Geliştirilen yeni bir ilaçla insanlar 120 yaşına kadar yaşayabilecek

İngiltere'de bulunan bir üniversitede, tüp bebekte başarı şansını artıran bir yöntem geliştirildi. Türkiye'deki uzmanlar konuyla ilgili görüşlerini paylaştı. Yeni yöntemde ne gibi özellikler var, nasıl uygulanıyor?

Rusya'da yapılan çalışmalarda elde edilen yeni bir ilacın DNA ile etkileşime girip, iç yaşlanmayı yavaşlatacağı açıklandı. Henüz yan etkileri ile ilgili belirsizlik yaşanan ilaç, üç yıl içinde Avrupa ülkelerinde de denenecek.


Uzmanlara göre sadece 60 yıl içinde, insanların ortalama ömrü 120’ye çıkacak. Rusya’da yapılan araştırmalar, biyolojik yaşlanmayı yavaşlatmanın mümkün olduğunu gösteriyor.

Araştırmaya göre, DNA’yla etkileşen yeni ilaçlar, vücudumuzun işlevini daha uzun süre koruyacak. Ancak araştırmada önemli olan uzun yaşamak değil uzun ve sağlıklı bir yaşama sahip olmak.

Bununla birlikte, 120 yıllık bir yaşam süresinin yaşam kalitemizi nasıl etkileyebileceği ise henüz belli değil. Bu tür tedavilerin yan etkileri de henüz bilinmiyor.

Sağlıklı bir yaşlılık dönemi

Birkaç Avrupa ülkesi, önümüzdeki üç yıl içinde ilaçların denemelerine başlamak için görüşmelere devam ediyor.

Araştırmayı yürüten Petersburg Biyoregülasyon ve Gerontoloji Enstitüsü başkanı Prof. Dr. Vladimir Khavinson ise “Kimsenin uzun ve sağlıksız bir yaşam sürmek istemeyeceği açık. Ana hedefimiz, insanların yaşlılık döneminde olabildiğince sağlıklı kalmalarını sağlamak. ” diyor.

Dailymail’in haberine göre; Rusya’da bu çalışmalar için kullanılan 6 ilaç zaten var. Araştırmacılar, bunların birleşiminden elde edilen ‘yeni ilaca’ olur vermek için, yaşam kalitesine etkisinin ve potansiyel yan etkilerinin belirlenmesini bekliyor.

St. Petersburg Biyoregülasyon ve Gerontoloji Enstitüsü’nden araştırmacılar, fareler ve maymunlar da dahil olmak üzere 17 tür üzerinde yaptı.

Sonuçlar, ‘peptid teknolojisi’ teorisi üzerinde etkili olan ilaçların, peptid olarak bilinen, DNA ile etkileşime giren belirli bileşiklere neden olduğunu ortaya koydu. Bu, ömrü uzatan bazı proteinlerin üretilmesine neden oluyor. Araştırmacılar, insanlarda da benzer bir sonuç bekliyorlar.