Neden bir Aziz Sancar olmasın?

Adı Berat Uludağ… 4 yaşında üstün yetenekli tanısı konuldu. Şimdi 7 yaşında. Bilim adamı olmak istiyor. “Bir Fikrin mi Var?” adlı yarışma programında “Çamurlu suyu temizleyen kaktüs” projesiyle finale kaldı.

Gelecekte, Nobel ödüllü profesörümüz Aziz Sancar gibi bir bilim adamı olmaması için hiçbir sebep yok. Tabii zekasına uygun bir eğitim alırsa… Berat gibi dünyaya özel yeteneklerle gelmiş bu parlak yıldızların tek ihtiyaçları olan şey etraftaki bulutları dağıtacak kuvvetli nefesler…

ARZU AKYOL

arzu.akyol@aksam.com.tr

Berat Uludağ’ı TV 360 ekranlarında her pazar saat 19.00’da “Bir Fikrin mi Var? GENÇLER” bölümünde tanıdık. Henüz 7 yaşında. İstek Vakfı okullarında 3. sınıf öğrencisi.  “Bir Fikrin mi Var? GENÇLER”in ilk bölümünde “Çamurlu suyu temizleyen kaktüs” projesiyle finale kaldı. Yarın finalde yarışacak. Berat’ın projesi o gün jüride olan Kızılay Genel Müdürü Dr. Mehmet Güllüoğlu’nu da çok etkiledi ve Kızılay olarak Berat’ı destekleme kararı aldı. Bununla da kalmadı projeyi alıp Moritanya’ya götürdü. Neden mi? Afrika'daki kirli sularda denebilmesi için… Yani Berat’ın projesi belki de Afrika için umut olacak. Biz de bu dahi ufaklığı merak ettik ve okulunda ziyaret ettik. Gördük ki bazı çocuklar gerçekten özel yeteneklerle geliyorlar dünyaya. İhtiyaçları olan tek şey etraflarındaki bulutları dağıtıp bu yıldızları parlatacak kuvvetli bir nefes… 

DESTEK LAZIM

Kuvvetli nefes demişken Berat’ın etrafında bolca kuvvetli nefes var aslında. Öncelikle annesi, babası ve eğitim masraflarını karşılayan halası. Sonra “Bir Fikrin mi Var? GENÇLER” adlı programın yapımcısı Fuat Sami, yarışmanın sponsoru Mektebim Kolejlerinin kurucusu Ümit Kalko, Kızılay Genel Müdürü Dr. Mehmet Güllüoğlu ve en önemlisi proje öğretmeni Gökhan Aldemir… Ama yine de yeterli değil. Bunu annesinin şu sözlerinden anlıyoruz. “Eğitimi için elimizden geleni yapacağız. Berat’ın özel okul masraflarını halası karşılıyor. Gücü yettiği sürece ödeyecek. Şu anda yüzde 30 burslu okuyor. Maalesef böyle çocuklar için devletin sunduğu özel imkanlar yok.  Halbuki bu çocukların özel eğitim alması gerekiyor. Umarım olur.”

HEP FARKLI BİR ÇOCUKTU

Annesi Berat’ın doğduğundan beri farklı bir çocuk olduğunu söylüyor. Çok küçük yaşta puzzle oynamaya başlamış. Resim yapmayı çok severmiş. Yaşıtlarından öndeymiş hep. Erken konuşmuş, çoğu hareketi yaşıtlarından erken yapmış.  4 yaşında da üstün yetenekli tanısı konulmuş. “Kuzenimi ziyarete gitmiştim. Orada 2 öğretmen arkadaşı vardı. Berat’ın farklı olduğunu, özel bir eğitim alması gerekebileceğini söylediler ve test yaptırmamı önerdiler. Sonra ben Tüm Üstün Zekalılar Derneği’ni (TÜZDER) buldum. Orada Berat’a ‘üstün yetenekli’ tanısı konuldu” diye anlatıyor. 

EVDE HER AN YANGIN ÇIKABİLİR

Önceleri balıkçı olmak istiyormuş Berat ama 6 aydır bilim adamı olmaya karar vermiş. Annesi Berat gibi bir çocuğa sahip olmanın hiç de kolay olmadığını gülerek anlatıyor bize. “Berat gibi bir çocuğa sahip olduğum için tabii ki çok gurur duyuyorum ama bir yandan da hiç kolay değil. Evde bir patlama olabilir ya da yangın çıkabilir her an. Mesela Berat henüz 2 yaşındaydı. Karabiberi bir açardım yosunlanmış. İçine su dökmüş, bir şeyler karıştırmış. “Ben deney yapıyorum” diyordu. Lambalara teller bağlayıp elektrik yapmaya çalışıyordu.”

AFRİKALI ÇOCUKLAR DA TEMİZ SU İÇSİN

Son sözü küçük mucitimize veriyoruz. Güzel mavi gözlerinden zeka fışkırıyor. “Ayıptır söylemesi bilgisayarla biraz fazla oynuyorum ama dersimi de yapıyorum. Bisiklete biniyorum ama top oynadığım hiç görülmedi” diyor. “Annem babam beni destekliyor ama bazen deney yaparken eve baloncuklar saçıldığında sorun olabiliyor” diye devam ediyor. Sonra projesini anlatıyor: “Babamla kaktüsleri ve hayvanları anlatan bir belgesel izlerken geldi bu fikir aklıma. Kaktüs türü olan kaynanadili bitkisinin öz suyunu kullanarak kirli ve bulanık suların temizlenmesini amaçladım.  Küçük parçalara ayırdığım kaynanadilini su içinde kaynatarak jelimsi öz suyu elde ettim. Bu öz suyunu kirli suyla karıştırdım. Kirli su berraklaştı.  Belki de Afrikalı çocuklar bu proje sayesinde temiz su içebilecek." Bu küçük dâhinin yanından boyundan büyük

 işler yapmasını ve bol bol icat çıkarmasını dileyerek ayrılıyoruz. 

Berat’ın Proje Öğretmeni Gökhan Aldemir

Bu çocuklar milli servet

Geçen yıl üstün zekalı çocukların okuduğu Boğaz Hisar Eğitim Kurumları’nda Proje Koordinatörü olarak görev yaptım. 5-17 yaş arası çocuklarımız ürettikleri projelerini bize getirirler. Biz onların literatür aramasını yaparız, malzemeleri nasıl temin edeceklerini buluruz ve sonra da o projeleri hayata geçiririz. Berat da o çocuklardan biri. Kısmet olursa KOSGEB’in 100 bin liralık hibe desteğiyle kendi şirketini kuracak. Şu anda Moritanya’da temiz suya muhtaç insanlara umut oldu Berat’ın projesi. Türkiye’de Berat gibi 800 bin çocuk var. Biz ancak 30 bin çocuğa destek olabiliyoruz. Türkiye’de “üstün zekalı” eğitimi var gibi gözüküyor ama yok. Çünkü biz çocukları sayısal skorlarına bakarak eğitim veriyoruz. Oysa bu çocuklar bilgi deposu değil.  Bu çocukları fikir ve proje üretmeye teşvik etmek lazım. Berat gibi çocuklar için TÜBİTAK’ın çok acil bir proje merkezi kurması gerekiyor. Geçen yıl Avrupa Birliği’ne başvuru yaptım, 1 buçuk yıldır hala sonuç bekliyorum. Derdim daha çok çocuğa destek verebilmek. Şu anda 30 tanesiyle ilgilenebiliyorum. TÜBİTAK’ın verilerine göre teknoloji üretemeyen bir ülkeyiz ama bu çocukların fikirlerini ürüne dönüştürebilirsek Türkiye en çok 1-2 sene sonra dünyanın en üst düzey teknolojisini üretebilir. Bu çocuklar milli servet. Yer üstü kaynağı ve bence bor madenlerinden daha değerliler. Bu çocukları işlememiz lazım.