Hazırlayan: Dr. Arif Arslan
Doğru olmalı insan, dimdik durmalı, Elif gibi, minare gibi dik… Eğilmemeli her şeye, herkese tek Allah’a eğilmeli rükûda… Yatmamalı kimsenin önüne menfaatlerini onuruyla değişmemeli, gururuyla takas etmemeli dünya malını; dimdik durmalı nefsinin önünde ve boyun eğmemeli süfli arzulara. Şeytandan bir tayf gelip de şehvet bacaklarını kamçılayınca Allah’ın vadettiklerini düşünmeli ve Allah korkusundan ölen genç gibi nazarını öbür âleme dikmeli; teslim olmamalı! “Lâ” demeli de “illâ” dememeli asla! Görenler bir fabrika bacası sanmalı onu. İçinde yanan arzu ve isteklerin dumanı, göklere yükselmeli de melekler koklamalı; “Oh! İnsan kokuyor, insan” demeli…
Doğru olmalı insan
Miski amber diye kanadına sürmeli İsmid tozu yerine sürme diye; onu çekmeli gözlerine mil mil… “İşte bu!” demeli, bütün gök ehli; Âdemin soyundan gelen bu olmalı! Bizim saygı secde ettiğimiz varlık; Şeytanın kıskandığı insan bu olmalı…”Doğru olmalı insan, minareler gibi, semaya ser çekmeli, eğilip bükülmemeli! Herkes bilmeli ki; o eğilmez ancak kırılır; düşerse hemen kalkar ve toparlanır. Odunun eğrisini bile dergâha sokmayan Yunus gibi, eğrilik sokmamalı gönül dergâhına; Dosdoğru ve dümdüz olmalı…“Festekim kemâ ümirt” emrine boyun eğip “Emrolunduğu gibi dosdoğru” olmalı! Doğru olmalı insan, hem de dosdoğru; çevresindeki eğrilere rağmen…Ucunda ölüm olsa da zulüm olsa da doğru olmalı…
İlmihal köşesi
Namazı bozan durumlar
Her ibadette olduğu gibi namazın da bazı kuralları vardır. Bu kurallara uyulmaması durumunda namaz bozulur. Namazın bozulmasına sebep olan başlıca durumlar şunlardır:
Rüya tabirleri
Cenneti görmek kederi giderir
Cenneti görüp fakat oraya girmediğini gören kimsenin rüyası onun için hayır ameliyle müjdedir. Bu rüya insaf sahibi ve zalim olmayan kimseye mahsustur. Bazıları; “Cenneti açıkça gören kimse, arzu ve istediği şeye kavuşur ve ondan üzüntü ve keder gider” demişlerdir. Cennete girmek isteyip fakat bundan men edildiğini gören kimse, niyet ve kastettiği bazı ibadetlerden vazgeçer. Cennet kapılarından birisinin üzerine kapandığını görenin anne ve babasından birisi vefat eder. Cennet meyvelerinden yediğini gören kimse, ilimle rızıklanır. Cennete girmek bazen üzüntü ve kederden kurtuluşa delalet eder. Cennetten kovulduğunu görmek, fakirliğe düşmeye delalet eder.
Esmaü’l-Hüsna
El-Bâri’ (213)
El-Bâri’: Mahlûkâtı, hiç yoktan‚ örneksiz olarak yaratan, aza ve cihazlarını birbirine uyumlu yapan demektir.
El-BÂRİ isminin Ebced değeri (213) adettir. Zikir saati Güneş’tir (Pazar). Pazar günü güneş saati sabah güneş doğarken ve ikindi namazı sonrasıdır.
Sırları ve hikmetleri
- Bu ismin zikrine belirtilen miktarda devam eden kimse, başkalarının başaramadığı işleri başarır.
- Şeyh Ebu Ya’lâ: “El-Bâri isminin zikriyle meşgul olan kimse, hasmına galip gelir” demiştir.
- Ünlü Havas bilginlerinden Ahmed el-Bûnîise, bu ismi sürekli okuyan kimsenin gam ve kederden kurtulacağını söylemiştir.
- El-Bâri’, isminin zikrine devam edenlerin, zekâsının güçleneceği de, bu ismin özellikleri arasında sayılmıştır.
- Bu ismin zikrine yedi gün 100’er defa okuyarak devam eden, ruhen ve bedenen sağlık ve sıhhate kavuşur…
Günün Ayeti
“(Hz. Peygamber şöyle) dedi: “Ey Rabbim! Aramızda gerçekle hükmet ve Rabbimiz O Rahmân’dır ki, isnat ettiğiniz (yalan) vasıflarınıza karşı yardımına sığınılacak olan ancak O’dur.”(Enbiya, 21/112)
ESMA ZİKRİ KÖŞESİ
Bu köşede her gün bir harften 10 ismin ebcedini ve esmasını vereceğiz. A harfinden başlayarak 29 gün 29 harften 290 ismin esmasını vermiş olacağız. Daha fazlasını merak edenler “Esma Zikri” kitabımıza bakabilirler. İlk 10 isim ebcedi ve esması şunlar:
Ilgar: 1237..........................................Yâ Gaffar: 1281
Ilgaz: 119...............................................Yâ Muizz: 117
Ilgın: 1160............................................Yâ Zahir: 1106
Irmak: 411...........................................Yâ Tevvâb: 409
Işık: 480...............................................Yâ Fettah: 489
Işıker: 676..................................Yâ Mütekebbir: 662
Işıl: 410...............................................Yâ Tevvâb: 409
Işılar: 661...................................Yâ Mütekebbir: 662
Işılay: 421...........................................Yâ Tevvâb: 409
Işın: 430..............................................Yâ Tevvâb: 409
Işınay: 441..........................................Yâ Tevvâb: 409
Işıner: 631.....................................Yâ Müntekim: 630
Işıngün: 506.........................................Yâ Metîn: 500
Işınsu: 496............................................Yâ Metîn: 500
Işkın: 450.............................................Yâ Fettah: 489
Itır: 680.......................................Yâ Mütekebbir: 662
Itri: 289....................................................Yâ Rauf: 286
Günün hadis-i şerifi
Ebû’d-Derdâ (r.a)’den rivayete göre Rasülullah (s.a.v), şöyle buyurmuştur: Ey Ebû’d-Derdâ! Cehennem ehlinin kimler olduğunu sana bildireyim mi? Her böbürlenen, kaba, büyüklük taslayan, mal toplayan, iyiliğe mani olan kimsedir. Cennet ehlinin kimler olduğunu da sana bildireyim mi? Her fakir kimse ki, Allah’a yemin etse, Allah onu doğru çıkarır.” (Râmûzü’l-Ehâdis, s.s.162/5.)
Dualar ve niyazlar
Dua ile tedavi
Osman İbniEbi’l-As (r.a) anlatıyor: “Rasülullah (s.a.v)’e Müslüman olduğum günden beri bedenimde çekmekte olduğum bir ağrımı söyledim. Bana: “Elini, vücudunda ağrıyan yerin üzerine koy ve şu duayı oku!” buyurdu. Dua şu idi: Üç kere: “Bismillah” tan sonra yedi kere, “Eûzü bi-izzetillahi ve kudretihi min şerri mâ ecidu ve uhâziru: Bedenimde çekmekte olduğum şu hastalığın şerrinden Allah’ın izzet ve kudretine sığınıyorum.” Bunu birçok kereler yaptım. Allah Teâlâ benden hastalığı giderdi. Bunu ehlime ve başkalarına söylemekten hiç geri kalmadım.” Müslim, Selam 67-(2202); Muvatta, Ayn 9, (2, 942); Ebu Davud, Tıbb 19, (389); Tirmizî, Tıbb 29, (2081).