Eren Sandal kimdir? Kısaca kendinizden biraz bahseder misiniz?
28 Temmuz İstanbul doğumluyum. Ailede herkesin sesi güzel olduğu için ister istemez şarkılarla türkülerle büyüyen biri oldum.
Profesyonel müzik hayatınız nasıl başladı?
Aslında albüm yapıp popçu olma gibi hayallerim yoktu. Her şey Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı opera bölümünü kazanmamla başladı. Okulu kazanınca yapmak istediğim şeyin sadece şarkı söylemek olduğunu keşfettim. Sonrasında her şey kendiliğinden gelişti. Opera zor bir bölüm... Hele ki Mimar Sinan’da okuyorsanız daha zor... Ben düz lise çıkışlı olduğum için derslerde çok zorlandım. Hatta öyle bir döneme girdim ki kendimi yeteneksiz ve başarısız hissetmeye başladım. Yapabildiklerimi yapamaz hale gelince de ‘Yeter’ dedim. Sonra plansız bir şekilde okulu bıraktım. Şans eseri Burak Yeter ile yollarımız kesişti. Burak bestelerimi dinleyip beğendikten sonra dört şarkımın aranjesini yaptı. O şarkılardan birisi ‘Sev Beni’ idi. Samsun Demir’e şarkıyı gönderdikten 1 hafta sonra ENBE orkestrası’nın ‘Kalbim’ albümünde Ajda Pekkan ile yan yana buldum kendimi.
Ajda Pekkan ile çalışmak nasıl bir duygu?
Ajda Pekkan ile beraber şarkı söylemek şimdiye kadar yaşadığım en şahane andı. Tüm hücrelerinizin titrediğini düşünün… Bildiğiniz her şeyi unuttuğunuzu, dizlerinizin tutmadığını ve hata yapmaktan deli gibi korktuğunuzu (gülüyor). Hatta ilk sahneye çıktığımda Yeditepe Üniversitesi bahar şenlikleriydi. Sahneden inerken düşmüştüm. Tabii ki her yer karanlık olduğundan kimseye çaktırmadım.
‘MATEM’ İSTEDİĞİM BİR ŞARKI OLDU
Peki, sonrasında neler yaptınız?
Okula geri döndüm ve ‘Rüzgâr ‘isimli şarkımı yayımladık. Tabii okul bıraktığım zorlukla beni bekliyordu. Psikolojik anlamda daha iyiydim ama bu sefer iki işe birden yetişemediğim için bırakmak zorunda kaldım. Bir af daha çıkarsa, yeniden girip 40 yaşında bitireceğim okulu sanırım. Bu arada 13 şarkıdan oluşan ‘Gönlüme Göre’ albümünü yaptım. Cidden her şey gönlüme göre oldu. Her şarkı birbirinden alakasızdı (gülüyor). O albüm Azerbaycan’dan ödül aldı.
Şimdi ‘Matem’ diyoruz. Nasıl bir çalışma oldu yeni şarkınız?
‘Matem’ tamamen istediğim tarzda bir şarkı oldu. Müzisyenlerin genelde ’’Ya aslında ben caz senfonik dinliyorum ama Türkiye’de maddi bir getirisi yok o yüzden yapmıyorum’’ sözlerinin karşısına yapılmış bir iş. Ticari kaygıdan uzak saf müzik... İstediğim buydu ve yaptım. Enteresan bir şekilde eski işlerimden daha çok ilgiyle karşılaşıyorum. Gelen yorumlar hep olumlu yönde oldu. İyi bir yere gidecek gibi duruyor. Umarım şansı açık olur.
İlerleyen günlerde yeni projeleriniz var mı?
Yakın tarihte arkadaşlarımın albümlerinde şarkılarım çıkmaya başlayacak. İyi sesler var sağlam adımlarla gelen. Onun dışında konserlerimize başlayacağız. Yakın tarihte Facebook ve Twitter üzerinden paylaşımlarımız olacak.