IHA
Doğum sonrası depresyonu atlatmanın yolları vatandaşlar tarafından araştırılıyor. Profesyonel destek alınmadığında anneyi ve bebeği etkileyen bu durumun kalıcı sorunlara neden olabileceğini belirten uzmanlar, halk arasında lohusa depresyonu olarak bilinen doğum sonrası depresyonu anlattı.
İHA'ya açıklamalarda bulunan Psikiyatri Uzm. Dr. Enver Gül, hamileliğin başlaması ile birlikte vücutta pek çok biyolojik ve biyokimyasal değişiklikler meydana geleceğini belirterek, doğum sonrası depresyon hakkında şu bilgileri verdi:
"Vücuttaki bu değişimlerin yanı sıra anne adaylarının psikolojik olarak etkileneceği, değişimlere uğrayacağını göz ardı etmemek gerekmektedir. Hormonal değişimlerin etkisiyle kaygılar, sıkıntılar, anne adayını daha hassas bir dönemin içerisine sokmaktadır. Çoğu kadının arzuladığı bir şey olan annelik, duygusal ve evrimsel açıdan önemli bir olay olmakla birlikte, beraberinde birçok sorumluluk da getirmektedir. Bu sorumlulukların ardından, doğum sonrasında ise anne için zorlu bir dönem başlamaktadır. Anne bu süreçte hüzün ve kaygının yanında duygulanımda da dalgalanmalar hissedebilmektedir."
DEPRESYONA NEDEN OLAN DURUMLAR
Doğum sonrası depresyon belirtileri ve tedavi süreci ile ilgili açıklamalarda bulunan Dr. Enver Gül, önerilerini şu şekilde paylaştı:
"Depresyon psikiyatrik bir hastalık olmakla beraber halk arasında içinde bulunulan duygu durumu tanımlamak içinde kullanılır. Bir kişi için depresyonda denildiğinde, bir çeşit ruhsal çökkünlük halinde olduğu anlaşılmaktadır. Gündelik yaşamda herkes zaman zaman kendini moralsiz, üzgün, mutsuz hatta karamsar hissedebilir. Depresyon hastalığı gündelik olağan moral bozukluğundan farklı olarak bu belirtilerin şiddetli ve uzun süreli olmasıdır. Doğum sonrası depresyonda; isteksizlik, neşesizlik, yaşamdan zevk alamama, değersizlik düşüncelerinin yanı sıra aşırı yorgunluk, enerji eksikliği gibi bedensel yakınmalar, ağlama, sinirlilik, suçluluk, bebeğe ilgi eksikliği, yeme ve uyku alışkanlıklarında değişiklikler, konsantre olmakta sorunlar, umutsuzluk, annenin bebeğe veya kendine zarar verme düşünceleri olarak ortaya çıkabilir. Eşler arasındaki güvensizlik, iletişimsizlik, cinsellikle ilgili sorunlar da depresyona zemin oluşturabilir. Özellikle eşlerin bu süreci iyi görmesi gerekmekte ve acil olarak profesyonel bir destek almasını sağlamasıdır. Hamilelik sürecinde ilaç tedavisinde kısıtlılıklar olduğundan, psikoterapi ile annenin içinde bulunduğu ruh halinin üstesinden gelmesine yardımcı olunur."