Yeni single ile aldığınız tepkilerden memnun musunuz?
Popüler müzik sektörüne ilk kez adım attığım için, gelecek tüm tepkilere açığım. Bu ülkede hiç azımsanmayacak sayıda müzik dinleyicisi var. Çok kişi, şarkımın sıradan olmadığını; sesimin sakinleştirici olduğunu söyledi. ‘Eller havaya şarkılardan bıktık; sonunda gerçek müzik duyduk“ diyenler oluyor. Özetle, tepkiler güzel.
Batı müzik eğitimi aldınız. Peki, Türk müziğine bakış açınız nasıl?
Benim için müzik müziktir. Fakat bunu anlamak 10 yılımı aldı. Uzun yıllar Batı ezgilerine hakimdim… Türk enstrümanları, ezgileri bana uzak tınılardı… Anladım ki Türk müziği benim duygularımı yansıtan, açığa çıkartan asıl müzikmiş... Türk müziği günümüzde evrensel standartlarda çok geniş skalaya sahip herkesin bir kere dahi olsa dinlemesi gereken önemli bir tür haline gelmiştir.
Kalıcı olmak zor
Amerika’da eğitim alırken neler yaşadınız?
Mesela, bir süre eğitim gördüğüm Julliard School’da okul için kendi stüdyolarında üç şarkıdan oluşan bir CD yapmamı istediler. Sertab Erener’ in ‘Lal’ adlı şarkısını söylemek istedim. O gün, zorlandığım bir kayıt olmuştu.
İnsanlar sizi neden dinlemeli?
Müzik dinleyicisi artık çok seçici… Kalıcı olmak önemli ve zor. Artık müzik de hızla tüketiliyor. Ben, müziğimin hızla tüketilmesini değil; her gün gelişerek merak uyandırmasını ve beğenilmesini istiyorum.
Kaos müziğimi sığlaştırır
Peki neden geri döndünüz Türkiye’ye?
İzmir gibi sıcakkanlı insanların olduğu bir kıyı şehrinden, New York gibi ürkütücü; insanların ne hissettiklerini anlayamadığın bir metropol şehre gittim. Alışamadım. Kaos hem beni, hem müziğimi sığlaştırır. Bu yüzden, New York’tan kaçıp geri döndüm.
Müzisyene zarar verir
Rekabet için ne düşünüyorsunuz?
Rekabeti severim. Çünkü beni güçlü tutar; hırs ve azmimi destekler; ta ki iş başka boyutlara ulaşıp savaş alanına dönene dek. Şu an müzik sektöründe, dostu düşman yapan bir rekabet var. Müzik, iyi hissetmek için var. Körü körüne rekabet, müzisyene zarar verir.