1
İşte Başkan'ın Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları:
Bir başka alanımız ABD ile ilişkilerimizdir. Uzun bir geçmişe sahip olduğumuz, ABD mevcut yönetimin hiçbir mantıki, stratejik tutarlılığı olmayacak şekilde ülkemizi hedef alması bizi üzmüştür. Terör örgütünün ele başı ve pek çok mensubu bu ülke tarafından korunup kollanmaktadır. Suriye'de bölücü terör örgütüyle işbirliğine giden Amerika bu olumsuz tavrını ekonomik alana da taşımıştır.
"BİR RAHİBİ BAHANE EDEREK..."
Örneğin Halkbank davası bir hukuksuzluk örneğidir. Terör örgütleriyle karanlık ilişkileri sebebiyle yargılanan bir rahibi bahane ederek, ülkemize yaptırımlar uygulamaya kalkan bu çarpık anlayışla diplomasinin ve hukukun sınırları içinde mücadele etmekte kararlıyız. Türkiye'yi demokratik bir hukuk devleti gibi değil de bir kabile topluluğu gibi gören bu zihniyete karşı ülkemizin hakkını, hukukunu korumak bizim en başta gelen görevimizdir. Amerika yönetiminin eninde sonunda ülkemize yönelik yanlış bakış açısını düzelteceğine inanıyorum.
İnşallah en kısa sürede aramızdaki meseleleri çözüp Amerika ile yeniden siyasi ve ekonomik alanlarda stratejik ortaklık ruhuna uygun ilişkiler geliştirmeyi ümit ediyoruz. New York'ta üç günde 14 liderle görüşerek ilişkileri ve insanlığın ortak sorunlarını değerlendirdik.
"KIBRIS'TA VE EGE'DE TÜRKİYE'YE RAĞMEN BİR ADIM ATILAMAZ"
Özbekistan yeni ve çok önemli bir adımın eşiğindedir. Orta Asya'daki kardeşlerimiz ne kadar güçlü ve müreffeh olursa Türkiye ondan bu derece mutlu olur. Aynı şekilde Türkiye'nin gücü ve zenginliği de Orta Asya'daki kardeşlerimiz için önemli bir güvencedir.
Kudüs meselesi bizim de ümmetin de kırmızı çizgimizdir. Filistinli kardeşlerimizin temel hak ve özgürlüklerine saldırı anlamı taşıyan hiçbir emri vakiye müsamaha gösteremeyiz. Türkiye olarak sonuna kadar Kudüs davasının takipçisi olacağız. Görüldüğü gibi uluslararası alanda çok önemli süreçleri aynı kararlılıkla yürüterek ülkemizi aydınlık geleceğine hazırlıyoruz.
Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak sorumluluk sahibi olduğumuz tüm dönemlerde ekonomi hep özel önem verdiğimiz bir konu olmuştur. Türkiye'yi 3,5 kat büyütürken bundan her kesimin faydalanmasını sağladık. Ülkemiz son 5 yıldır çok büyük, tarihi hadiseleri ardı ardına yaşamıştır. İçinden geçtiğimiz bu kesintisiz mücadele dönemi bize daha güçlü olmamız gerektiğini bir kez daha göstermiştir. Milletimizin bu mücadeleye verdiği destek meselenin herkes tarafından kavrandığını gösteriyor. Hırslarının kurbanı olanlar milletimiz tarafından tasfiye edilmişlerdir. Ekonomide içinden geçtiğimiz hassas dönem herkes açısından çok daha büyük bir imtihan, ayrıştırma vesilesi haline dönüşmüştür. Bir süredir yaşadığımız, kurdaki yükselişin sebep olduğu hadiselerin ülkemizin eksikleriyle ilgisi olmadığı çok açıktır. Amerika yönetimi aramızdaki sorunları diyalog yerine tehdit ve şantaj diliyle çözmeye çalışmak suretiyle bu yanlışa girmiştir.
"TÜRKİYE KİMSEDEN PARA TALEP ETMİYOR"
ABD güvenilirliğini iyice yitirmiştir. Bizim yaşadıklarımızdan sonra dünyadaki hiçbir ülkenin Amerika ile ilişkilerine güvenle bakması artık mümkün değildir. Türkiye ekonomisi saldırılarla yıkılmayacak kadar güçlüdür. Kurdaki yükselişin yol açtığı belirsizlik yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Bütçe disiplininde asla taviz vermiyoruz. Adımları birer birer atıyoruz. Türkiye kimseden para talep etmiyor. Bizim tüm çabamız uluslararası sermayenin ülkemizde yatırım yapmasını sağlamak. Bunun için gereken her türlü güvenceyi veriyoruz.
Faizlerden, enflasyondan bunalan, işini çevirmekte zorlanan herkesin yaşadıklarını yakından takip ediyoruz. Finans sıkışıklığının yol açtığı zincirleme sıkıntıların öneminin ve aciliyetinin farkındayız. Hiçbir sanayicimizi, tüccarımızı, çalışanımızı, vatandaşımızı, vicdan ve ahlak yoksunu tefecilerin, fırsatçıların insafına terk etmeyeceğiz. Serbest piyasa ekonomisinin kurallarından taviz vermeden her türlü tedbiri uygulayacağız. Yeni bir ekonomik program hazırladık. Yatırımları teşvik edecek, üretime istihdama öncelik verecek bir ekonomi anlayışıyla Türkiye'yi yeniden yükselişe geçirmekte kararlıyız. Milletimizden biraz daha sabırlı olmasını, ülkesine güvenmesini istiyoruz. En zorunu geride bıraktık, inşallah bundan sonra daha kolay olacak.
Çıktığımız bu uzun yolculukta, Meclisimizle yürüyecek başarıyı birlikte yakalayacağız. Yeni dönemde Meclisimizin yeni bir anlayışla çalışması ülkemizin en büyük kazanımı olacak. Gerekiyorsa Anayasayı iç tüzüğü değiştirerek Meclisimizin itibarını artırmamız, demokrasimiz bakımından çok önemlidir. Bu konuda ben siz milletvekili arkadaşlarıma güveniyorum."