hande.sonmez@gmail.com
Harbiye yıkılacak, başka konser izleyemeyeceğiz derken 2017 yazı için güzel bir haber geldi; ZUBİZU Açık Hava Konserleri son derece iyi bir programla karşımızdaydı. Benim ise programda en merak ettiğim bir zamanlar 18 yaş doğum günü hediyem olarak konserine gitmek istediğim Teoman’dı.
Teoman’ın 2011’de müziği bırakacağını açıklaması beni fazlasıyla üzmüştü. Kısa bir süre sonra geri döndüğünde ise bir anlam verememiş ve 2013’te düzenlenen Rock’n Coke’ta dinlerken de eski tattan biraz uzak bulmuştum. 20 Haziran’daki açık hava performansından sonra diyebileceğim tek şey ise; Harbiye Açık Hava’dan eski tatta ve çok iyi bir Teoman geçti...
“Oysaki özgürlüğü seçmek”
Teoman, bence modern zamanların iyi şairlerinden. Yaşadıklarını dramatize etmeden ama yine de tüyler ürperterek yazan kaç kişi var? Bunun yanı sıra çok sevdiği sinema sanatına da bulaştı. Bulaşmaz olaydı dedirten bir deneyimdi ama kabul edelim ki bu herkesin alacağı bir risk de değildi. Aslında tüm bu kalabalık cümlelerim arasından demek istediğim şu ki; Teoman, hayatı hesaplayarak yaşamak yerine içinden geldiği gibi yaşıyor ve konserlerinde de kulüp gecelerinde de en ufak bir performans kaygısı yaşamıyor. Sanki yergiler de övgüler de hayatında çok bir şeyi değiştirmeyecekmiş gibi. Ellerini cebine artistlik olsun diye değil, içinden öyle geldiği için koyuyor mesela.. Ve iyi ki de öyle…
Ben 20 Haziran’da bana her şarkısı ayrı bir şey hissettiren ve beni bambaşka dünyalara götüren adamla olmaktan çok mutluydum. Ve sanırım tüm dinleyiciler de öyleydi. Bis şarkısı olarak seçtiği ve bana kalırsa 2000’lerin en iyileri arasında yer alan Yağmur’da da dediği gibi “Oysaki özgürlüğü seçmek / başka vücutlar sevmek/ bir şehri tam kalbinden, beyninden vurup gitmek var aklımda…” Hangimizin yok ki?