endereren@gmail.com
Hafıza kaybı, bilmediğiniz bir yerde uyanma, yardımın gelme ihtimalinin olmaması, tek başınıza kalmak… Aslında Conarium'un en başında ortaya koyduğu bu durumlar oyunun başarısız bir "gerilim" oyunu denemesi olması için yeterliydi. Steam'deki korku ve gerilim oyunu bolluğu, birçok vasat oyunun çıkmasına sebep olmakta. Hepsi de bu bahsettiğim durumları yeniden pişirip önümüzde sunuyor. Türk stüdyo Zoetrope Interactive’in Conarium’u her ne kadar türünde çığır açmasa da, gerilim dolu hikâyesini hârika atmosferiyle perçinlemeyi başarabilmiş. Conarium’un en iyi yaptığı şey, esin kaynağı olarak kullandığı Lovecraft’ın tarzını başarılı bir şekilde oyuna yedirebilmesi olmuş. Hikâye ilerledikçe ortaya çıkan gerçekler, insanoğlunun limitleri, yasak bilgilerin çekiciliği ve aklımızın almayacağı kadim varlıklar; beni yolculuğun sonuna getirip bu hikâyenin nereye varacağını görmem için itmeye yetti. Tabii oyun bitip credits ekranı akmaya başladığında, hikâyeyi başından sonuna birbirine bağlayan, tatmin edici bir son görmüş olmayı beklemeyin. Ulaşabileceğiniz iki son da oldukça açık uçlu ve… Tona uygun olarak oldukça depresif. Conarium’u dört saatlik bir sürede bitirebilirsiniz. Oyun oynanış mekanikleri açısından türünün en iyilerinden değil ama sunduğu hikâye ve hikâye anlatım tarzı, yarattığı atmosfer ve en önemlisi de Lovecraft’ın tarzına olan bağlılığıyla, oynanması gereken bir gerilim/macera oyunu olmuş.