Mücadelem hep sürecek

Geçtiğimiz günlerde facebook’ta öyle bir video yayınlandı ki Bora Acar Zöngür’ü tanıyan tanımayan kim varsa bu videoyu paylaşmaya başladı.

Sosyal medyada epey yankı uyandıran videoda engelli olarak yaşamını sürdüren Bora aile yemeğinden döndüğü bir gece evine neden giremediğini anlatıyordu. Evinin önündeki iki engelli rampası bir araba tarafından işgal edilmişti… İşte İzmir Devlet Opera ve Balesi’nde balet olarak görev yaptığı sırada bir trafik kazası sonucu hem bacaklarını hem de çok sevdiği mesleğini kaybeden Bora Acar Zöngür’ün anlattıkları…  

SİBEL ATEŞ YENGİN

sibel.ates@aksam.com.tr

ŞİKÂYETÇİ DEĞİLİM

Bu röportaj fırsatını bana tanıdığınız için öncelikle çok teşekkür ederim. 

Bu ara günlerim oldukça yoğun geçiyor. Çünkü gün içinde Devlet Opera ve Balesi’ndeki görevime devam ederken bir yandan da sesimizi daha uzaklara duyurabilmek için sizler gibi iyi kalpli basın yayın mensuplarına zaman ayırıyorum. Geceleriyse bana internet aracılığıyla ulaşıp mesaj atan güzel yürekli insanlara cevap veriyorum. Ama lütfen yanlış anlaşılmasın bu durumdan şikâyetçi değilim.

KİMSE KIZMASIN

Alkıslarlayasiyorum.com sitesindeki paylaşımdan sonra tahmin edebileceğinizden çok daha fazla geri dönüş oldu. Büyük çoğunluk bana destek verdiğini söylüyor. Zaten internet aracılığıyla farkındalığı artırmak için küçük bir projem daha var. Birçok insan bu konuda şimdiden yardımcı olmaya başladı bile. Küçük bir sürpriz olacak bu… Beş parmağın beşinin de bir olmadığı gibi her geri dönüş de güzel olmuyor elbet. Ajitasyon yaptığımı düşünenler ve bu videodan sonra kibirlendiğime inananlar da var elbet. Ama lütfen kimse bana kızmasın onlara cevap veremediğim için.  İnternet hesabımın başına arkadaşlarımı koyup hızlı bir şekilde herkese cevap vermektense tek başıma bizzat kendim cevap vermeyi tercih ediyorum. Bu da biraz zaman alıyor, kibrimden dolayı cevap vermemezlik yapmıyorum.

ÇOK KORKMUŞTUM

Videoyu çekmeye karar vermem şaşkınlıktan şok olduğum bir andı. Çünkü gerçekten çok korkmuştum. Saat gece yarısına gelmek üzereydi, her yer karanlıktı ve etrafta kimse yoktu. O araçların sahipleri belki sıcak yataklarındaydılar o sırada ama ben onlar yüzünden eve giremiyordum. Beklemeye karar verdim ama işe yaramayınca kollarımı kullanarak eve bir şekilde girdim. O sırada aklıma tetraplejik (boyundan aşağısı felçli) arkadaşlarım geldi. Onların benim yaptığımı yapma imkânı yoktu ve ağır sandalye kullandıkları için onları tek bir kişinin yardımıyla kaldırıma çıkartmak oldukça zor bazen imkânsız. Ancak bu kadar büyük bir yankı uyandıracağını beklemiyordum videonun.

KİMSE ENGELLİ OLMAYI İSTEMEZ 

Hiçbir engelli kendi isteğiyle bu hale gelmemiştir. Sonuç olarak hayat bize bunu verdi ve bazı şeyler için bizi zorunlu kıldı. Bunların başını fizik tedavi zorunluluğu çekiyor. Ancak engeli olmayan insanların biz engelliler için aldığı kararda fizik tedavi süremizin kısaltılması var. Ayrıca bizden yeterli miktarda para kazanamadıklarını düşünüyor olmalılar çünkü yüksek miktarda ilaç parası alıyorlar. Ancak kendilerine mahcup bir şekilde teşekkürü bir borç bilirim çünkü bir kanser hastası genç aynı isyanda bulunduğunda durumun farkında olmalılar ki sadaka vermeden geçmiyorlar.

İNTİHARI DÜŞÜNDÜM

Bırakın gazetede bana ayırdığınız alanı, gazetenizin sayfalarını, okyanuslar mürekkep, ağaçlar kalem olsa o dönemi anlatmama yetmez. Sadece şunu söyleyebilirim; dikkatsiz bir sürücü kırmızı ışık ihlali yaptı ve ben hiç kimsenin hak etmediği acılara göğüs germek zorunda kaldım. Hayatımı çaldı. Beni intiharın eşiğine sürükledi birkaç defa.

HAYATIM BİTTİ

Bu süreci atlattığımı söylemem. 

Bu hâlâ devam eden bir süreç. Beni ben yapan her şeyi elimden aldılar. Evim, arabam, mesleğim, hatta hayatım bile diyebilirim. Gerçi Gata’da kaldığım süre boyunca tanıştığım engelliler arasında 20 yıldır engeliyle yaşayan insanlar vardı. Onlara sorduğunuzda onlar bile hâlâ alışamadıklarını söylüyorlar. Yine de o kadar güzel bir aileye sahipmişim ki bana çok yardım ediyorlar. Bu süreci yaşamamı bir nebze de olsa kolaylaştırıyorlar. Etrafımda bana yardım eden çok insan var. İsimlerini teker teker saymak imkânsız. Sizler aracılığıyla o koca yürekli insanlara bir kez daha teşekkür ederim.

GÖZ ARDI EDİLMİŞİZ

Şu sıralar bütün enerjimi kimsenin bana görev olarak vermediği ama sanki bir görevmiş gibi üstlendiğim engellilerin sesi olma konusuna harcıyorum. Çünkü biz çok göz ardı edilmişiz. Ben daha yaşanabilir bir ülke hayali kurdum. Bunun için de elimi taşın altına sokmaya hazırım. Yeni projeler üretip engellilere daha fazla dikkat çekmeye çalışıyorum. Engelli sorunlarını çözmenin çok zor olduğunu düşünmeyin sakın. Varsak, yaşıyorsak ve bu şekilde yaşamak zorunda bırakıldıysak sadece haklarımızı istiyoruz. Namusum ve şerefim üzerine yemin ederim son nefesime kadar ne gerekiyorsa bu konuda savaş vereceğim. Bir engellinin sorunu öyle çok ki hakkımız olan sağlık hizmetinden yararlanabilmek için harcadığımız para, mimari, ulaşım ve güvenlik… Bu liste uzadıkça gider.

SESİMİZİ DUYURABİLMEK

Bir engellinin dilinden sadece bir engelli değil herkes anlayabilir sadece biraz yoğunlaşmak gerek bu konuda. Herkesin bir engelli adayı olduğunu unutmamak gerek. Çoğu konuda şımarıklık yaptığımızı düşünenler var. İşte bu insanlar engellilerin dilinden anlamak için bu konuya yoğunlaşmayı tercih etmeyen insanlar. Görmezden gelindiğimizi düşünmüyorum aynı zamanda bu durumu yaşıyorum. Ama ne mutlu bize şu sıralar iyi insanlar uzattıkları yardım eliyle hâlâ yaşadıklarını kanıtladılar. Yürüyemediğimiz için ayaklarımız olmayı, göremeyenler için göz, duyamayanlar için kulak olmayı teklif edenler de oluyor. Bizi görmezden gelmek yerine sesimizi duyurabilmek için bana bu şansı sağlayan, bu bağlantıyı kuran Uygar Taylan beyefendiye teşekkür ederim. Sizler oldukça bizler de haklarımıza bir adım daha yakın olacağız.