Televizyoncu, oyuncu, seslendirmen, sunucu ve şov insanı Okan Bayülgen, Akşam Gazetesi eki, Akşam Cumartesi'den Ali Demirtaş'ın sorularını yanıtladı. Shakespeare uyarlaması yeni tiyatro oyunu Richard'ı 26. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında 17 Kasım'da sahnelemeye hazırlanan ünlü sunucu, üç sezon boyunca oynadığı ve Mozart karakterine hayat verdiği Amadeus oyunundan Richard için ayrıldığına dikkat çekti. Bayülgen yazıp yönettiği ve rol aldığı oyunla ilgili, "Ötekileşme ve yalnızlık denen şeyi anlatıyoruz. Oyun, bir toplumun içinde o topluma ait olmadan yaşamanın ne olduğunu sorguluyor. Seyirciye de bir macera üzerinden ilham verici felsefi tartışmalar vaat ediyor." dedi.
"GÜVENİLEN SANATÇILAR LİSTESİNE HİÇ GİRMEDİM, GURUR DUYUYORUM"
Televizyon kariyerindeki üslubu hakkında da konuşan Bayülgen, "Seyirciye öyle efendilikle, uslu çocuklukla, yok efendim kibarlıkla kandıramazsın. Benim kadar çok program yapan, bir TV sezonu içerisinde farklı kanallarda, farklı programlar yapan, gece ve bazen haftanın 5-6 günü ekranda olan bir insana o ülkede yetişen, büyüyen ya da yaşlanan insanların kayıtsız kalmasına imkân yoktu. Ben kariyerime marjinal biri olarak başladım. Ardından toplumsal duruma geçtim. Sonra kanaat önderliği yakıştırmaları yapıldı hiç arzu etmesem de. Daha sonra da 'Senin lafına değer veriyoruz' dediler. Güven verici adam konumuna gelip Türkiye'nin güvenilen sanatçılar listesine bir kere bile girmedim ve bundan gurur duyuyorum." dedi.
"ONLAR ULUSAL KANAL DEĞİL DİZİ KANALI"
Ana akım televizyon kanallarından sonra haber kanallarında program yapmaya başlamasıyla ilgili ise "Kanallar reklam gelirleri konusunda başarısız. Bir sektör para kazanacağı kendi alanını daralttı. Dizi kanalları, dikkat ulusal ya da ana akım kanal demek istemiyorum dizi kanalı diyorum, kendilerini bu hale getirdikleri için diziden başka bir şey yapabilme kabiliyetleri yok. Ama bu kabiliyet şu an haber kanallarında var." sözlerini kullandı.
"FENOMENLERLE YARIŞMAYA İHTİYACIM YOK"
Bayülgen şu an kendisini medyanın hangi tarafında konumlandırdığına ise şu sözleriyle dikkat çekti: "Ben hala medyanın konvansiyonel tarafında duruyorum ve daima profesyonel insanlarla çalışmak istiyorum. Yoksa şimdi Youtube'a girip, Youtube'da dün başlamış fenomenlerle yarışmak ihtiyacında değilim. Benim orada tekrar kendimi kanıtlamama gerek yok. Ben zaten onların başaramadıkları ve bugün de artık başarmaları mümkün olmayan bir şeyi başardım ulusal kanalda bu kadar kişiye hitap ederek. Dolayısıyla sosyal medyadaki kedi videolarıyla, zıplayan köpeklerle ve fenomenlerle yarışmayacağım."
Hafta sonu kahve keyfinize eşlik eden Akşam Cumartesi eki, her hafta hayatın bütün renkleri ile tüm yeniliklerden haberdar olmanızı sağlıyor.
*Röportajın tamamına www.aksam.com.tr/cumartesi adresinden ulaşabilirsiniz.