Yuvası olmayanların hikâyesi...

Hande Sönmez

hande.sonmez@gmail.com

B Planı’nın 21. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında ilk kez sahnelediği yeni oyunu “Yuva/Home” yolları bir umudun peşinde New York’a düşen dört kişiyi odağına alıyor.

Sami Berat Marçalı’nın yazıp yönettiği Yuva; yolları bir gecede kesişen, farklı etnik kökenlerden ve sosyo kültürel çevrelerden gelen 4 kişinin hikayesini anlatıyor bize. Evlerinin önünde bombalar patlarken gerisini düşünmeden otizmli kardeşini de yanına alıp soluğu rüyalar ülkesi Amerika’da alan abla, müzisyen olma hayalini şöför koltuğuna oturduğu anda gömen taksici ve de çevresinde kabul görmediği için yoluna tek başına devam etmeye çalışan eşcinsel dansçının hayatlarından 60 dakikayı aksamayan bir tempo ile izliyoruz. 

AİT OLMA İHTİYACI 

Doğduğumuz coğrafyanın kaderimizi belirlediği bir dünyada yaşıyoruz hepimiz. Eğitimli, özgüvenli, umutlu olup olmamamız en çok buna bağlı. Son dönemlerde sıklıkla sarıldığımız “dünya, kişinin baktığı gibidir” tesellisini ele alacak olursak; gözünü açtığın dünyada bombalar ya da dışlanmalar, ötekileştirmeler varsa mesela başka türlüsünü görmek çok mümkün olmayabiliyor. Doğduğu coğrafya kendilerine bir gelecek öneremeyince çareyi başka ülkelerde arayanlar da hep var olacak. Çünkü insanoğlunu hayatta tutan en önemli şeylerden biri de “hayatta kalma” ihtiyacı. Ama şüphesiz ki “ait olma” ihtiyacı da hayatta kalma güdüsü kadar önemli. Yuva’dakiler ise ne yazık ki hiçbir yere ait değiller. 

TİTİZLİKLE YÖNETİLMİŞ 

Son derece sade ama efektif bir dekorun kullanıldığı Yuva/ Home hikayesine aracı dört oyuncusuna da sahnede parlayabileceği çokça an sunan ve bunun karşılığını her oyuncusundan ayrı ayrı alan titizlikle yönetilmiş bir iş. (Bizim izlediğimiz oyunda projeksiyonda biraz sıkıntı olsa da oyuncular bunun üstesinden en iyi şekilde geldi, nazar boncuğu oldu diyelim.) Kaçak ablada Özlem Zeynep Dinsel duygusunu geçirmede son derece başarılı, otizmli kardeşte Bora Akkaş Yen’den sonra bambaşka bir rolde yine harikalar yaratıyor. Taksi şöförü Saim Karakale aksanlı İngilizcesi ile bizi Amerika’da yaşayan bir yabancı olduğuna inandırıyor. Eşcinsel olduğu için ailesinden kabul görmeyen ve çok küçük yaştan itibaren yapayalnız bir hayat sürdüren dansçıda ise Ozan Ayhan da sahneyi sürüklüyor. Güçlü ve de sorgulatan bir metni sürükleyici bir reji ve doğru oyuncularla buluşturan B Planı ve Sami Berat Marçalı’ya tebrikler... İlerleyen oyunların çok daha iyi olacağına inanıyorum.  Toy’un programını takipte kalın...