Beştepe’ye çıktı FETÖ’nün belini kırdı

Cumhurbaşkanı Erdoğan bundan tam 3 yıl önce bugün görevi selefi Abdullah Gül’den devraldı. Üç yıl boyunca dev icraatlara imza atan Erdoğan, FETÖ’ye tarihinin en büyük darbesini vurdu. 

OSMAN NURi CERiT

Türkiye'de doğrudan milletin oylarıyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan, görevinde 3'üncü yılını bugün tamamladı. Görev süresi boyunca dev projelerin hayata geçmesine önderlik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihanet örgütü FETÖ’ye ise tarihindeki en büyük darbeyi vurdu. 17/25 Aralık’ta hukuk darbesiyle önü kesilmek istenen Erdoğan, o günden sonra bu alçak örgüte karşı başlattığı tavizsiz mücadeleyi sürdürdü. 

DARBECİLERE BOYUN EĞMEDİ 

15 Temmuz’daki hain darbe girişimine boyun eğmeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk halkını darbecilere karşı meydanlara davet etti. Başlatılan demokrasi nöbetleri Yenikapı’daki dev mitingle neticelendirildi. Erdoğan birlik ve beraberlik çağrısı yaparak, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin katılımıyla bir toplantı düzenledi. Liderler Yenikapı’daki mitinge de davet edildi.   

TEK TEK TEMİZLENİYORLAR

 Darbe girişimin üzerinden geçen bir yıllık süreçte devlete sızan FETÖ mensupları büyük oranda tespit edilerek tek tek temizlendi. Terör örgütünün kripto üyeleri deşifre edilirken kalanlara yönelik mücadele aynı hızla devam ediyor. FETÖ'nün darbe girişiminin ardından geçen bir yılda Erdoğan, 15 Temmuz şehitlerinin aileleri ile gazileri yalnız bırakmadı. Erdoğan, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere gittiği şehirlerdeki şehit ailelerini eşi Emine Erdoğan ile ziyaret ederek, sıkıntılarını dinledi ve onlara hiçbir zaman yalnız olmadıklarını söyledi.

998 gün sonra değişim için döndü 

Erdoğan 16 Nisan’daki referandumla partili cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesinin ardından yeni atılım dönemi için partisinin başına döndü. 

Türkiye, 16 Nisan 2017'de "tarihi" bir halk oylamasıyla yeni bir döneme girdi. Halk oylamasından çıkan yüzde 51,41 oranındaki "evet" oyuyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'a parti üyeliğinin yolu açıldı. Erdoğan, 2 Mayıs'ta AK Parti Genel Merkezi'ne gelerek üyelik beyannamesini imzaladı ve AK Parti'ye üye oldu. AK Parti'nin 3. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde bin 414 oyla geçerli oyların tamamını alan Erdoğan, 998 gün sonra kurucusu olduğu partiye yeniden Genel Başkan oldu. 

YENİ ATILIM DÖNEMİ 

Erdoğan, halk oylamasının ardından AK Parti'nin genel başkanlığı görevine ikinci kez seçildi. Erdoğan partide yeni atılım döneminin başladığını ilan ederek, metal yorgunluğunuın giderilmesi için parti teşkilatlarında köklü değişiklikler yapılacağını duyurdu. 

Külliye gerçekten milletin evi oldu

 Cumhurbaşkanı Erdoğan, aradan geçen 3 yıl içinde vatandaşlarla hemen hemen her fırsatta bir araya geldi. Erdoğan, sivil toplum kuruluşları, meslek grupları,  akademisyenler, şehit aileleri, gaziler ve muhtarları "milletin evi" olarak  nitelendirdiği Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ağırladı. Erdoğan muhtarlarla Külliye'de 

bir araya geldi. 

Anıtkabir’de verdiği sözü tuttu  

Erdoğan göreve başladığı gün Anıtakibir özel defterine “Vazifeye başlayışımın ilk gününde ülkemiz, vatanımız, devletimiz, bayrağımız için, en önemlisi de aziz milletimiz için her zamankinden daha çok çalışacağıma dair milletime söz veriyorum” ifadelerini yazdı ve o günden sonra da milletine verdiği sözü gerçekleştirdi. Erdoğan, 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan seçimin ilk turunda milletin yüzde 52'sinin oyunu alarak Cumhurbaşkanı seçilmişti.

Başdöndüren seyahat trafiği

Erdoğan, seçilirken kullandığı "Ben çalışan, koşturan, terleyen bir cumhurbaşkanı olacağım, alışılmış bir cumhurbaşkanı olmayacağım" ifadesini, üç yıllık sürede hayata geçirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç yılda 90'a yakın yurtdışı seyahati gerçekleştirirken, en çok gittiği ülkeler sıralamasında ABD, Suudi Arabistan ve Rusya ilk sıralarda yer aldı. Erdoğan yurtiçinde ise 65 kenti 147 defa ziyaret etti.

Eski Türkiye'ye izin vermedi  

Erdoğan, AK Parti'nin birinci parti çıktığı ancak tek başına iktidar olamadığı 7 Haziran 2015 genel seçimlerinden sonra verdiği kararla da tarihe geçti. Olası koalisyon senaryolarının sonuçsuz kalması üzerine yetkilerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerin yenilenmesi kararı vererek Türkiye'nin yeniden istikrasız bir süreç yaşamasını engelledi. 1 Kasım 2015'te yenilenen seçimlerde AK Parti tek başına iktidar oldu.

Artık dünyada aktör ülkeyiz

Vesayet dönemlerinde, "muhtar bile olamaz" denilerek, siyasi yasaklarla tasfiye edilmek istenen Erdoğan, 12'nci Cumhurbaşkanlığı görevinin ilk üç yılında, dış politikadan ekonomiye kadar attığı kararlı adımlarla, Türkiye'yi "dünya aktörü ülke" konumuna getirdi.

Dev projeler hızla bitiyor 

Erdoğan, Bakanlar Kurulu toplantılarına sık sık başkanlık ederek icraatların icinde aktif olarak yer aldı. 

Erdoğan, temellerini başbakanlığı döneminde attığı İstanbul Boğazı Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile İzmit Körfezi Osman Gazi Köprüsü'nün de aralarında yer aldığı birçok mega projeyi, Cumhurbaşkanlığı sürecinde hizmete açtı. Rus gazının dünyaya Türkiye üzerinden pazarlanmasını sağlayacak "Türk Akımı Enerji Nakil Hattı" projesinin inşaatı da Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı döneminde başlatıldı. 

SIRADA 3. HAVALİMANI

Temeli 2014 yılının Haziran ayında atılan ve 150 milyon yolcu kapasitesiyle dünya genelinde ilk sırada yer alacak olan İstanbul 3'üncü Havalimanı Projesi, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı sürecinde tamamlanma aşamasına geldi. Çanakkale Boğazı 18 Mart Köprüsü'nün temeli de geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atıldı.  

Fırat Kalkanı ile oyunlar bozuldu

Suriye krizinin çözümünde aktif rol üstlenen Türkiye, Fırat Kalkanı Harekatı ile hem Kuzey Suriye'yi terör örgütü DEAŞ'tan temizledi hem de küresel güçlerin desteği ile Türkiye'nin sınır hattında oluşturulmak istenen terör koridorunun önünü kesti. Suriye'de "Çatışmasız Bölge" uygulamaları, Türkiye ve Rusya'nın öncülüğünde gerçekleşen Astana Zirvesi'nde alınan kararlarla hayata geçirildi.

Bölgesel krizlere çözüm üretti   

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar ile Körfez ülkeleri arasında yaşanan krizin çözümü için yürüttüğü diplomasi ve gerçekleştirdiği Körfez ziyaretiyle diyalog yolunun açılmasını sağladı. İsrail Yönetimi'nin, Mescidi Aksa'da Müslümanlara yönelik hak ihlalleriyle bölgede yükselen tansiyon da, Erdoğan'ın Tel Aviv yönetimiyle yürüttüğü diplomasi ve birlikte hareket edilmesi konusunda İslam Dünyası'na yaptığı çağrı sonucunda düştü.