Peki, zararlı ışınlarından korunmak için hangi ürünleri seçmeli ve nasıl uygulamalıyız? Güneşin parlayan yüzüyle karşılaşmadan önce bilmeniz gerekenleri Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Başterzi anlattı:
GÜNEŞ IŞINLARINI TANIYIN
Güneş ışınları (UV) dalga boylarına göre UVA, UVB ve UVC olarak üçe ayrılırlar. Dalga boyu en kısa olan UVC, atmosferdeki ozon tabakası tarafından engellendiği için yeryüzüne ulaşamaz. Ürünlerde yer alan koruyucu faktör ibarelerinin anlamları ise şöyle: SPF: Ürünün deride kızarıklık oluşmadan güneşte kalabilme süresini ne kadar uzattığını ifade eder. PA: Ürünün UVA ışınlarına karşı koruma gücünü ifade eder.
Doğru bilinen yanlışlar
Gölgede olmak güneşin zararlı etkilerinden korur. SPF ne kadar yüksekse o kadar koruyucudur. Şemsiye altı güvenlidir. Yansıtıcı yüzeylerden yansıyabilen UVB, siz gölgede olsanız bile zararlı etkisini göstermeye devam eder. Bronzlaşmak cilde zarar vermez. Kapalı yerlerde veya kış aylarında koruyucuya gerek yoktur.
KRİTİK ZAMANLAMA!
Deniz kenarındayken geniş spektrumlu en az SPF 30 olan ve suya dayanıklı ürünler kullanılmalıdır. Ürünler, güneşe çıkmadan en az 30 dakika önce kullanılmalı ve her 2 saatte bir tekrarlanmalıdır. Teorik olarak cildin her santimetre karesi için 2 gram güneş koruyucu yeterlidir. Pratikte ise bu miktar yüz ve boyun için 2, gövde için 4, kollar için 1 ve bacaklar için 2 yemek kaşığına karşılık gelmektedir. Eğer suyla temas olmuş ise, sudan çıkınca tekrar uygulanmaları önerilir.