BÜŞRA ŞAHİN
Müzik yolcuğun nasıl başladı?
bu konuda çok yetenekli bir takım arkadaşım, edebiyatı çok sağlam. İlk yaptığımız şarkı ‘Unutmuş Çoktan’ oldu ve bu besteyi Ferhat Göçer’e verdik. ‘Unutmuş Çoktan’ bizim şans şarkımız oldu.
Türkiye’de albüm yapmaya nasıl karar verdin?
fikir geldi . “Buray neden bir şey yapmıyorsun?” diye. Ferhat Göçer’in menajeri Candaş Örnek bu fikri sundu. İlk önce pek sıcak bakmasam da daha sonra beni ikna etti ve Türkiye’ye geldim. Sonrası çok hızlı gelişti, bir hafta içinde ‘İstersen’ müzik piyasasına çıktı bir dizide gösterildi. İnsanlar şarkıyı duyduktan sonra “Kim bu Buray?” diye merak etmeye başladı. Ardından da ‘Sen Sevda mısın?’ şarkısı patladı.
TİCARİ KAYGIMIZ YOK
Şarkılarının bu kadar popüler olmasını bekliyor muydun?
İlk albümün ‘1 Şişe Aşk’ çok başarılıydı. İkinci albümün ‘Sahiden’de böyle bir kaygın var mı?
Öyle bir kaygım yok. Zaten bol bol beste yapıyoruz. Bizim amacımız şarkı yapalım da tutsun değil. Biz kendi duymak istediğimiz müziği yapıyoruz, kendi hikayelerimizi yazıyoruz. Bir şekilde herkes içinde kendini buluyor. Dürüst olmaya çalışıyoruz, bu ritmi yaparsak bu şarkı tutar demek yerine hiçbir ticari kaygı olmadan kendi özümüzdeki anlatmak istediğimiz duyguları paylaşıyoruz.
Her albümün bir hikayesi var. ‘Sahiden’ albümünün hikayesi nedir?
Albümün hikayesi biraz ayrılıklarımızdan türedi. 12 şarkı var bazı şarkılarımızda isyan ediyoruz bazılarında geri dönme isteği ve buluşma çağrısı var. Bu albüm ayrılık hikayelerimden oluştu.
Albümün adı neden ‘Sahiden’ oldu?
Albümün adı iki kere değişti ama ‘Sahiden’ ismi çok sıcak geldi. Biz şarkılar da cesaretle hissettiklerimizi paylaşıyoruz o yüzden ‘Sahiden’ ismi albümün karakterini yansıtabilen bir isim oldu.
ŞARKILARIMDAKİ GİBİ BİRİYİM
Şarkılarında Buray'ı hep romantik adam olarak tanıdık. Özel hayatında da romantik misin?
Onu da merak etsinler. Şarkılar da neyi anlatıyorsam öyleyim. Zaten romantik olup olmadığımı ben söylersem olmaz, birlikte olduğum kişiye sormanız lazım.
‘Aşk Mı Lazım’ klibinin nakaratında işaret dilini kullanıyorsun. Senin fikrin miydi?
Daha önceki kliplerde bana sosyal medya üzerinden işaret dilinde klipler gönderdiler. Ben de bu hayranlardan bir arkadaşımızı buldum ve bana yardımcı olmasını istedim. Sağ olsun beni kırmadı ve videoya çekti. ‘Aşk Mı Lazım’ın nakaratını bana işaret dilinde öğretti, ben de klipte kullandım.
Albüm öncesi klip tadında bir teaser yayınladı ve çok merak uyandırdı. Nasıl tepkiler aldın?
Dijital sorumlum Gülce Özyeşilpınar’ın önerisiydi ve güzel tepkiler aldım. Klibi çekerken Hasan Kuyucu’dan rica ettim, eski bir televizyonda bilgisayar oyunu oynadığımız bir bölüm var, o anda beni çekmesini söyledim. O da kaydetti ve bizde üzerinde düzeltmeler yaptık, plansız bir an da gelişti.
Çok üretken biri olarak nelerden ilham alıyorsun, nelerden besleniyorsun?
Biz müzisyenler aslında her şeyden besleniyoruz. Bir şeyden ilham geliyor ve sende kendi duygularında harmanlayıp müziğini ona göre yapıyorsun. Gece rüyamda bir şeyler görüyorum yataktan fırlayıp telefonun içerisine
kaydettiğim sözler melodiler oluyor.
BİR HAYRANIM BENİ NOT DEFTERİ OLARAK KULLANMAYA BAŞLAMIŞTI
Yolda yürürken karşılaştığın tepkiler hoşuna gidiyor mu? İlginç hikayelerle karşılaşıyor musun?
Hayranlarımla aram çok iyi, onlarla fotoğraf çektirmekten onlardan daha çok keyif alıyorum. Zaten metro ve otobüste kullanan biriyim bu yüzden insanlarla iletişim halindeyim. Kıbrıs’ta ilgi çok daha yoğun. Bu durum annemin ilk başlarda çok hoşuna gidiyordu. En son Kıbrıs’a gittiğimde 15 kişi evi bastı. Geldiğimi duymuşlar ve beni görmeye gelmişler. Bazen eve hediyeler ve mektuplar geliyor, şaşırıyorum ama güzel tabi.
Sosyal medya ile aran nasıl?
Sosyal medyayı elimden geldiğince aktif kullanmaya çalışıyorum. Yorumlara ve mesaj atanlara cevap vermeye çalışıyorum. Bir sürü arkadaşım oldu. Mesela bir Hatime Teyzem var. Sürekli “Evladım aşure yaptım gel” gibi mesajlar gönderiyor. Fırsat bulsam gerçekten gideceğim zaten konserlerime geldi tanıştık. Furkan var mesela çok ilginç, bana yazdı yazdı cevap vermedim sonra beni not defteri olarak kullanmaya başladı. Her gün mesaj atıyor “Pazartesi İnkılap sınavım var” gibi… Ben de dayanamadım cevap yazdım. “Nasıl geçti sınavın?” dedim. Şimdi bütün dertlerini anlatıyor, ben de yardımcı olmaya çalışıyorum.