Deniz Seki'ye mahkemeden kötü haber

Uyuşturucu ticareti yapmak suçundan hükümlü bulunan ünlü Şarkıcı Deniz Seki'nin yeniden yargılama talebi İstanbul 12'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi.

Seki'nin, avukatı Naim Karakaya aracılığıyla sunduğu 26 Mayıs tarihli yeniden yargılanma talepli dilekçeyi, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi değerlendirdi.

Talebi karara bağlayan mahkeme heyeti, dilekçede yer verilen özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının, yeniden yargılama kararı için bir gerekçe olmaması dolayısıyla bu yöndeki talebi uygun görmedi.
Talep dilekçesindeki "delillerin yeterince incelenmediği" gerekçesinin de yeniden yargılama için yeterli olmadığı belirtilen kararda, Yargıtay aşamasından geçen yargılamada herhangi bir yenilik olmadığı ve yeniden yargılama talebine ilişkin ret kararı verildiği açıklandı.
Seki'nin avukatı Naim Karakaya, 26 Mayıs'ta, 1,5 yıldır Bakırköy Kadın Cezaevi'nde hükümlü bulunan Deniz Seki'nin kaleme aldığı bir mektubu ve yeniden yargılanma talepli dilekçeyi İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunmuştu.
Bir açıklama yapan Karakaya, Seki'nin mektubunda, hakkındaki soruşturmayı yürüten dönemin özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Bilal Bayraktar ve hüküm veren üç hakimden ikisi hakkında soruşturma açıldığı ve bu kişilerin açığa alındıklarını hatırlatmış, sanatçının, "Bu yargının hastalıklı döneminin tek mağduru olarak hala içerideyim. O dönem yargı tarafından mağdur edilen herkese geç de olsa iade-i itibar yapılmışken bana bu yapılmamıştır. Yargılamamda yapılan bu kadar usulsüzlüğe, hukuksuzluğa rağmen Yargıtay da, Anayasa Mahkemesi de bu hukuksuzluklara maalesef sessiz kalmayı tercih etmiştir. Ben yargıdan af ya da merhamet istemiyorum. Kapalı cezaevinde geçirilecek süreyi de tamamlayarak yeniden yargılanma isteğinde bulunmayı da özellikle tercih ettim. Tek isteğim bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından yeniden yargılanmamdır. Sizden gereğini samimi, kalbi duygularla ve içten saygılarımla talep ediyorum" ifadelerini kullandığını aktarmıştı.

- Süreç
Yasayla kaldırılan özel yetkili İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi, 22 Mayıs 2012'de Deniz Seki'yi ''uyuşturucu ticareti yapmak'' suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Yargıtay 10. Ceza Dairesi, Seki'nin suçunun, "uyuşturucu ticareti yapmak" değil, "uyuşturucu ticaretine yardım etme" fiilini oluşturduğuna hükmederek, yerel mahkemenin kararını bozmuştu.
Dairenin oy çokluğuyla aldığı karara, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etmiş ve dosyanın gittiği Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 27 Mart 2014'te başsavcılığın itirazını kabul ederek, yerel mahkemenin kararını onamıştı. Onama kararının ardından özel yetkili mahkemelerin kapatılması nedeniyle davanın infaz işlemlerini İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi yürütmüştü.
Davanın soruşturma aşamasında 24 Şubat 2009'da tutuklanan, 7 ay Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda kalan ve 2 Ekim 2009'da yapılan ilk duruşmada tahliye edilen Seki ile ilgili, hakkındaki kararın kesinleşmesinin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı İnfaz Bürosu tarafından yakalama emri çıkarılmıştı.
Aradan geçen 6 ayın ardından Esenyurt'taki bir adreste yakalanan Seki, 16 Kasım 2014'te çıkarıldığı savcılıkça yakalama kararının yüzüne okunmasının ardından tutuklanarak tekrar cezaevine gönderilmişti. 
Avukat Naim Karakaya, 18 Nisan 2014'te müvekkilinin haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu. Avukat Karakaya ayrıca Seki'nin yeniden yargılanması talebiyle de İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne de dilekçe sunmuştu. Mahkeme heyeti bu talebi 30 Mayıs 2015'te verdiği kararla reddetmişti.
Anayasa Mahkemesi ise, 19 Eylül 2015'de verdiği kararla, Seki'nin hak ihlali iddiasıyla yaptığı bireysel başvurunun "açıkça dayanaktan yoksun" olduğu gerekçesiyle kabul edilemez bulduğunu bildirmişti.
Deniz Seki, 16 Kasım 2014'ten bu yana tutuklu bulunduğu cezaevinden, 5 Haziran 2016 tarihinden itibaren son bir yılını geçirmek üzere açık cezaevine ayrılma hakkına sahip olacak.