Bu hafta konuğumuz olan sanatçıyla hem çalışmalarını hem de sosyal sorumluluk projelerini konuştuk.
‘Ayaz’ adlı albümünüzün gelirini sokak hayvanlarına bağışlıyorsunuz. Bu proje nereden ortaya çıktı?
Albümüme oğlumun adını verdim. ‘Ayaz’ ve ben gerçek manada birer hayvan severiz, hayvan sevgisi, yüksek bir vicdan göstergesidir. Arabama kendiliğinden binerek evin yolunu tutan golden köpeğimiz Paşa ile başladı her şey.. Hayvan sever insanlardan kötülük görme ihtimaliniz düşüktür.
Nasıl şarkılarla dinleyicinizle buluşuyorsunuz?
Dinleyen herkesin içinde kendinden bir şeyler bulacağı, gizli duyguları açığa vurabilen, beni yansıtırken dinleyiciyle bütünleşebildiğimiz parçalar tabii ki de…
Günümüz müzik piyasasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sosyal medyanın ağırlık kazandığı günümüz müzik piyasası, dijitale doğru kaydı. Bu da bambaşka bir rekabeti de beraberinde getiriyor.
Mesleğinizin ilk başlarında kurduğunuz hayallerin ne kadarını gerçekleştirdiniz?
Ben kurduğum her hayalin peşinden gidip, hayal ettiğim her şeyi gerçekleştirebildiğim için şanslıyım. Hayal gücü akıllı kullanıldığında, sizi hedefinize mutlaka ulaştırır. Hayaller gözlerin görmediğini görür ve bilgiden bile daha önemli olan tek şeydir, bilgide sınır varken, hayalde sınır yoktur.
Yeni projeleriniz var mı?
Projeler var olmadan, var olunamayacağı düşüncesindeyim. Sosyal sorumluluk anlamında, tüm gelirini sokak hayvanlarına bağışlayacağım albüm çıkarttım.
Müzikte alt yapı önemli
Bora Gencer için başarılı bir müzisyenin sırrı nedir?
İlk önce disiplindir diyebilirim. Alt yapının önemi tartışılmazdır, gerektiği durumlarda kriz kontrolünü iyi yönetebilmektir, çalışkanlıktır, sürekli bir güncellemedir. İyi bir ekibi de beraberinde gerektirir.