Caz değil ama olabilir

25. hafta içinde başlayan Akbank Caz Festivali'nin iyi müzikle tıka basa dolu programından gözümüze çarpan, caz şemsiyesinin genişliğini farklı müzik türleriyle etkileşimini bizzat gösterecek 4 sanatçıya dikkat çekelim istedik bu hafta sonu.

Zira önümüzdeki hafta şehirde kalmak, bu konserlerden en az birine katılmak ve pazar günü de sandığa gitmek hoş bir plan olabilir, ne dersiniz?

EGEMEN LİMONCUOĞLU

egemenlimon@yahoo.com

Cass McCombs

30 Ekim, Volkswagen Arena 

30 Ekim akşamının esas yıldızı İskoç grup Belle & Sebastian. Hüznü, tatlı bir tebessümü, sinematik tatları ihtiva eden müziklerini bir kez daha İstanbul'a dinletecekleri akşamın bir diğer konuğu da Amerikalı şarkıcı / şarkı yazarı Cass McCombs olacak. 2000'li yıllara ait bir müzisyen de olsa McCombs, şarkılarının kapsama alanı epey geniş. Rock ana ekseninde, akustik folk'u da country müziği de barındırıyor besteleri. 60'lara da uğruyor hızlı bir zamanda seyahatle 

günümüze de. Hikâyeler anlatıyor kâh hınzırca ve muzip dizlerle, kâh şairane dörtlüklerle. Klasik gitar, bas ve davul düzeninde sahnede izleyeceğimiz McCombs'un festivalin gizli kahramanlarından biri olması kuvvetle muhtemel.

Ester Rada

28 Ekim, Babylon Bomonti

İnternette adını arattığınızda öncelikle gençliğinden (her ne kadar yaşı 30 olsa da) ve başarısından bahseden sonuçlarla karşılaşacağınız bir şarkıcı Ester Rada. İsrail’de büyümüş ve orada yaşıyor. Ama kökleri Etiyopya'ya uzanıyor. Müzik kültürü ise dünyanın öbür ucuna, Amerika'ya kadar ulaşıyor. Afrika'nın, özellikle de Mulatu Astatke gibi abide isimlerin öncüsü olduğu Ethio-jazz'ı (Etiyopya cazı) ile Ortadoğu'nun bizim de fazlasıyla aşina olduğumuz müziğini Amerikalı klasik bir soul ya da caz şarkısıcı edasıyla kullandığı sesiyle birleştiriyor. Ortaya keyif almamanın epeyce güç (ve inat) gerektirdiği şarkılar çıkıyor. 

Susanne Sundfør
31 Ekim, Zorlu Center PSM

İskandinav topraklarından farklı yaklaşımlara sahip müzisyenlerin çıkması ve 'tutması' artık adeta bir kural. Heavy Metal’den deneysel elektronik müziğe kadar zengin bir yelpazede adlarını dünya çapında hafızalara kazıyan yığınla sanatçıya ve gruba sahipler. Norveçli Susanne Sundfør hafızalara ad kazıyanların modern kanadından. Yaptığı albümlerle Norveç'in sınırlarının dışına kolayca taşmış bir müzisyen. 8 yaşında keman, 9 yaşında piyano, 12 yaşında şan dersleri almış Sundfør, anlayacağınız eğitim şart düsturundan gitmeyi seçmiş. 

Squarepusher
29 Ekim, Babylon Bomonti 

Elektronik müzikle hayatının herhangi bir döneminde, hasbelkader de olsa ilgilenmiş, azıcık da derinlerine dalmış müzikseverlerin kesinlikle işlerini bildiği Squarepusher. 40 yaşındaki İngiliz müzik insanı Tom Jenkinson'ın sahne adı Squarepusher. 90'ların başında itibaren, İngiltere'deki güçlü ve fazlasıyla hareketli elektronik dans müziği ortamlarının tedrisatından geçiyor Jenkinson. Son yirmi yılı da her defasında merakla beklenip, ilgiyle karşılanan albümler kaydederek geçiriyor. Aynı zaman da çok sıkı bir bas gitarist olan ve caz estetiklerine hâkim "zeki" elektronik müziğiyle "ciddi" bir takipçi kitlesine sahip olan Squarepusher, bu yıl çıkan en taze albümü "Damogen Furies"in turnesi kapsamında Akbank Caz Festivali'nin konuğu olacak. 
Zihin açıcı bir müzikal deneyim yaşatacak.