Giresun Üniversitesi 2016-2017 Akademik Yılı Açılış törenine katılan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli'ye, Rektör Prof. Dr. Cevdet Coşkun tarafından fahri doktora belgesi verildi. Canikli, "2023'e Doğru Türkiye" konulu açılış dersini grafikli tablo üzerinden öğrencilere anlattı.
Canikli, 2016 bütçe büyüklüğünün 570 milyar lira olduğuna işaret ederek, 2002'deki faize giden yüzde 44'lük oran aynen devam etseydi bu yıl faize 250 milyar lira verileceğini söyledi. Canikli, "O 30 bin kişiye, 40 bin kişiye neyse ödenecek rakamın 250 milyar lira olması gerekirdi. Bu işte kırılma noktası. Aynı zamanda Türkiye'de bu yeni dönemdeki mücadele yöntemini, biçimini de belirleyen gelişme budur. Kavganın esas kaynağı da budur. Saldırıların nedeni bu, hepsinin nedeni bu." dedi.
Canikli, şöyle konuştu:
"Bu ülkeye yapılacak en büyük iyiliklerden bir tanesinin de bu ülkeden IMF'nin gönderilmesi olduğunu hep söylediler, yazdılar, çizdiler. Türkiye ekonomisi özgürleşmesi, bu milletin özgürleşmesi, gelişmesi, kalkınması için mutlaka IMF ile bu ilişkinin ortadan kaldırılması gerektiğini söylediler. Hep bunu haykırdılar meydanlarda, biz bütün üniversite boyunca hep bunu duyduk ama hiçbiri yapamadı. 2008'in Mayıs ayında 40 yıl boyunca sosyalist komünist solcuların bu hayallerini, Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki hükümet gerçekleştirdi."
"Artık Türkiye'yi o noktaya getiremezsiniz, geriye çekemezsiniz"
Bölgede Türkiye olmadan kalıcı bir dizayn yapılamayacağını söyleyen Canikli, şunları kaydetti:
"Zaten yapmaya çalıştıkları da kolumuzu kanadımızı kırarak artık hiçbir şekilde yönlendirme, müdahale etme kapasitesi kalmadan bir Türkiye haline getirmek ama o geçti artık. Artık Türkiye'yi o noktaya getiremezsiniz, geriye çekemezsiniz. Akılcı olan karşılıklı menfaatlerimizi gözetecek şekilde birlikte yapılması gerekir fakat bu gerçeğin anlaşılamamış olduğunu özellikle Irak'ta, Başika'daki varlığı var, Silahlı Kuvvetlerimizin bir varlığı var. Oradan çıkmasına yönelik olarak yapılan hamlelerden anlıyoruz ki halen meselenin özü kavranmamış. Anlamış olsalardı öyle demezler de gelin birlikte, elbette eşit şartlarda, yani o pazarlığın bir tarafı olarak eşit şartlarda, ülke menfaatlerimizi de dikkati alarak, daha optimal, daha barışçı, gerçekten barışın tesis edildiği, gerçekten kardeşliğin, sükunetin tesis edilebildiği bir coğrafya oluşturabilme imkanı olur. Ancak bu yöntemle olur, ancak bu yöntemle."
"Gel gel, git git, çocuk oyuncağı değil ki bu"
"Halen de o mücadeleyi sürdürüyoruz ve o Irak yönetimi kendi toprakları içerisinden Türkiye'ye yönelik bu saldırıyı defedemiyor. Bu da aslında bize uluslararası hukuk anlamında bu noktada o problemi oraya girerek kendimizin halletmesi hakkını ve imkanını veriyor ve o zaman açık rızasıyla Irak merkezi yönetimi zaten Kuzey Irak yönetimi bugün de açık ve net şekilde kendi rızaları ve kendi davetlerinin de olduğunu da söylüyor, o rızayla girilmiştir, gel gel, git git, çocuk oyuncağı değil ki bu. Elbette herkes kendi ülkesinin güvenliğini düşünmek zorunda. Biz de düşünmek zorundayız. Dolayısıyla ama halen bu derinliği bu mantıksal ilişkiyi kavrayamamışlar ki halen yine taşeronları vasıtasıyla, piyonları vasıtasıyla hamle yapıyorlar. İşte biliyorsunuz Irak parlamentosuna bir karar aldılar vs."
Kaynak: AA