Türk ve Afrikalı liderlerin yaptığı rekor sayıda resmi ziyaretler, kıtayla aramızda daha güçlü bağlar kurmamıza, eşitliğe dayanan ortaklıkların geliştirilmesine ve her iki tarafın da çıkarlarının sağlanmasına yardım etti." ifadesini kullandı.
Erdoğan makalesine şöyle devam etti:
"Ağustos 2014'ten bu yana Cumhurbaşkanlığı yaptığım göz önüne alınırsa, 9 Afrika ülkesini ziyaret etmenin ve birçok Afrikalı liderle ikili görüşmelerde bulunmanın ve uluslararası zirvelerde ev sahipliği yapmanın memnuniyetini yaşadım. Afrika ile işbirliğimiz resmi ziyaretlerle sınırlı değil. Son on yılda Türkiye, sömüren ve sömürülen arasındaki geleneksel hiyerarşiye karşı çıkmak için birtakım anlaşmalar imzaladı ve kıtanın bir yanından bir yanına ortak projeler duyurdu. Afrika'daki inancımızın bir işareti olarak Türk Hava Yolları cesur bir karar alarak Afrika pazarına girdi ve hızlı bir şekilde 32 ülkede uçuş noktası sayısını 48'e yükseltti."
Sahra Altı Afrika ile ticaretin 2000'den bu yana sekiz kat artarak 6 milyar dolara ve Afrika'daki Türk büyükelçilik sayısının 5 kat aratarak 34'e ulaştığını aktaran Erdoğan, Türkiye'nin Afrika'yla işbirliğinin sadece diplomasi ve ticaretle sınırlı olmadığını, uluslararası arenada Afrika ülkelerinin çıkarlarını devam ettirmeyi taahhüt ettiklerini belirtti.
"2011'de yapılan Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler Dördüncü Konferansı'na ev sahipliği yapan İstanbul, ilki düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi'ne de zemin oluşturdu." ifadesini kullanan Erdoğan, Türkiye'nin aralarında 32 Sahra Altı Afrika ülkesinin de bulunduğu 173 ülkeden temsilciler, STK'lar, gönüllüler ve insani krizlerden hayatta kalmayı başaranlarla uluslararası insani sistemi düzenlemek için işbirliği yaptığını ve bu zirvenin Afrika ve başka yerlerdeki milyonlarca insana umut verdiğini bildirdi.
Afrika'nın hemşehrileri
Erdoğan, makalesinde, Türkiye'nin Afrikalı vatandaşlar ve müttefiklerle çeşitli alanlarda daha yakından çalışmayı dört gözle beklediğini yazdı.
Batılı devletler kaynaklarını uzun duvarlar inşa etmeye, güvenliğini artırmaya ve seyahat kısıtlamalarını sıkılaştırmaya harcadığı bir ortamda, aralarında Uganda, Kenya ve Somali'nin de bulunduğu birçok Afrika ülkesinin, insani acıların en fazla yaşandığı yerler olarak kalmayı sürdürdüğüne dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sınırlarımız içindeki 3 milyon Suriyeliye insani yardım için 10 milyar dolardan fazla harcadık. Hükümetimiz Afrika ülkelerinin çabalarıyla ilgili farkındalığı artırmaya devam edecektir. Türk ve Afrika halkı terörizmdeki tecrübeleri konusunda da birleşiyor. Terörizm, bölgesel istikrarsızlık ve sığınmacı krizi gibi ciddi sorunlarla karşılaşan bir ülke olarak Uganda ve Kenya gibi müttefiklerimizin içinde bulunduğu zor durumları anlayabiliyoruz. Afrikalı müttefik ve dostlarımıza gelecekte terörle mücadele ve diğer konularda daha yakından çalışma güvencesi veriyoruz.”
"Türkiye, Afrika’nın, yol arkadaşı, hemşehrisi ve dostu olmaya devam edecek"
Erdoğan, makalesini şöyle tamamladı:
"Sonuç olarak, Türkiye, geçtiğimiz on yıl içinde Türk ekonomisi üzerinde olumlu etkisi olan girişimcilik ruhunu teşvik etmek için gerekli adımları atacaktır. Eşim Emine Erdoğan’ın desteğiyle Türkiye’nin başkenti Ankara’da kurulan Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi, Afrika'nın kadın girişimcilerinin gelir elde etmesi adına atılan somut bir adımı temsil etmektedir.
Bizler, ileride, Afrika halkı ile girişimcilik deneyimlerini paylaşmak istiyoruz. Türkiye ve Afrika arasında gelişen işbirliği, ortaklarımızla gerçekten kaynaşarak ve her iki ülkenin çıkarlarına hizmet eden çözümler bularak çok şeyler başarıldığını gözler önüne sermektedir. Bu, aynı zamanda, Afrika'nın gerçek potansiyeli hakkında dünyaya güçlü bir mesaj vermektedir. Benim en sevdiğim Afrika atasözlerinden biri, 'Asıl yoksulluk, arkadaşsız olmaktır'. Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de Afrika’nın, yol arkadaşı, hemşehrisi, dostu ve kader ortağı olmaya devam edecektir."