Beslenmeye yönelik araştırmalarıyla dünyanın sayılı isimleri arasında yer alan Colorado Üniversitesi Beslenme ve Obezite Merkezi Pediatri Profesörü James O. Hill, İstanbul’da 4.’sü düzenlenen “Beslenme ve Sağlıklı Yaşam Zirvesi” için Türkiye’deydi.
Gazete Habertürk'ten Ceyda Erenoğlu'nun haberine göre; sağlıklı yaşamın kurallarını uygulayıp kilo kontrolü yapmaya çalışmanın kolay olmadığını, bunun kendisini bile zorladığını itiraf eden Hill, “Dünya bugüne dek obezite ile mücadele konusunda başarılı olamadı ve hayal kırıklığına uğradı” açıklaması yaptı. Peki bu başarısızlığın nedeni neydi? Hill’in deyimiyle insan metabolizmasını orta sınıf bir binek otomobil yerine bir Ferrari hızında çalıştırmak mümkün müydü? Ünlü doktora sorduk ve çarpıcı yanıtlar aldık.
YAKIN GELECEK ‘KORKUTUCU’
Farklı ülkelerde gerçekleştirilen birçok çalışma yakın gelecekte obezitenin yüzde 40 60 oranında artış göstereceğine işaret ediyor. Tahminlerine göre obezite oranındaki artışın devam edeceğini belirten Prof. Dr. James O. Hill, “Genetik olarak korunaklı olan kesimlerde obezitenin yükselmeyeceğini söylesek de yüksek olan yerlerde daha da artacak” diye konuştu. Peki, obezite ile mücadelede başarıya ulaşmak için ne yapmak gerekiyor? Metabolizmayı optimize etmek, çevreyi ve davranış şekillerini değiştirmek olarak özetlenen 3’lü sistem başarılı sonuç almanın en önemli unsuru olarak görülüyor. Prof. Hill bu sistemde kişiyi en zorlayan şeyin “çevreyi değiştirmek” olduğunu söylüyor. Fast food çağında etrafı saran ve sağlıksız yemek sunan restoranlar ile bu tür yiyecekler satan dükkân ve marketlerin fazlalığı bile çevresel koşulları değiştirmenin zorluğuna işaret ediyor.
‘DOSTLARINIZIN ETKİSİ BÜYÜK’
Amerika’da zayıflama konusunda başarı gösteren kişileri incelediklerini ve bu incelemelere dünya bazında diğer ülkelerde de devam edeceklerini söyleyen James O. Hill, “Zayıflama konusunda başarılı olmuş kişilerin hem sağlıklı beslenmenin ilkelerine uyduklarını hem de fiziksel olarak çok aktif olduklarını görüyoruz. En önemlisi de bu süreçte yaptıkları her şeyi kayıt altına alıyorlar. Bu, günün başlangıcından akşam yattıkları ana kadar yapmaları gereken her şeyi eksiksiz uygulamaları anlamına geliyor. Dost ve çalışma arkadaşlarının yaşam tarzının kişinin obez olmasına çok büyük etkisi oluyor. Bu durum o kişinin yeme davranışlarını ve fiziksel aktivite sıklığını etkiliyor” diye konuştu. Prof. Dr. Hill, bilimsel araştırma ve klinik gözlemlerin kişilerin zayıflamayı sağlıklarından çok mutlulukları için istediklerini gösterdiğini söylüyor ve bunu kişiye güç veren bir durum olarak değerlendiriyor. Bunun çok büyük bir motivasyon unsuru olduğunu belirten Hill, “Bu derin motivasyon isteyen durumun insanın sosyal bir varlık olarak nasıl algılandığıyla yakın ilgisi bulunuyor” dedi.