hande.sonmez@gmail.com
Tac’ın Nöbetçileri’nde nesiller boyu değişmeyen “iktidar hırsı” sahneye taşınıyor. 16 yıl boyunca dünyanın en görkemli ve büyüleyici yapılarından biri için çalışan 2 bin usta el Tac Mahal’i bitirmiş ve dünyanın 7 harikasından birinin önündeki duvarı kaldırmaya hazırlanmaktadır. Tac Mahal’den kuş uçurtmayan Hümayun ve Babür’den dinlediğimiz hikaye bize dünyanın değişmeyen kanunlarından birini hatırlatır; “Tanrılara bir kurban gerekir ki onlar Tanrı kalabilsin”. Madem Tac Mahal dünyanın en harika yapısıdır onu yapanların elleri kesilmelidir ki daha iyisi ya da benzeri yapılmasın. Ve Babür İmparatorluğu’nun imparatoru Şah Cihan’ın bu ölümsüz eseri yaptırdığı herkes tarafından bilinsin ki adı ölümsüz kılınsın. Hümayun (Kaya Akkaya) ile çocukluk ve nöbet arkadaşı Babür (Murat Eken) üstlerine düşen görevi yapmak zorunda kalınca görmeyi çok istedikleri Harem’in kapısı da onlara açılıyor. “Kapıların açılması” tarihte benzerlerini çokça gördüğümüz gibi “katliam” gerektiriyor ve bu gerçek bize 1648’de geçen ama çok güncel bir metinle hatırlatılıyor. 80 dakikalık tek perdelik oyunda Kaya Akkaya ve Murat Eken başarılması bir hayli zor olanı başarmış. Diyalogsuz sahnelerde mimikleriyle muhteşem oynuyorlar. Aralarındaki “bromance”in içlerinden birinin korkuyla iktidara itaat etmeyi tercih etmesi çok üzücü ve çok tanıdık. Nice dost, vezir, eş ve çocuk tarih boyunca heba olmadı mı? Tac’ın Nöbetçileri’ni 2018’de izleyecekleriniz arasına alırsanız pişman olmayacaksınız. Harika bir metni ve göz dolduran oyuncuları keyifle izleyin.