Yazılımın babayiğitleri hazır

Küresel yazılım devlerinin dijital ambargo uygulama tehditlerine karşı Türk yazılımcılardan ‘Biz üretmeye hazırız’ mesajı geldi. 100 ülkeye ihracat yapan yerli yazılımcılar, firmaların birçok ihtiyacını karşılayabileceklerini açıkladı

1

Küresel yazılım devlerinin iş dünyasını sarsan dijital ambargolarına yerli yazılım firmalarından karşı hamle geldi. Türkiye'de birçok önemli kamu ve özel sektör kuruluşunun yabancı sermayeli firmalarla çalıştığını ifade eden sektör temsilcileri, Türk yazılım sektörünün bu alandaki birçok ihtiyacı karşılayabilecek durumda olduğunu söyledi. SABAH'ın dün yaptığı "Digital Ambargo Kaosu" haberi gündeme damga vurdu. Tartışmaların odağındaki Alman yazılım devi SAP, İran'la ticaret yapan firmalarla ilişkisini keseceği iddialarını SABAH'a yaptığı açıklamada doğruladı. Ambargoya, Microsoft'un da ekleneceği iddiaları da konuşulmaya devam ediliyor. Yazılım şirketlerinin İran ambargosu tüm ülkeler için geçerli olsa da bu durumun en çok Türkiye'yi etkileyeceği belirtiliyor. Yazılımların şirketlerin en önemli bilgilerini içinde barındırdığını belirten CPM Yazılım Yönetim Kurulu Başkanı Recep Palamut, "Bugün yabancı yazılım firmalarının şirketlere uyguladığı dijital ambargo, yerli yazılımın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yıllardır bıkmadan usanmadan 'evinizin anahtarı başkasında olmasın sizde olsun' diye anlattık. Anahtarın başkasında olmasının hem şirketlere hem de Türkiye'ye nasıl bir zarar verebileceğini bugün yaşanılan ambargoyla görmüş olduk" dedi.

TİCARETE KARIŞAMAZLAR

Şirketlerin tüm süreçlerinin yurtdışı kaynaklı şirketlerin elinde olmasının ülkemiz açısından yarattığı tehlikenin altını çizen Recep Palamut, "Yabancı yazılım şirketlerine uygulanmayan vergiler yüzünden ülkemiz her yıl 1.2 milyar TL vergi kaybı yaşıyor. Bugün rakamlara baktığımızda Türkiye'nin 30 milyar TL'lik ihracat hedefi var. Yazılım firması, bir firmanın nereye ihracat yapacağı konusunda karar mercii değildir" dedi.

"Yazılım ve ekonomi olarak dışa bağımlılığımızı olabildiğince azaltmamız gereken bir dönemdeyiz" diyen Palamut sözlerine şu şekilde devam etti: "Türk yazılımcıları dünya sıralamasına girebilecek durumdayken, yabancı yazılım firmalarından hizmet almak ülkemiz ekonomisi açısından, özellikle bu dönemlerde sorgulamamız gereken bir durum. Türk sanayisi başta olmak üzere tüm kamu kuruluşları bu konuda daha hassas olmalılar."

Küresel yazılım devlerinin iş dünyasını sarsan dijital ambargolarına yerli yazılım firmalarından karşı hamle geldi. Türkiye'de birçok önemli kamu ve özel sektör kuruluşunun yabancı sermayeli firmalarla çalıştığını ifade eden sektör temsilcileri, Türk yazılım sektörünün bu alandaki birçok ihtiyacı karşılayabilecek durumda olduğunu söyledi. SABAH'ın dün yaptığı "Digital Ambargo Kaosu" haberi gündeme damga vurdu. Tartışmaların odağındaki Alman yazılım devi SAP, İran'la ticaret yapan firmalarla ilişkisini keseceği iddialarını SABAH'a yaptığı açıklamada doğruladı. Ambargoya, Microsoft'un da ekleneceği iddiaları da konuşulmaya devam ediliyor. Yazılım şirketlerinin İran ambargosu tüm ülkeler için geçerli olsa da bu durumun en çok Türkiye'yi etkileyeceği belirtiliyor. Yazılımların şirketlerin en önemli bilgilerini içinde barındırdığını belirten CPM Yazılım Yönetim Kurulu Başkanı Recep Palamut, "Bugün yabancı yazılım firmalarının şirketlere uyguladığı dijital ambargo, yerli yazılımın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yıllardır bıkmadan usanmadan 'evinizin anahtarı başkasında olmasın sizde olsun' diye anlattık. Anahtarın başkasında olmasının hem şirketlere hem de Türkiye'ye nasıl bir zarar verebileceğini bugün yaşanılan ambargoyla görmüş olduk" dedi.

TİCARETE KARIŞAMAZLAR

Şirketlerin tüm süreçlerinin yurtdışı kaynaklı şirketlerin elinde olmasının ülkemiz açısından yarattığı tehlikenin altını çizen Recep Palamut, "Yabancı yazılım şirketlerine uygulanmayan vergiler yüzünden ülkemiz her yıl 1.2 milyar TL vergi kaybı yaşıyor. Bugün rakamlara baktığımızda Türkiye'nin 30 milyar TL'lik ihracat hedefi var. Yazılım firması, bir firmanın nereye ihracat yapacağı konusunda karar mercii değildir" dedi.

"Yazılım ve ekonomi olarak dışa bağımlılığımızı olabildiğince azaltmamız gereken bir dönemdeyiz" diyen Palamut sözlerine şu şekilde devam etti: "Türk yazılımcıları dünya sıralamasına girebilecek durumdayken, yabancı yazılım firmalarından hizmet almak ülkemiz ekonomisi açısından, özellikle bu dönemlerde sorgulamamız gereken bir durum. Türk sanayisi başta olmak üzere tüm kamu kuruluşları bu konuda daha hassas olmalılar."


İPİ GÖĞÜSLEMEYE HAZIRIZ

Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri A.Ş. Genel Müdürü Hüseyin Şahin ise "Türkiye, 1990'lı yıllardan itibaren, yazılım geliştirmede, ciddi bir atak yapmış durumunda. Türk yazılım sektörü olarak, bilgi birikimi, proje yönetimi ve strateji geliştirme konularında dünya ile rekabet ediyoruz" dedi. Şahin şunları kaydetti: "Türk yazılım firmaları olarak çözümlerimizi Çin'den Amerika'ya kadar birçok ülkeye ihraç etmeyi sürdürüyoruz. Özetle, Türk yazılım sektörü olarak yazılım çözümlerimiz ve mühendis kadrolarımız ile ülkemizdeki ve dünyadaki her sektör ve her büyüklükteki firmaya hizmet vermeye, değer katmaya hazırız. Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) çözümlerimiz dahil yazılımda yaptığımız Ar-Ge'ler ve inovasyon kültürümüz ile uluslararası çözümlerin yerine, hizmet sağlamaya, ipi göğüslemeye varız. Bugüne kadar Türk yazılım sektörü olarak yüzlerce ve binlerce başarı öyküsüne imza attık. Ancak, üzülerek altını çizeceğimiz bir konu var ki, maalesef sahip olduğumuz potansiyelimizi ve gücümüzü, global şirketlerin marka baskıları ve ilişki yönetimleri nedeniyle de bugüne kadar yeterince gösteremedik. Eğer, Türk yazılım sektörüne kamu ve özel sektör daha fazla sahip çıkarsa, hem Türk yazılım sektöründen dünya markaları çıkarabiliriz, hem de ticaret sektöründeki firmaların yereldeki ve globaldeki büyüme yolculuklarına eşlik edebiliriz. 20 yıldır ERP çözümlerimiz ve e-Fatura'da binlerce işletmeye başarıyla hizmet veriyoruz ve bu başarımızı dünyaya taşımaya devam edeceğiz."

"MİLLİ VE BAĞIMSIZ PROJELER ÜRETİYORUZ"

Türkiye'nin yerli yazılım ve Ar-Ge şirketleri hayata geçirdikleri buluşlarıyla cari açığın kapanmasında da önemli roller üstleniyor. Bu hedefle 2002'de kurulan ve İTÜ Arı Teknokent'te yer alan Eteration, Türkiye, Avrupa ve Asya'da faaliyet gösteren birçok dünya devine yüzde 100 yerli çözümler sunmayı başardı. Yerli ve milli bir şirket olarak hedeflerinin bu alandaki ithalatı aşağı çekmek olduğunu ifade eden Eteration Genel Müdürü Suat Eker, "Bağımsız ve milli projeler üretme motivasyonu ana misyonumuz oldu. Bugün itibarıyla 50 kişilik bir çalışan kadrosuna ulaştık. Ağırlıklı olarak telekomünikasyon, otomotiv ve finans gibi sektörlerde faaliyet gösteren kuruluşlara; yazılım, danışmanlık ve eğitim hizmetleri veriyoruz. Bizim sağladığımız en önemli avantaj onlara çeviklik katmak. Yeni teknolojilere hızla adapte olup, bu teknolojiyi onlarla buluşturuyoruz" dedi.

Sabah