Balıkların çoğunun aksine, en yağlı dönemini yaz mevsiminde, özellikle haziran-ağustos döneminde yaşayan sardalya, Karadeniz'in meşhur hamsisine benzerliğiyle tanınıyor.
Pulları çok kolay temizlenebilen ve çok kısa sürede pişirilebilen balıklardan olan sardalya, değişik pişirme yöntemleriyle farklı lezzetlere bürünebiliyor.
Ege'de asma yaprağına sarılıp ızgarası yapılan, Marmara'da ise denizden çıktığı haliyle pişirilen sardalya, denizlerdeki av yasağına rağmen küçük tekneler tarafından yakalanıyor.
"Çok nefis aroması olan bir lezzet"
"Bizim meşhur bir kebabımız var. Balık hiç temizlenmeden kendi iç yağı ve suyuyla pişiriliyor. O nedenle de bölgemizde sardalya bu şekilde anılır ve tüketilir. Çok nefis aroması olan biz lezzet verir. Bu balığı bu şekilde tükettikten sonra başka bir pişirme denemezsiniz. Tadı damağınızda kalır. Bizler bu anlamda sadece sardalya için değil diğer tüm türler için denizden gelen tüm canlılar için söylüyoruz; Balıktan uzak kalmayın, imkanınız olduğu ölçüde balık tüketin. Özellikle çocuklara ve hamile bayanlara çok daha fazla tavsiye ediyoruz."
Sardalyanın etinin çok güzel, pişirme süresinin de çok kısa olduğunu anlatan Uysal, "Bu balığı yanınızdaki bir çakmakla bile pişirip yiyebilirsiniz. Ben tezgahtaki balığı alıp aynı bu şekilde pişirip o lezzeti alabiliyorum. Hatta çok iyi temizleyip kılçıklarından ayırıp üzerine limon sıkarak çiğ olarak da tüketebilirsiniz. Yeşil mevsim salatasının içinde çok güzel bir lezzet sunacaktır sizlere. Çok basit şekilde anlatacak olursak sardalya pişirmek yumurta pişirmekten daha basit aslında." dedi.
"Her mevsim farklı lezzet"