1
EMRE ÖZTÜRK
Yıllarca iade konusunda önemli kararlar veren uluslararası hukuk uzmanı ABD’li emekli Teksas Eyalet Yargıcı Lee Hudspeth, ABD’de görülen Zarrab davasındaki skandallar dizisini AKŞAM’a anlattı. Mahkemenin yargılama usulünde ciddi aksaklıklar olduğunu ifade eden Hudspeth’e göre Zarrab sanıklıktan tanıklığa döndüğü için yalan söyleme ihtimaline karşı ivedilikle çapraz sorguya alınmalı. Hudspeth davaya ilişkin şunları ifade etti:
Kapıdan ayrılmıyorla
FETÖ’nün firari militanı Adem Yavuz Arslan’ın, New York’taki Hakan Atilla davasını mahkeme salonunda takip edip duruşmaları Türkiye aleyhinde propagandaya dönüştürmesi, dava üzerindeki “FETÖ bağlantısı” iddialarını güçlendirdi. Jürili duruşmaları başından beri takip eden FETÖ’nün önde gelen isimlerinden Arslan, mahkeme binası çıkışında görüntülendiğini fark edince olay yerinden hızla uzaklaştı.
Gizli tanık ve kanıtlar açıklansı
Savcılık makamının Hakan Atilla isimli sanığın avukatlarının neredeyse tüm taleplerine red vermesi dikkat çekici. Savcılık sürekli ret usulünü Zarrab’ın nerede olduğu, gizli tanık ve kanıtların neler olabileceği gibi kesinlikle açıklanması gereken noktalarda bir vermesi son derece yanlış. Bu durum jüri nezdinde haklı olarak ‘savunma makamı dikkate alınmıyor’ izlenimi oluşturur ki savcılık için eksi bir puandır. Yargıç ile savcılığın sorgularında işleyişe aykırı durumlar var. Örneğin konuyla ilgisiz isimler bir anda tanıklara soruluyor ki bu isimler savcılığın iddianamesinde bile yoklar.
Yalan söylüyor olabilir çapraz sorguya alınmalı
Ünlü hukukçu Hudspeth’e göre Zarrab sanıklıktan tanıklığa döndüğü için yalan söyleme ihtimaline karşı ivedilikle çapraz sorguya alınmalı.
Atilla’nın avukatı Victor Rocco’nun çok başarılı bir savunma çıkardığını söyleyebilirim. Zarrab mutlaka çapraz sorguya alınmalı. Mahkemeyle anlaşmalı ifadelerde tanıklar her şeyi söyleyebilirler ve bunun doğruluğunun anlaşma sonrasında federal müfettiş ve ajanlar tarafından tanıklık başlamadan soruşturulması gerekir.
Zarrab’ın birçok noktada yalan söyleme ihtimali var. Bu konu savcılıkla işbirliği içinde federal birimlerle açıklığa kavuşturulmalı. Yoksa cezadan kaçmak için kısa yolu seçmiş onlarcası gibi Zarrab da aynı yöntemi seçmiş olabilir. Bu da itirafçı bir tanığın tamamen yararına ve adil olmayan biçimde aleyhine işleyebilir.