Tarihi karakterler, hikâyeler, efsaneler, mitolojik olaylar ve dinsel nitelikli öykülerden beslenen epik sinemanın en önemli örneklerinden Ben Hur’un (1959) yeniden çevrimi bu hafta seyircisiyle buluştu. Tarihi filmlerden hoşlanıyorsanız, hazır Ben Hur gösterimdeyken epik sinemanın en önemli örneklerine bir göz atın…
IMDB Puanı: 7 Cleopatra (1963)
IMDB Puanı: 7.4 Napoleon (1927)
IMDB Puanı: 8 Doctor Zhivago (1965)
IMDB Puanı: 8.2 Gone with the Wind (1939)
IMDB Puanı: 7.9 The Ten Commandments (1956)
Gelmiş geçmiş en büyük film setlerinden birine sahip olan The Ten Commandments zamanının ötesinde görsel efektleriyle Oscar’a hak kazanan, epik sinemanın en görkemli ve ihtişamlı filmleri arasında kabul ediliyor.
IMDB Puanı: 6.7 The Fall of the Roman Empire (1964)
Thomas Mann’ın yönettiği film, Sophia Loren, Stephen Boyd, Alec Guinnes gibi isimleri barındıran oyuncu kadrosu ve tüm görselliğiyle türün önemli bir örneği.
Intolerance (1916)
D. W. Griffith’in, The Birth of a Nation’dan bir yıl sonra çektiği Intolerance birbirine paralel dört hikâye üzerinden hoşgörüsüzlük teması işleyen bir epik başyapıt.
Seven Samurai (1954)
Akira Kurosawa’nın, 16. yüzyıl Japonya’sında geçen filmi Seven Samurai, kendisinden sonra gelen birçok yapıma esin
kaynağı olan Oscar ödüllü bir eser.
War and Peace (1966)
Tolstoy’un ölümsüz eseri Savaş ve Barış, Audrey Hepburn’lü 1956 uyarlamasından sonra yeniden çekildi. Epeyce uzun süresine rağmen iyi bir uyarlama olması sebebiyle ilgiyi hak ediyor.
IMDB Puanı:
8.4 IMDB Puanı: 7.4 Julius Caesar (1953)
BaşrollerindeMarlon Brando, Louis Calhern gibi isimleri bulunduran Julius Caesar, Shakespeare’in en iyi uyarlamalarından biri olarak görülmesinin yanında, sanat yönetimiyle de Oscar’a layık görüldü.
IMDB Puanı: 7.9 Spartacus (1960)
Romalı gladyatör Spartacus’ün mücadelesinin anlatıldığı Spartacus, Stanley Kubrick’in yönetimi ve Kirk Douglas’ın başarılı performansıyla epik bir şahesere dönüşüyor.
IMDB Puanı: 8.4 Lawrence of Arabia (1962)
İngiliz asker ve casus Thomas Edward Lawrence’ın, Arap isyanındaki görevinin anlatıldığı Lawrence of Arabia, Peter O’Toole’un unutulmaz performansıyla öne çıkıyor.