'Ben vurun dedikçe onlar öldürdü'

Oynadığı ''kötü adam'' rolleriyle tanınan Aydan Çakır, ''İlk zamanlar sadece döverler diye düşünüyordum. Ben vurun dedikçe onlar öldürdü. Dişlerimin çoğunu da çekimlerde yediğim dayaklarda kaybettim.'' dedi.

Yaklaşık 25 yılda 100'den fazla dizi ve 20 sinema filminde rol alan Çakır, ortaokul sıralarındayken başladığı tiyatro oyunculuğunu ise 35 yıldır sürdürüyor.

Aslen elektrik teknisyeni olan ve 2007 yılına kadar tesisat projeleri çizmeye devam eden Aydan Çakır, tiyatro uğruna Ortadoğu Teknik Üniversitesi Fizik Mühendisliği başta olmak üzere 6 üniversiteyi yarım bırakmış.

Tiyatro, dizi ve sinema oyuncusu Çakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk kez 1991 yılında TRT'nin bir projesinde kamera karşısına geçtiğini ve en uzun soluklu işinin, Erdal Özyağcılar'ın başrolünde oynadığı "Karadağlar" isimli dizi olduğunu söyledi.

- "Kendimi bu sektörde bir 'hiç' olarak görüyorum"

Dizi ve sinema sektörüne "kötü adam" olarak girdiğini ve o şekilde devam ettiğini aktaran Çakır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Endüstri meslek lisesi elektrik bölümünü okudum. Liseden sonra konservatuvara gitmek istedim. Babam, 'tiyatrocu olup aç mı kalacaksın?' diyerek beni göndermedi. Öğretmen lisesine de aynı sebeple göndermemişti. Sonrasında tiyatro ve kamera önü oyunculuğu eğitimleri aldım ve almaya da devam ediyorum. Aslında alaylıyım diyebilirim ama bu işin sonu yok. O yüzden elimden geldiğince eğitimimi devam ettiriyorum. 35 yıl tiyatro, 25 yıllık kamera önü tecrübem olmasına rağmen, kendimi bu sektörde bir 'hiç' olarak görüyorum."
Çakır, tipinden dolayı kötü adam rollerinin üzerine yapıştığını düşündüğünü dile getirerek, "İnsanlarla dışarıda tanıştığımda önce biraz çekinerek yaklaşıyorlar. Sonra ise 'Hiç ekranlarda izlediğimiz gibi değilsin. Çok naziksin' gibi tepkiler verdiklerinde, 'Ben karpuz gibiyim. Dışım yeşil, içim kırmızı' diyorum." ifadesini kullandı.
Kötü adam rolünü benimsediğini anlatan Çakır, "İlk zamanlar sadece döverler diye düşünüyordum. Ben vurun dedikçe onlar öldürdü. Dişlerimin çoğunu da çekimlerde yediğim dayaklarda kaybettim. Şimdi dizideki rolümün devamı yoksa ilk planda ölüm sahnemi çekiyorlar. Anlıyorum ki bir sonraki bölümde yokum." şeklinde konuştu.

- "Kötü adamların Türkan Şoray'ı"
Sanatçı, kötü karakterlerin de insanlara iyiyi gösterebileceğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Ölmediğim birkaç tane iş vardı. Onun haricinde kaç defa öldüm, kaç defa dayak yedim bilmiyorum. Onlarca kez öldüm ama bir kere bile gömmediler. Gıyabımda da olsa bir cenaze namazımı kılmadılar. Hep öldürüp ortada bırakıyorlar. Yeğenlerim, ilk zamanlarda dizilerde öldüğümde ağlıyorlardı. Ben arayıp, ölmediğimi söylemek zorunda kalıyordum."
Bir iki proje haricinde hiç iyi rollerde oynamadığını belirten Çakır, "Daha da kötü roller geliyor ama kabul etmiyorum. Tacizci, tecavüzcü gibi rollerde oynamıyorum. Benim sanat anlayışım, Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in, 'Anladım işi, sanat Allah'ı aramakmış/Marifet bu, gerisi yalnız çelik-çomakmış' dizelerinde anlattığı gibidir. O yüzden sanat için de olsa bazı şeyleri yapmıyorum. Mesleğim için böyle konularda kırmızı çizgilerim var. Bu bakımdan, kötü adamların Türkan Şoray'ı denilebilir benim için." dedi.

Aydan Çakır, her şeye rağmen dizi ve sinema sektörünün çok keyifli olduğunun altını çizerek, "Çok sayıda projede yer almak keyifli ama sinema sektörü 150-200 kişilik bir çetenin elinde maalesef. Bunu ilk kez ben söylemiyorum. Bu çete, belli oyuncuları, yapımcıları ve yönetmenleri çarkın içine dahil edip diğerlerini dışarıda bırakıyor. Benim gibi, bu işin emektarlarına uzun soluklu işlerde yer vermemeleri de bizi üzüyor." diye konuştu.
Yeni sezonda iki ayrı tiyatro grubuyla sahnelerde olacağını bildiren Çakır, mültecilerin hikayesini işleyecekleri bir sinema filmi üzerinde çalıştıklarını ve yönetmen olarak da Mel Gibson'la görüşme yapmayı planladıklarını kaydetti. AA