Uykuda solunumun durması olarak adlandırılan uyku apnesininen önemli nedeninin obezite olduğunu söyleyen Prof. Dr. Halil Coşkun,“Obezitenin yaygınlığı son yıllarda tüm dünyada artış göstermektedir. Obezite, başta uyku apnesi olmak üzere birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Morbidobezlerinyani vücut kitle indeksi 40 kg/m²’nin üstünde olanların yüzde 80’inde uyku apnesi görülüyor. Vücut kitle indeksi 28 kg/m²’nin üzerindeki fazla kilolu kişiler ise risk grubunda yer alıyor. Obeziteyle birlikte ortaya çıkan uyku apnesi, hastalarının yaşam kalitesinde ve süresinde ciddi bir azalmaya sebep oluyor” açıklamasını yaptı.
Obezite Cerrahisi ile Uyku Apnesi Hastalarının Yaşam Kalitesi ve Süresi Artıyor
Obeziteye bağlı olarak ortaya çıkan uyku apnesinin tedavisine yönelik açıklama yapan Prof. Dr. Halil Coşkun, “Uyku apnesi tedavisinde değişik tedavi alternatifleri olmakla birlikte,morbidobez hastalarda uygulanan mide balonu, tüp mide, gastrik bypass ve duedonalswitch gibi cerrahi teknikler oldukça etkili sonuçlar vermektedir. Obezite cerrahisinde hastanın diyet alışkanlıkları, yandaş hastalıkları, yaşam tarzı gibi birçok faktör göz önünde bulundurularak hastaya en uygun cerrahi tedavi seçeneği uygulanmalıdır. Cerrahi tedavi kalıcı kilo kaybını sağlayan, yandaş hastalıkların düzelmesine neden olan ve yaşam süresini uzatan efektif bir tedavi şeklidir” dedi.
Obezite ameliyatlarının uyku apnesine etkisinin araştırıldığı çalışmalardan bahseden Prof. Dr. Halil Coşkun, “Obezite ameliyatları sonrasında kilo kaybıyla birlikte apnenin şiddetinin azaldığı görülmüştür. Ayrıca uyku kalitesinde artış meydana gelirken, diurnal uyuklama ve yaşam kalitesinde büyük bir iyileşme tespit edilmiştir. Birçok hastanın kullanmakta olduğu uyku makinelerine ihtiyaç kalmamaktadır. Dolayısıyla obezite cerrahisi, kilonun çok daha düşük seviyelere düşürülmesinde, uzun vadede kilo kaybının sürdürülmesinde ve aralarında uyku apnesinin de bulunduğu yandaş hastalıkların düzeltilmesinde iyi sonuçların alındığı etkili bir tedavi seçeneğidir” diye konuştu.