Başkan Erdoğan: İdlib'den göç var, tedbirli olmalıyız

“İdlib’le ilgili gelişmelerde “İstediğimiz noktada değiliz” diyen Başkan Erdoğan, göç olduğunu belirterek ‘tedbirli olmamız lazım’ dedi. 

30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde tebrikleri kabul eden Başkan Recep Tayyip Erdoğan cuma namazı çıkışı önemli açıklamalarda bulundu. Güvenli bölge, ortak harekat merkezi ve İdlib açısından Türkiye’nin istediği noktada olup olmadığına ilişkin sorusu üzerine Erdoğan, “Özellikle İdlib ile ilgili gelişmeler bizim istediğimiz noktada değil” diyerek şunları kaydetti: 

PUTİN İLE KONUŞTUK 

“Göç var. Bunlar kuzeyi zorluyor, bize doğru geliyorlar. Bizim tedbirli olmamız lazımdı, tedbirimizi almış durumdayız. Zırhlı personel taşıyıcılarımızdan tanklarımıza, toplarımıza varıncaya kadar hepsi orada. 12 gözlem kulemiz her an teyakkuz halinde. 9 ve 10 no’lu gözlem kulelerimize bazı tacizler olmuştu. Putin ile yaptığımız görüşmelerden sonra gerekli uyarılar yapıldı.” 

TRUMP İLE GÖRÜŞME 

Erdoğan, Trump ile yaptıkları görüşmelerde ise ağırlıklı olarak Münbiç konusunun ele alındığına işaret ederek şunları kaydetti: “20 mil talimatı olmuştu. Daha sonra daralttılar. Geçici de olsa mutabakatı sağlamış durumdayız. BMGK’da Trump ile bir araya geleceğiz ve bu konuları ele alacağız. Temennim odur ki bu süreci Cenevre’den önce çok daha olumlu bir şekilde tamamlayalım.” 

UÇAKTA ORTAK ÜRETİM

“F-35’e karşı SU-57’yi nasıl buldunuz?” sorusuna karşılık Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu: “Bunların birbirlerine göre çok farklı özellikleri var. SU-35 mi, F-35 mi veya SU-57 mi vesaire gibi.. Biz savunma sanayimiz veya savunmaya yönelik ne gibi tedbirler alırız ona bakıyoruz. Vakti saati geldiğinde şartlar masaya yatırılarak, özellikle ortak üretim, kredi planlamaları, bunlara bakarak adımlarımızı atacağız. Çünkü biz pazar olmaktan çıkıp, pazar aramaya giden bir ülke olmak istiyoruz.” 

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yeni sistemle ilgili çalışmasının sorulması üzerine Erdoğan, “O çalışma bana sunuldu. Şimdi de kendi ekibimiz üzerinde çalışıyor. Kısa bir zamanda kamuoyuna açıklamasını yapacağız.”

LAFLA TEHDİT OLMAZ BAGAJDAKİNİ DÖKSÜN 

Başkan Erdoğan, Ahmet Davutoğlu’nun ‘O dönemki dosyaları açarsam bazı isimler insan içine çıkamazlar’ sözlerinin sorulması üzerine şunları söyledi: “Biz bunları geçmişte yaşadık. Öyle bizim partimizden grup kuracak şekilde ayrılıp ondan sonra esamesi okunmayanlar çıktı. AK Parti, hamdolsun ulusal olmaktan uluslararası boyuta çıkmış bir parti konumundadır ve bu arkadaşlar söyleyecekleri ne varsa bunların hepsini söylesinler. Böyle lafla herhangi bir tehdit olmaz. Şu anda onlar bu söyleyebilecekleri bagajlarında ne varsa ortaya dökmelerinde fayda var. Biz laf değil iş üretiyoruz, üretmeye devam edeceğiz.” 

KADIN CİNAYETLERİNDE İDAMI ONAYLARIM 

Başkan Erdoğan, kadın cinayetleri konusunda şunları kaydetti: “Bu konuda, Adalet Bakanlığımız gerekli çalışmaları zaten yaptı. Parti içi çalışmalarımız da aynı şekilde devam ediyor. Eğer parlamentomuz, ‘dünya ne der’ demiyorum, parlamentomuz bu konuyla ilgili eğer kalkar da idam konusunda kararını verirse ben bunu onaylarım.”

TERÖRİSTLERİ HALLAÇ PAMUĞU GİBİ ATIYORUZ 

Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde verilen 30 Ağustos resepsiyonda teröre karşı kararlılık mesajı verdi. Erdoğan, “Güvenlik güçlerimiz teröristleri hallaç pamuğu gibi atıyor” dedi.

Başkan Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde verilen resepsiyonda konuştu. Erdoğan,

“Kahraman güvenlik güçlerimiz, ülkemiz içindeki sarp dağlardan şehirlerin karanlık dehlizlerine, yurtdışında teröristlerin yuvalandığı inlere kadar bölgemizin tamamını adeta hallaç pamuğu gibi atıyor” ifadelerini kullandı. Erdoğan şunları söyledi: “Kimsenin tek karış toprağında gözümüz yoktur ama topraklarımıza dikilen gözlere, egemenlik haklarımıza uzanan ellere tahammülümüz olamaz. Bugün Irak’ta, Suriye’de, Doğu Akdeniz’de verdiğimiz mücadelenin tek bir gayesi bulunuyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin haklarını savunmak, kardeş halkların haklarını savunmaktır. Dünyanın neresinde bir mazlum zulüm altındaysa orada olmak inancımızın, kültürümüzün bir geleneğidir. Bunun için zaferlerimizi sadece savaş alanındaki başarımızda değil, gönüllerin fethini de dönüm noktaları olarak görüyoruz.”