emin.demirezen@aksam.com.tr
Sonat Bağcan yeni albümü “Nefesim Senle” ile karşımızda. Yapımcılığını halası Selda Bağcan’ın üstlendiği albümdeki birçok beste ve söz de Baba Savaş Bağcan’a ait. Ailesinin büyük destek verdiği albümünü Sonat Bağcan ile konuştuk.
Bu albümü insanlar neden dinlemeli?
Dünyada ve ülkemde, ayrışmanın had safhada olduğu; yargılarla kendimizi, birbirimizden ve tüm canlılardan ayrı gördüğümüz bu cehalet anlarımızda, yaşama, birliğe ve varoluşa duyulan aşkı anlattığı için... Albümde çoğu babam Savaş Bağcan’a ait beste ve sözler, her insanın yaşamındaki duygusal iniş çıkışları anlatan ve hepimizin kendimizden, yaşam evrelerimizden bir şeyler bulacağı tüm zamanlara ait, zamansız eserler seslendirdim. İçimizi aydınlatacak bir albüm olduğu için dinlemeliler.
Albümün yapımcılığını Selda Bağcan üstlenmiş. Bu albümde Selda Bağcan’ın varlığı nasıl hissediliyor?
Şarkı sıralamasından fotoğraf seçimine kadar, her aşamada varlığını hissettirdi. Mesela onun daha önce söylediği ‘O Günler’ şarkısını ben koymak istemedim ama Selda Bağcan, ‘İlla konacak! Çok güzel söylemişsin’ diye ısrar etti. Halam tabii, kırmayayım dedim, kabul ettim.
‘AİLECEK RİSKLERİ SEVERİZ’
Tam bir aile albümü olmuş aslında. Bunun kolay ve zor yanları nedir?
Bunu hep kendi aramızda da konuşuruz. Hepsi profesyonel olduğu için bir şey dinlettiğinde hemen, koşulsuz şartsız beğenilsin istiyorsun. Ama hiç öyle olmuyor. “Bunun akoru şöyle olsaydı, besteyi biraz buraya taşısaydın, sözleri burada çok anlaşılır değil, başka bir şey yapabilirsin…” Ya da gidersin stüdyoya söylersin, detonelerini duyarlar. Ama sonunda hep güzel bir yere geldi süreç. Elbette bizde bu durum biraz zor ilerliyor ama temiz geçiyor. Tabii genetik geçişli bir sürü şey var, yardımcı; her biri kültürlü insanlar ve hepsinin pencereleri farklı. Dolayısıyla senin aklına hiç gelmeyecek şeyleri getiriyorlar.
Sizce bu dönemde albüm yapmak bir risk değil mi? Neden dijital platformları daha çok kullanmıyorsunuz?
Ailecek riskleri severiz. Risk almadan yaşamda ilerleyemeyiz; güvenli alanları terk etmek iyidir, insanı geliştirir. Ayrıca albüm yapmayı, şu an için risk görmüyorum. Senden bir yaratım çıkıyorsa ve sen bunu yaşama sunmuyorsan, hayatında tıkanmalara yol açarsın ki asıl risk budur. Ama dijital platformları da kullanıyoruz, tüm dijital platformlarda da varız.
Dinleyicilerinizden beklentileriniz nedir?
Her yaratımda bulunan, emeğini sergileyen, ulaşabildiği kadar çok kişiye ulaşmak ister. Ben de sadece beni dinlemelerini isteyebilirim. Zira bu albümü kendim ve onlar için yaptım.
‘SANA AİT OLMAYAN BİR ŞEYLE ÇABUK TÜKETİLİRSİN’
Türkiye’deki müzik piyasasının nereye gittiğini düşünüyorsunuz?
Dijital ortam söyleyecek sözü, seslendirecek bestesi olan her yaştan, her tarzda insana olanak sağlıyor. Yeter ki o an ihtiyacı olana ulaşsın. Bunun biraz da şansla alakası olduğunu düşünüyorum. Eskisi gibi ‘bu tutar, bu tutmaz’ mantığı yok! Artık herkes her şekilde kolaylıkla kendini ifade ediyor ve sunuyor. Zaten ‘bu tutar, bu tutmaz’ mantığıyla iş yaparsan, sana ait olmayan bir şeyle çabuk tüketilirsin.
“Bağcan” soyadını taşımak size nasıl bir duygu hissettiriyor?
Bu soyadı, bu topraklarda dinleyiciler tarafından saygınlığı olan bir soyadı taşıdığım için her zaman kendimi şanslı hissetmişimdir.
90’lardan bu yana sizce müzikte neler değişti?
Bence alternatif tarzdaki özgün yaratımlar, gün geçtikçe artıyor. Çok güzel vokal müzikler yapan koroların varlığı da cabası. 90’lar güzeldi, şimdi de güzel. Söyleyecek çok güzel sözleri olanlar var dijital medya sayesinde çok daha özgür bir ortamda seslerini duyurabiliyorlar.
‘ÖN PLANDA OLMAYA GAYRET EDECEĞİM’
Bazı sanatçılar üretilen müziklerin çoğundan rahatsız olduklarını söylüyorlar. Kötü müzik var mıdır?
Siz hangi frekansta titreşiyorsanız, o frekansın müziğini dinlersiniz. Ne kötü vardır ne de iyi, sadece deneyim vardır. Deneyimlemek istediğin müzik, seni esenlik, huşu, iyi olma hali ya da aşka götürebilir. Eğlendirir, neşelendirir ya da acıların olduğu tüm duygusal karmaşayı yaratacak hale de getirebilir, seçim senin! Burası seçimlerin olduğu bir gezegen.
Bu kadar yıldır bu camianın içindesiniz. Sevenlerinizin çoğu sizin çok ön planda olmadığınızdan şikâyetçi. Siz de bunlara katılıyor musunuz?
Belki biraz uzun aralıklarla üretimde bulunduğum içindir. Eğer böyle bir şikâyet varsa daha çok ön planda olmaya gayret edeceğim.