Kolajen üretimi genç yaşlardayken fazla önemsenmese de genç yaşlardan uzaklaşıldıkça önemsenmeye başlanabiliyor. Vücuttaki kolajen üretiminin düşmesi, yaşlanma belirtilerini de ön plana çıkartabiliyor. Bunun sonucunda ise yaşlanma belirtilerini önleyebilmek için kolajen deposu olarak bilinen besinler araştırılmaya başlanıyor. Nitekim yaşlanma belirtilerine adeta çözüm olabilecek kolajen deposu olarak bilinen 3 besin de bulunuyor.
Kolajen üretimi bazı besinlerde az, bazılarında ise fazla olabilir. Ciltteki yaşlanma belirtileri artmaya başlayınca, kolajen üretimi konusunda daha fazla faydalı olan besinler de araştırılmaya başlanabiliyor. Nitekim kolajen deposu olarak görülebilen 3 besin, adeta yaşlanma belirtilerini sonlandırabilir. İşte söz konusu 3 besin; yumurtanın beyazı, kemik suyu ve tavuk eti.
Yumurtanın Beyazı: Prolin ve glisin haricinde pek çok kolajen üretimini destekleyen amino asit, yumurtanın beyazında bulunabilir. Bu sebeple yaşlanma belirtilerine adeta çözüm olabilmesi için yumurtanın beyazı önerilebiliyor.
Kemik Suyu: Enfeksiyonlara karşı koruyabilen kemik suyu, hücrelerin yenilenmesini sağlayabilir. Bunun yanı sıra kas ve kemik sistemini güçlendirebilir. Ayrıca hücrelerin yaşlanmasını engelleyebilir. Bu nedenle kemik suyu, yaşlanma belirtilerine adeta çözüm olabilir.
Tavuk Eti: İçerisinde bol miktarda bağ dokusu bulundurabilen tavuk eti, zengin bir kolajen kaynağı olarak bilinir. Bu nedenle yaşlanma belirtilerini adeta sonlandırabileceği de düşünülür.